Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | kullanışlı | practical s. | ||
It lays down practical arrangements for the exercise of a right which belongs to the citizens. Vatandaşlara ait olan bir hakkın kullanılmasına yönelik fiili düzenlemeleri ortaya koyar. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | kullanışlı | handy s. | ||
Self-regulation, as is now being applied on a large scale, appears to be a very handy instrument. Şu anda büyük ölçekte uygulanmakta olan öz düzenleme çok kullanışlı bir araç gibi görünmektedir. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | kullanışlı | useful s. | ||
It is not only excellent in quality but also extremely useful. Sadece mükemmel kalitede değil, aynı zamanda son derece kullanışlıdır. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | kullanışlı | serviceable s. | ||
The new structure will be more serviceable and effective in an EU with 25 Member States. Yeni yapı, 25 Üye Devletli bir AB'de daha kullanışlı ve etkili olacaktır. More Sentences |
||||
Genel | kullanışlı | convenient s. | ||
This new coffee maker provides a simple and convenient way of brewing coffee each morning. Bu yeni kahve makinesi, her sabah kahve demlemek için basit ve kullanışlı bir yol sunuyor. More Sentences |
||||
Genel | kullanışlı | useful s. | ||
This is a most useful tool. Bu çok kullanışlı bir araç. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | kullanışlı | useful s. | ||
This is very useful. Bu çok kullanışlı. More Sentences |
||||
Ticaret/Ekonomi | kullanışlı | serviceable s. | ||
It is a very serviceable document that really is to be welcomed. Gerçekten memnuniyetle karşılanması gereken çok kullanışlı bir belgedir. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | kullanışlı | handy s. | ||
Self-regulation, as is now being applied on a large scale, appears to be a very handy instrument. Şu anda büyük ölçekte uygulanmakta olan öz düzenleme, çok kullanışlı bir araç olarak görünmektedir. More Sentences |
||||
Teknik | kullanışlı | practical s. | ||
This car is spacious and practical. Bu araba geniş ve kullanışlı. More Sentences |
||||
Teknik | kullanışlı | useful s. | ||
This software is not useful; delete it. Bu yazılım kullanışlı değil; silin. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | kullanışlı | helpful s. | ||
Genel | kullanışlı | operable s. | ||
Genel | kullanışlı | manageable s. | ||
Genel | kullanışlı | purposive s. | ||
Genel | kullanışlı | functional s. | ||
Genel | kullanışlı | available s. | ||
Genel | kullanışlı | commodious s. | ||
Genel | kullanışlı | practicable s. | ||
Genel | kullanışlı | applicative s. | ||
Genel | kullanışlı | all-purpose s. | ||
Genel | kullanışlı | general-purpose s. | ||
Genel | kullanışlı | utilitarian s. | ||
Genel | kullanışlı | banausic s. | ||
Genel | kullanışlı | aidant s. | ||
Genel | kullanışlı | agible s. | ||
Genel | kullanışlı | ready-made s. | ||
Genel | kullanışlı | noteful s. | ||
Genel | kullanışlı | earthy s. | ||
Genel | kullanışlı | behooveful s. | ||
Genel | kullanışlı | behoveful s. | ||
Genel | kullanışlı | queme [dialect] s. | ||
Genel | kullanışlı | hard s. | ||
Genel | kullanışlı | heppen [dialect] [uk] s. | ||
Genel | kullanışlı | homespun s. | ||
Genel | kullanışlı | gain [dialect] [uk] s. | ||
Genel | kullanışlı | practic s. | ||
Genel | kullanışlı | pullman s. | ||
Genel | kullanışlı | singular [obsolete] s. | ||
Technical | ||||
Teknik | kullanışlı | agible s. | ||
Teknik | kullanışlı | practicable s. | ||
Teknik | kullanışlı | user friendly/user-friendly s. | ||
Teknik | kullanışlı | user friendly s. | ||
Teknik | kullanışlı | usable s. | ||
Computer | ||||
Bilgisayar | kullanışlı | user-friendly s. | ||
Informatics | ||||
Bilişim | kullanışlı | user-friendly s. | ||
Archaic | ||||
Eski Kullanım | kullanışlı | assistant s. |