koordineli - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

koordineli



"koordineli" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
koordineli coordinated s.
koordineli coordinately zf.

"koordineli" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

Türkçe İngilizce
General
koordineli çalışmak work coordinately f.
koordineli olarak correspondingly zf.
koordineli olarak synonymously zf.
koordineli olarak coordinately zf.
koordineli şekilde in a coordinated manner zf.
koordineli biçimde in a coordinated manner zf.
koordineli biçimde coordinately zf.
koordineli şekilde coordinately zf.
Phrases
(biriyle/bir şeyle) koordineli biçimde in phase (with someone or something) expr.
(bir şeyle) koordineli çalışan in phase of phase (with something) [uk] expr.
(bir şeyle) koordineli çalışmayan out of phase (with something) [uk] expr.
(biriyle/bir şeyle) eş zamanlı/koordineli biçimde in sync (with someone or something) expr.
Trade/Economic
koordineli denetim coordinated auditing i.
Politics
koordineli toparlanma coordinated recovery i.
Computer
karşıt bir internet forumunun kullanıcıları tarafından başka bir topluluğa koordineli bir şekilde yapılan çevrimiçi saldırı brigade i.
karşıt bir internet forumunun kullanıcıları tarafından başka bir topluluğa koordineli bir şekilde yapılan çevrimiçi saldırı brigading i.
Telecom
evrensel koordineli zaman universal coordinated time i.
koordineli evrensel zaman coordinated universal time i.
Anatomy
beyinzarının sinirdokunun büyük kitleleri ile koordineli bir şekilde çalıştığı ilkesi mass action i.
beyinzarının sinirdokunun büyük kitleleri ile koordineli bir şekilde çalıştığı ilkesi mass-action principle i.
Education
farklı bina veya kampüslerde koordineli öğretim yapan (üniversite) coordinate s.
koordineli eğitim veren üniversite bünyesinde olan (eğitim kurumu) coordinate s.
Military
genelkurmay başkanları koordineli tatbikatı jcs-coordinated exercise i.
koordineli tedarik görevlisi coordinated procurement assignee i.
koordineli hava savunması coordinated defence i.
koordineli yatay uçuş yapan uçak aircraft in coordinated level turn i.
koordineli ateş planı coordinated fire plan i.