lawful - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

lawful

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"lawful" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 18 sonuç

İngilizce Türkçe
General
lawful s. caiz
lawful s. adil
lawful s. helal
lawful s. yasalara uygun
lawful s. yasal
lawful s. kanuni
lawful s. meşru
lawful s. hukuki
lawful s. hukuka uygun
lawful s. kanuna uygun
lawful s. yasalara uyan
Trade/Economic
lawful s. meşru
lawful s. yasaya uygun
Law
lawful s. caiz
lawful s. kanuni
lawful s. meşru
lawful s. yasal
lawful s. yetkili

"lawful" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 50 sonuç

İngilizce Türkçe
General
lawful spouse i. helal
lawful order i. yasal düzen
halal/lawful/legitimate/licit profit (earnings/ income) i. helal kazanç
make lawful f. yasalaştırmak
reach lawful age f. rüştüne ermek
reach lawful age f. rüştüne varmak
reach lawful age f. reşit olmak
be lawful f. meşru olmak
true and lawful s. doğru ve yasal
Trade/Economic
lawful age i. kanuni yaş
lawful money i. kanuni para
lawful strike i. kanuni grev
lawful trade i. kanuni ticaret
lawful reserve i. kanuni rezerv
lawful trade i. mübah ticaret
lawful trade i. meşru ticaret
lawful strike i. meşru grev
lawful money i. tedavüldeki para
lawful trade i. yasal ticaret
lawful access i. yasal erişim
lawful strike i. yasal grev
lawful money i. yasal para
Law
true and lawful attorney i. bir vekaletname tarafından yetkilendirilen kişi
true and lawful attorney i. doğru ve kanuni avukat
lawful issue i. füru
lawful contract i. geçerli sözleşme
lawful holder i. gerçek hamil
lawful order i. hukuka uygun emir
lawful legal acts i. hukuka uygun fiiller
lawful age i. kanuni yaş
lawful heir i. kanuni varis
lawful return i. kanuni karşılık
lawful interest i. kanuni faiz
lawful condition i. kanuni şart
lawful third party liabilities i. kanuni üçüncü kişi mali sorumlulukları
lawful money i. kanuni para
lawful heir i. kanuni mirasçı
lawful contract i. kanunca geçerli akit
lawful issue i. meşru evlatlar
lawful age i. rüşt yaşı
lawful interception i. yasal dinleme
lawful intercept i. yasal dinleme
lawful heir i. yasal varis
lawful presence i. yasal statü ile bulunma
lawful residence i. yasal ikamet
lawful killing i. (nefsi müdafaa veya görev sırasında) gerçekleştirilen haklı/yasal adam öldürme
lawful age i. reşit olma yaşı
born in lawful wedlock s. meşru olarak doğmuş
Politics
lawful authority i. yetkili makam
lawful authority i. yetkili merci