Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | katılaşan | condensing s. |
Genel | katılaşan | rigescent s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | tereyağ yaparken katılaşan yağın ardında kalan sıvı | buttermilk i. |
Genel | hızlı katılaşan | quick-setting s. |
Technical | ||
Teknik | geç katılaşan çimento | slow setting cement i. |
Teknik | kendiliğinden katılaşan reçine | cold box resin i. |
Teknik | katmanlı ısıl katılaşan gereçler | laminated thermosetting materials i. |
Teknik | yollukta katılaşan metal | sprue i. |
Construction | ||
İnşaat | çabuk katılaşan çimento | quick-taking cement i. |
İnşaat | çabuk katılaşan | rapid hardening s. |
İnşaat | çabuk katılaşan | quick set s. |
Medical | ||
Medikal | katılaşan partiküllerin oluşturduğu sert kitle | concrement i. |
Chemistry | ||
Kimya | 270°'nin üzerindeki bir sıcaklıkta kömür katranından damıtılan (soğuyunca kısmen katılaşan) yeşil bir yağ | anthracene oil i. |
Kimya | doğal uçucu yağın soğukta kısmen katılaşan sıvı kısmı | oleoptene i. |
Biology | ||
Biyoloji | (tüpün üst köşesinde katılaşan) kültür ortamı | stab i. |
Environment | ||
Çevre | denizde katılaşan petrol kalıntısı | tarball i. |