mediate - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

mediate

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"mediate" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 31 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
mediate f. aracılık etmek
General
mediate f. ara bulmak
mediate f. arabuluculuk etmek
mediate f. araya girmek
mediate f. aracı olmak
mediate f. tavassut etmek
mediate f. vasıta olmak
mediate f. dolayımlamak
mediate f. barıştırmak
mediate f. uzlaştırmak
mediate f. arada olmak
mediate f. bir anlaşmaya veya uzlaşıya varmak için ihtilaf yaratan iki veya daha fazla tarafla çalışmak
mediate f. iki farklı kimseyle, grupla veya şeyle ilgisi olmak
mediate f. orta konumda olmak
mediate f. iki eşit parçaya bölmek
mediate s. ara
mediate s. orta
mediate s. dolaylı ilgisi olan
mediate s. ortada olan
mediate s. doğrudan doğruya olmayan
mediate s. dolaylı
mediate s. müdahale kurumu ile yöneten
mediate s. müdahale kurumu içeren
mediate s. müdahale kurumuna bağlı
mediate s. ortam veya durum sayesinde kazanılmış
mediate s. ortam veya durumdan etkilenmiş
Trade/Economic
mediate f. aracılık etmek
Technical
mediate f. yöneltmek
Medical
mediate i. mediyat
Logic
mediate s. birden fazla terimi bulunan (önerme)
Physics
mediate f. (kuvveti) atomaltı parçacıklar arasında taşımak

"mediate" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

İngilizce Türkçe
General
ask (someone) to mediate f. araya adam sokmak
Phrasals
mediate between f. (iki kişi arasında) arabuluculuk yapmak
Law
mediate possession i. aracılı zilyetlik
mediate possession i. dolaylı zilyetlik
mediate powers i. ek yetkiler
mediate descent i. mirasın ikinci dereceden mirasçılara intikali
mediate powers i. vekalet için gerekli yetkiler
mediate or immediate s. dolaylı ya da dolaysız