Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | kefaletle serbest bırakılmış | bailed s. | ||
Dan bailed Matt and Linda out. Dan, Matt ve Linda'yı kefaletle serbest bıraktırdı. More Sentences |
||||
Law | ||||
Hukuk | kefaletle serbest bırakılmış | bailed s. |