monolitik

"monolitik" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	monolitik	monolithic s.
The Linux kernel is monolithic. Linux çekirdeği monolitiktir. More Sentences
2	Genel	monolitik	monolithal s.
3	Genel	monolitik	global s.
Construction
4	İnşaat	monolitik	monolithic s.
Automotive
5	Otomotiv	monolitik	monolithic s.

"monolitik" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Technical
1	Teknik	ileri teknoloji monolitik seramik	advanced technology monolithic ceramic i.
2	Teknik	kaplanmamış monolitik çıkma	uncoated monolithic cantilever i.
3	Teknik	monolitik astar	monolithic lining i.
4	Teknik	monolitik döşeme	monolithic floor i.
5	Teknik	monolitik devre	monolithic circuit i.
6	Teknik	monolitik yapı	monolithic construction i.
7	Teknik	monolitik bellek	monolithic storage i.
8	Teknik	monolitik entegre devre	monolithic integrated circuit i.
9	Teknik	monolitik seramik kondansatör	monolithic ceramic capacitor i.
10	Teknik	monolitik strüktür	cast-in-situ structure i.
11	Teknik	monolitik tümleşik devre	monolithic integrated circuit i.
12	Teknik	monolitik seramikler	monolithic ceramics i.
13	Teknik	sayısal monolitik entegre devre	digital monolithic integrated circuit i.
Computer
14	Bilgisayar	monolitik bellek	monolithic storage i.
Electric
15	Elektrik	monolitik tümleşik devre	monolithic integrated circuit i.
16	Elektrik	monolitik seramik kondansatör	monolithic ceramic capacitor i.
17	Elektrik	monolitik devre	monolithic circuit i.
Architecture
18	Mimarlık	dökülen beton ve dış dekorasyon ile dayanıksız masif veya monolitik formlar içeren bir mimari tarz	new brutalism i.
Construction
19	İnşaat	monolitik seramikler	monolithic ceramics i.
20	İnşaat	monolitik beton	monolithic concrete i.
21	İnşaat	monolitik kaplama	monolithic lining i.
Automotive
22	Otomotiv	monolitik yataklı katalitik konvertör	monolithic catalytic converter i.
23	Otomotiv	monolitik yatak	monolithic substrate f.
Chemistry
24	Kimya	gömülü süpermakrogözenekli monolitik kompozit kriyojeller	embedded supermacroporous monolithic composite cryogels i.