|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
General |
|
1 |
Genel |
new moon i.
|
yeniay |
|
2 |
Genel |
the dark of the moon i.
|
ay karanlığı |
|
|
3 |
Genel |
half moon i.
|
yarımay |
|
4 |
Genel |
blue moon i.
|
çok uzun zaman |
|
5 |
Genel |
full moon i.
|
ayın on dördü |
|
6 |
Genel |
new moon i.
|
yeni ay |
|
7 |
Genel |
dark side of the moon i.
|
ayın karanlıkta kalan tarafı |
|
8 |
Genel |
full moon i.
|
dolunay |
|
9 |
Genel |
phase of the moon i.
|
ayın görünüşü |
|
10 |
Genel |
full moon i.
|
bedir |
|
11 |
Genel |
landing on the moon i.
|
aya iniş |
|
12 |
Genel |
the phases of the moon i.
|
ayın evreleri |
|
13 |
Genel |
new moon i.
|
ayça |
|
14 |
Genel |
the moon i.
|
aydede |
|
15 |
Genel |
new moon i.
|
hilal |
|
16 |
Genel |
full moon i.
|
mehtap |
|
17 |
Genel |
eclipse of the moon i.
|
ay tutulması |
|
18 |
Genel |
heart and moon i.
|
kalp ve ay |
|
19 |
Genel |
harvest moon i.
|
hasat dolunayı |
|
20 |
Genel |
dark side of the moon i.
|
ayın karanlık kalan kısmı |
|
21 |
Genel |
blue moon i.
|
çok uzun bir süre |
|
22 |
Genel |
half-moon i.
|
yarımay |
|
23 |
Genel |
space flight to the moon i.
|
ay'a uzay uçuşu |
|
24 |
Genel |
moon rock i.
|
ay taşı |
|
25 |
Genel |
moon dog i.
|
ayın etrafında hale oluşması |
|
26 |
Genel |
strawberry moon i.
|
haziran dolunayı |
|
27 |
Genel |
strawberry moon i.
|
haziran ayındaki dolunay |
|
28 |
Genel |
waning moon i.
|
küçülen ay |
|
29 |
Genel |
waxing moon i.
|
büyüyen ay |
|
30 |
Genel |
moon bag (south africa) i.
|
bel çantası |
|
31 |
Genel |
first person to step foot on the moon i.
|
aya ilk ayak basan kişi |
|
32 |
Genel |
first person to step on the moon i.
|
aya ilk ayak basan kişi |
|
33 |
Genel |
first person to set foot on the moon i.
|
aya ilk ayak basan kişi |
|
34 |
Genel |
first quarter moon symbol i.
|
ilk çeyrek ay sembolü |
|
35 |
Genel |
bright moon i.
|
parlak ay |
|
36 |
Genel |
ban ki moon i.
|
koreli birleşmiş milletler eski genel sekreteri |
|
37 |
Genel |
age of moon i.
|
son yeniaydan beri geçen süre |
|
38 |
Genel |
blood moon i.
|
kanlı ay |
|
39 |
Genel |
man in the moon i.
|
ayın yüzeyindeki karanlık ve parlak alanların benzetildiği hayali erkek figürü veya erkek yüzü |
|
40 |
Genel |
moon festival i.
|
ay festivali |
|
41 |
Genel |
moon dial i.
|
ay saati |
|
42 |
Genel |
moon dial i.
|
zamanı ay ışığı ile ölçmek için kullanılan kadran |
|
|
43 |
Genel |
moon face i.
|
dolgun ve yuvarlak surat |
|
44 |
Genel |
moon madness i.
|
delilik |
|
45 |
Genel |
moon madness i.
|
akıl hastalığı |
|
46 |
Genel |
moon madness i.
|
cinnet |
|
47 |
Genel |
moon-madness i.
|
ay ışığına maruz kalınarak uyunduğu için ortaya çıktığı düşünülen akıl hastalığı |
|
48 |
Genel |
moon month i.
|
yalnızca ay'ın evreleri ile belirlenen ve doğrudan gözlemlenebilen ay |
|
49 |
Genel |
moon ray i.
|
ay ışığı huzmesi |
|
50 |
Genel |
moon-eye i.
|
gece körlüğü olan göz |
|
51 |
Genel |
moon-eye i.
|
atların gözlerinde görülen bir hastalık |
|
52 |
Genel |
moon-eye i.
|
hyodon cinsi amerika'ya özgü tatlısu balıklarına verilen ad |
|
53 |
Genel |
moon-ray i.
|
ay ışığı huzmesi |
|
54 |
Genel |
moon-worship i.
|
ay'a tapınma |
|
55 |
Genel |
craters of the moon i.
|
abd'nin idaho eyaletindeki milli bir anıt |
|
56 |
Genel |
phases of the moon i.
|
ay'ın evreleri |
|
57 |
Genel |
prime of the moon i.
|
yeniayın ilk ortaya çıkışı |
|
58 |
Genel |
promise someone the moon f.
|
birine olmayacak vaatlerde bulunmak |
|
59 |
Genel |
moon about f.
|
dalgın dalgın dolaşmak |
|
60 |
Genel |
be over the moon f.
|
sevinçten uçmak |
|
61 |
Genel |
moon around f.
|
dalgın dalgın dolaşmak |
|
62 |
Genel |
moon about f.
|
dalgın dalgın dolanıp durmak |
|
63 |
Genel |
moon around f.
|
dalgın dalgın dolanıp durmak |
|
64 |
Genel |
cry for the moon f.
|
zoru istemek |
|
65 |
Genel |
cry for the moon f.
|
olmayacak şeyler istemek |
|
66 |
Genel |
land on the moon f.
|
aya çıkmak |
|
67 |
Genel |
ask for the moon f.
|
zoru istemek |
|
68 |
Genel |
ask for the moon f.
|
imkansızı istemek |
|
69 |
Genel |
draw a half moon f.
|
yarımay çizmek |
|
70 |
Genel |
be moon-eyed f.
|
gözleri fal taşı gibi açılmak |
|
71 |
Genel |
bay at the moon f.
|
aya karşı ulumak |
|
72 |
Genel |
set a foot on the moon f.
|
aya ayak basmak |
|
73 |
Genel |
land on the moon f.
|
aya ayak basmak |
|
74 |
Genel |
go to the moon f.
|
aya gitmek |
|
75 |
Genel |
look at the moon f.
|
aya bakmak |
|
76 |
Genel |
moon around f.
|
başıboş dolanmak |
|
77 |
Genel |
moon around f.
|
hülyalı gezinmek |
|
78 |
Genel |
moon on f.
|
başıboş dolanmak |
|
79 |
Genel |
moon on f.
|
hülyalı gezinmek |
|
80 |
Genel |
over the moon s.
|
başı havada |
|
81 |
Genel |
moon-blind [obsolete] s.
|
anlayışsız |
|
82 |
Genel |
moon-blind [obsolete] s.
|
odun kafa |
|
83 |
Genel |
moon-blind [obsolete] s.
|
dar görüşlü |
|
84 |
Genel |
moon-eyed s.
|
yan yan (bakış) |
|
85 |
Genel |
moon-eyed s.
|
şaşı |
|
86 |
Genel |
moon-eyed s.
|
gözleri faltaşı gibi açılmış |
|
87 |
Genel |
moon-eyed s.
|
geceleri iyi görebilen |
|
88 |
Genel |
moon-round s.
|
şekli aya benzeyen |
|
89 |
Genel |
moon-splashed s.
|
ay ışığı ile yıkanmış |
|
90 |
Genel |
moon-splashed s.
|
ay ışığı ile kaplanmış |
|
91 |
Genel |
moon-splashed s.
|
ay ışığının vurduğu |
|
92 |
Genel |
moon-splashed s.
|
ay ışığı vuran |
|
93 |
Genel |
moon-splashed s.
|
ay ışığı altında görülen/beliren/seçilen |
|
Phrasals |
|
94 |
Öbek Fiiller |
moon over someone f.
|
birinin ardından üzülmek/yasını tutmak |
|
95 |
Öbek Fiiller |
moon about someone f.
|
birinin ardından üzülmek/yasını tutmak |
|
96 |
Öbek Fiiller |
moon away f.
|
bir vakti tembel tembel geçirmek |
|
97 |
Öbek Fiiller |
moon away f.
|
bir vakti aylak aylak geçirmek |
|
98 |
Öbek Fiiller |
moon away f.
|
bir vakti boşa geçirmek/harcamak |
|
99 |
Öbek Fiiller |
moon away f.
|
bir vakti bir şeyi/birini isteyerek geçirmek |
|
100 |
Öbek Fiiller |
moon away f.
|
bir zamanı bir şeyin/birinin hasretini çekerek geçirmek |
|
101 |
Öbek Fiiller |
moon away f.
|
bir zamanı birinin yasını tutarak geçirmek |
|
102 |
Öbek Fiiller |
moon about f.
|
cansız olmak |
|
103 |
Öbek Fiiller |
moon about f.
|
kasvetli olmak |
|
104 |
Öbek Fiiller |
moon about f.
|
sersemlemiş olmak |
|
105 |
Öbek Fiiller |
moon around f.
|
cansız olmak |
|
106 |
Öbek Fiiller |
moon around f.
|
kasvetli olmak |
|
107 |
Öbek Fiiller |
moon around f.
|
sersemlemiş olmak |
|
108 |
Öbek Fiiller |
moon over (someone or something) f.
|
(biri/bir şey) için yas tutmak |
|
109 |
Öbek Fiiller |
moon over (someone or something) f.
|
(birinin/bir şeyin) yasını tutmak |
|
110 |
Öbek Fiiller |
moon over (someone or something) f.
|
(birinin/bir şeyin) hasretini/özlemini çekmek |
|
111 |
Öbek Fiiller |
moon over (someone or something) f.
|
(biri/bir şey) için yanıp tutuşmak |
|
Phrases |
|
112 |
İfadeler |
moon (is) made of green cheese, (and) the expr.
|
ay da yeşil peynirden oluşuyor |
|
113 |
İfadeler |
moon (is) made of green cheese, (and) the expr.
|
kişinin cahilliğini alaylı bir şekilde yüzüne vurmak için kullanılan söz |
|
Proverb |
|
114 |
Atasözü |
clear moon, frost soon
|
gökyüzü açıksa don olacak demektir |
|
Colloquial |
|
115 |
Konuşma Dili |
over the moon i.
|
havalara uçma |
|
116 |
Konuşma Dili |
moon child i.
|
aşırı soluk tenli kimse |
|
117 |
Konuşma Dili |
moon child i.
|
albino |
|
118 |
Konuşma Dili |
moon child i.
|
hippi |
|
119 |
Konuşma Dili |
moon curser i.
|
gümrük vergisi vermeksizin ihracat ve ithalat yapan kimse |
|
120 |
Konuşma Dili |
moon-curser i.
|
gümrük vergisi vermeksizin ihracat ve ithalat yapan kimse |
|
121 |
Konuşma Dili |
once in a blue moon expr.
|
çok uzun zamanda bir |
|
122 |
Konuşma Dili |
over the moon expr.
|
çok sevinçli |
|
123 |
Konuşma Dili |
once in a blue moon expr.
|
çok uzun zaman önce |
|
124 |
Konuşma Dili |
once in a blue moon expr.
|
çok ender |
|
125 |
Konuşma Dili |
over the moon expr.
|
çok mutlu |
|
126 |
Konuşma Dili |
over the moon expr.
|
havalarda |
|
127 |
Konuşma Dili |
once in a blue moon expr.
|
hiç |
|
128 |
Konuşma Dili |
once in a blue moon expr.
|
kırk yılda bir |
|
129 |
Konuşma Dili |
once in a blue moon expr.
|
neredeyse hiç |
|
130 |
Konuşma Dili |
over the moon expr.
|
mutluluktan kendinden geçmiş |
|
131 |
Konuşma Dili |
once in a blue moon expr.
|
kırk yılın başında |
|
Idioms |
|
132 |
Deyim |
blood moon i.
|
kanlı ay |
|
133 |
Deyim |
blood moon i.
|
kanlı ay tutulması |
|
134 |
Deyim |
the man in the moon i.
|
aydede |
|
135 |
Deyim |
the man in the moon i.
|
ayın yüzü |
|
136 |
Deyim |
the moon on a stick i.
|
birinin isteyebileceği/hayal edebileceği her şey |
|
137 |
Deyim |
the moon on a stick i.
|
birinin isteyebileceğinden/hayal edebileceğinden fazlası |
|
138 |
Deyim |
cast beyond the moon f.
|
imkansızı düşlemek |
|
139 |
Deyim |
cast beyond the moon f.
|
olmayacak şeyleri bile düşlemek/hayal etmek |
|
140 |
Deyim |
cast beyond the moon f.
|
imkansızı istemek |
|
141 |
Deyim |
go between the moon and the milkman f.
|
gece vakti (pılıyı pırtıyı toplayıp) kaçmak/sıvışmak |
|
142 |
Deyim |
cast beyond the moon f.
|
olmayacak hayaller kurmak |
|
143 |
Deyim |
cast beyond the moon f.
|
gerçeklikten uzak olasılıkları düşünmek |
|
144 |
Deyim |
think someone hung the moon and stars f.
|
birisini göklere çıkarmak |
|
145 |
Deyim |
bay the moon f.
|
boşu boşuna uğraşmak |
|
146 |
Deyim |
pay the moon f.
|
büyük para ödemek |
|
147 |
Deyim |
promise the moon to someone f.
|
birine olmayacak vaatlerde bulunmak |
|
148 |
Deyim |
promise someone the moon f.
|
birine olmayacak vaatlerde bulunmak |
|
149 |
Deyim |
think someone hung the moon and stars f.
|
birisinin mükemmel olduğunu düşünmek |
|
150 |
Deyim |
think someone hung the moon and stars f.
|
çok büyük biri gibi görmek |
|
151 |
Deyim |
offer the moon f.
|
dünyaları teklif etmek |
|
152 |
Deyim |
be over the moon f.
|
deli gibi sevinmek |
|
153 |
Deyim |
promise the moon to someone f.
|
dünyaları vadetmek |
|
154 |
Deyim |
be over the moon f.
|
çok mutlu olmak |
|
155 |
Deyim |
promise the moon f.
|
dünyaları vadetmek |
|
156 |
Deyim |
pay the moon f.
|
dünyalar ödemek |
|
157 |
Deyim |
ask for the moon f.
|
elde edilmesi zor bir şey istemek |
|
158 |
Deyim |
promise somebody the moon f.
|
gerçekleşmeyecek bir şeyin sözünü vermek |
|
159 |
Deyim |
cry for the moon f.
|
elde edilmesi zor bir şey istemek |
|
160 |
Deyim |
be over the moon f.
|
havalarda uçmak |
|
161 |
Deyim |
be over the moon f.
|
havalara uçmak |
|
162 |
Deyim |
think someone hung the moon and stars f.
|
gözünde büyütmek |
|
163 |
Deyim |
beg for the moon f.
|
gökteki ayı istemek |
|
164 |
Deyim |
cry for the moon f.
|
imkansızı istemek |
|
165 |
Deyim |
beg for the moon f.
|
imkansızı istemek |
|
166 |
Deyim |
ask for the moon f.
|
imkansızı istemek |
|
167 |
Deyim |
think someone hung the moon and stars f.
|
kahraman gibi görmek |
|
168 |
Deyim |
be over the moon f.
|
mutluluktan çıldırmak |
|
169 |
Deyim |
beg for the moon f.
|
olmayacak duaya amin demek |
|
170 |
Deyim |
bay the moon f.
|
olmayacak duaya amin demek |
|
171 |
Deyim |
ask for the moon f.
|
mümkün olmayanı arzulamak |
|
172 |
Deyim |
promise somebody the moon f.
|
olmayacak duaya amin demek |
|
173 |
Deyim |
be over the moon f.
|
neşeden çıldırmak |
|
174 |
Deyim |
be over the moon f.
|
sevinçten kalbi durmak |
|
175 |
Deyim |
be over the moon f.
|
sevinçten uçmak |
|
176 |
Deyim |
think someone hung the moon and stars f.
|
üstün görmek |
|
177 |
Deyim |
moon something away f.
|
(bir şeyi) kederle/yasla geçirmek |
|
178 |
Deyim |
reach for the moon f.
|
zoru başarmaya çalışmak |
|
179 |
Deyim |
bark at the moon f.
|
boş yere boğazını ağrıtmak |
|
180 |
Deyim |
bark at the moon f.
|
boşuna ağzını yormak |
|
181 |
Deyim |
bark at the moon f.
|
boşuna çene yormak |
|
182 |
Deyim |
bark at the moon f.
|
boş yere karşı çıkmak |
|
183 |
Deyim |
bark at the moon f.
|
boşuna itiraz etmek |
|
184 |
Deyim |
bark at the moon f.
|
boşuna nefes tüketmek |
|
185 |
Deyim |
bay at the moon f.
|
boş yere boğazını ağrıtmak |
|
186 |
Deyim |
bay at the moon f.
|
boşuna ağzını yormak |
|
187 |
Deyim |
bay at the moon f.
|
boşuna çene yormak |
|
188 |
Deyim |
bay at the moon f.
|
boş yere karşı çıkmak |
|
189 |
Deyim |
bay at the moon f.
|
boşuna itiraz etmek |
|
190 |
Deyim |
bay at the moon f.
|
boşuna nefes tüketmek |
|
191 |
Deyim |
howl at the moon f.
|
boş yere boğazını ağrıtmak |
|
192 |
Deyim |
howl at the moon f.
|
boşuna ağzını yormak |
|
193 |
Deyim |
howl at the moon f.
|
boşuna çene yormak |
|
194 |
Deyim |
howl at the moon f.
|
boş yere karşı çıkmak |
|
195 |
Deyim |
howl at the moon f.
|
boşuna itiraz etmek |
|
196 |
Deyim |
howl at the moon f.
|
boşuna nefes tüketmek |
|
197 |
Deyim |
promise (somebody) the moon f.
|
gerçekleşmeyecek bir şeyin sözünü vermek |
|
198 |
Deyim |
promise (somebody) the moon f.
|
olmayacak duaya amin demek |
|
199 |
Deyim |
shoot the moon f.
|
hesabı ödemeden ayrılmak |
|
200 |
Deyim |
shoot the moon f.
|
ödeme yapmadan kaçmak |
|
201 |
Deyim |
shoot the moon f.
|
her şeyi riske atmak |
|
202 |
Deyim |
shoot the moon f.
|
kazanmak için her şeyi riske atmak |
|
203 |
Deyim |
cry/ask for the moon [uk] f.
|
zoru istemek |
|
204 |
Deyim |
cry/ask for the moon [uk] f.
|
imkansızı istemek |
|
205 |
Deyim |
cry/ask for the moon [uk] f.
|
elde edilmesi zor bir şey istemek |
|
206 |
Deyim |
cry/ask for the moon [uk] f.
|
olmayacak bir şey için tutturmak |
|
207 |
Deyim |
cry/ask for the moon [uk] f.
|
olmayacak şeyler istemek |
|
208 |
Deyim |
want the moon [uk] f.
|
zoru istemek |
|
209 |
Deyim |
want the moon [uk] f.
|
imkansızı istemek |
|
210 |
Deyim |
want the moon [uk] f.
|
elde edilmesi zor bir şey istemek |
|
211 |
Deyim |
want the moon [uk] f.
|
olmayacak bir şey için tutturmak |
|
212 |
Deyim |
want the moon [uk] f.
|
olmayacak şeyler istemek |
|
213 |
Deyim |
promise (one) the moon f.
|
(birine) gerçekleşmeyecek bir şeyin sözünü vermek |
|
214 |
Deyim |
promise (one) the moon f.
|
olmayacak duaya amin demek |
|
215 |
Deyim |
promise (one) the moon f.
|
(birine) olmayacak vaatlerde bulunmak |
|
216 |
Deyim |
promise (one) the moon f.
|
(birine) dünyaları vadetmek |
|
217 |
Deyim |
promise (somebody) the moon f.
|
(birine) gerçekleşmeyecek bir şeyin sözünü vermek |
|
218 |
Deyim |
promise (somebody) the moon f.
|
olmayacak duaya amin demek |
|
219 |
Deyim |
promise (somebody) the moon f.
|
(birine) olmayacak vaatlerde bulunmak |
|
220 |
Deyim |
promise (somebody) the moon f.
|
(birine) dünyaları vadetmek |
|
221 |
Deyim |
shoot for the moon f.
|
hedef büyütmek |
|
222 |
Deyim |
shoot for the moon f.
|
hedefi yüksek tutmak |
|
223 |
Deyim |
shoot for the moon f.
|
hedeflerini yüksek tutmak |
|
224 |
Deyim |
think (one) hung the moon f.
|
(birini) göklere çıkarmak |
|
225 |
Deyim |
think (one) hung the moon f.
|
(birinin) mükemmel olduğunu düşünmek |
|
226 |
Deyim |
think (one) hung the moon f.
|
çok büyük biri gibi görmek |
|
227 |
Deyim |
think (one) hung the moon f.
|
(birini) gözünde büyütmek |
|
228 |
Deyim |
think (one) hung the moon f.
|
(birini) kahraman gibi görmek |
|
229 |
Deyim |
think (one) hung the moon f.
|
(birini) üstün görmek |
|
230 |
Deyim |
think hung the moon f.
|
göklere çıkarmak |
|
231 |
Deyim |
think hung the moon f.
|
mükemmel olduğunu düşünmek |
|
232 |
Deyim |
think hung the moon f.
|
çok büyük biri gibi görmek |
|
233 |
Deyim |
think hung the moon f.
|
gözünde büyütmek |
|
234 |
Deyim |
think hung the moon f.
|
kahraman gibi görmek |
|
235 |
Deyim |
once in a blue moon expr.
|
ayda yılda bir |
|
236 |
Deyim |
once in a blue moon expr.
|
binde bir |
|
237 |
Deyim |
to the moon and back expr.
|
dünyalar kadar |
|
238 |
Deyim |
once in a blue moon expr.
|
kırk yılın başı |
|
239 |
Deyim |
once in a blue moon expr.
|
kırk yılda bir |
|
240 |
Deyim |
I love you to the moon and back expr.
|
seni her şeyden çok seviyorum |
|
241 |
Deyim |
as changeable as the moon expr.
|
saati saatine uymaz |
|
242 |
Deyim |
to the moon and back expr.
|
sapına kadar |
|
243 |
Deyim |
(no more than) the man in the moon expr.
|
hayalden başka bir şey değil |
|
244 |
Deyim |
(no more than) the man in the moon expr.
|
hayalden ötesi değil |
|
245 |
Deyim |
(no more than) the man in the moon expr.
|
yalnızca bir hayal |
|
246 |
Deyim |
(no more than) the man in the moon expr.
|
yalnızca bir hayal ürünü |
|
247 |
Deyim |
(no more than) the man in the moon expr.
|
hayalden ibaret |
|
248 |
Deyim |
drawing down the moon expr.
|
(modern zaman cadılığında) büyü çemberi oluşturma |
|
Speaking |
|
249 |
Konuşma |
the moon is full tonight expr.
|
bu gece dolunay var |
|
250 |
Konuşma |
the moon is full tonight expr.
|
bu gece dolunay olacak |
|
Trade/Economic |
|
251 |
Ticaret/Ekonomi |
to the moon i.
|
stokların dramatik şekilde yükselmesi |
|
Technical |
|
252 |
Teknik |
moon-crawler i.
|
ay emekleci |
|
253 |
Teknik |
moon satellite i.
|
ay uydusu |
|
254 |
Teknik |
moon landing i.
|
aya iniş |
|
255 |
Teknik |
moon-blindness i.
|
gece körlüğü |
|
256 |
Teknik |
fretz-moon tube mill i.
|
fretz-moon boru tezgahı |
|
257 |
Teknik |
half-moon key i.
|
yarım ay kama |
|
258 |
Teknik |
moon shot i.
|
aya roket fırlatma |
|
259 |
Teknik |
moon shot i.
|
yüksek yörüngeden yapılan atış |
|
260 |
Teknik |
square of the moon i.
|
ay karesi |
|
261 |
Teknik |
square of the moon i.
|
ay etkisi gerektiğinde tılsım olarak kullanılan bir gezegen karesi |
|
262 |
Teknik |
square of the moon i.
|
ay etkisini güçlendirmek için faydalanılan sihirli bir kare |
|
Computer |
|
263 |
Bilgisayar |
rose and moon i.
|
gül ve ay |
|
264 |
Bilgisayar |
teddy and moon i.
|
oyuncak ayı ve ay |
|
Textile |
|
265 |
Tekstil |
half moon i.
|
yakanın arkasında marka etiketinin dikişini gizlemek için kullanılan yarımay şeklindeki kumaş parçası |
|
Architecture |
|
266 |
Mimarlık |
moon gate i.
|
(çin mimarisinde) duvarda bulunan yuvarlak geçit |
|
Automotive |
|
267 |
Otomotiv |
moon disc i.
|
ay disk |
|
268 |
Otomotiv |
half moon wrench i.
|
yarım ay yıldız anahtar |
|
269 |
Otomotiv |
half-moon key i.
|
yarı ay biçimi anahtar |
|
Mining |
|
270 |
Maden |
moon pool i.
|
sondaj yapan uzaktan kumandalı mini denizaltılara ve bakım işlerini yapan dalgıçlara hizmet vermek için açılan su altı deliği |
|
Medical |
|
271 |
Medikal |
moon blindness i.
|
gece körlüğü |
|
272 |
Medikal |
laurence moon bardet biedl syndrome i.
|
laurence moon bardet biedl sendromu |
|
273 |
Medikal |
moon-blind i.
|
tavuk karası |
|
274 |
Medikal |
moon blindness i.
|
tavuk karası |
|
275 |
Medikal |
moon-eyed s.
|
tavuk karası |
|
Anatomy |
|
276 |
Anatomi |
half-moon i.
|
lunula |
|
Pathology |
|
277 |
Patoloji |
moon face i.
|
cushing hastalığı |
|
278 |
Patoloji |
moon face i.
|
aydede yüzü hastalığı |
|
279 |
Patoloji |
moon-blind i.
|
gece körlüğü bulunan |
|
Veterinary |
|
280 |
Veterinerlik |
moon blindness i.
|
gözde inflamasyon atakları şeklinde seyreden bir at hastalığı |
|
Gastronomy |
|
281 |
Mutfak |
moon cake i.
|
ayçöreği |
|
282 |
Mutfak |
moon cake i.
|
ay çöreği |
|
Marine Biology |
|
283 |
Deniz Biyolojisi |
moon jelly fish i.
|
ay denizanası |
|
284 |
Deniz Biyolojisi |
moon jellyfish i.
|
ay denizanası |
|
285 |
Deniz Biyolojisi |
half-moon (medialuna californiensis) i.
|
mavi levrek |
|
286 |
Deniz Biyolojisi |
half-moon i.
|
melekbalığı |
|
287 |
Deniz Biyolojisi |
half-moon i.
|
scorpididae familyasına ait mavimsi siyah bir kaliforniya deniz balığı |
|
288 |
Deniz Biyolojisi |
moon shell i.
|
küre şeklinde pürüzsüz kabuğu olan, naticidae familyasına mensup etçil bir deniz salyangozu |
|
289 |
Deniz Biyolojisi |
moon snail i.
|
naticidae familyası'na mensup, denizde yaşayan, kabuğu yuvarlak olan çeşitli etçil tek kabuklu yumuşakçalara verilen ad |
|
Astronomy |
|
290 |
Gökbilim |
new phase of the moon i.
|
yeniay evresi |
|
291 |
Gökbilim |
new phase of the moon i.
|
ay'ın kısa ve parlak hilal biçiminde göründüğü zaman |
|
292 |
Gökbilim |
the moon i.
|
ay |
|
293 |
Gökbilim |
third quarter moon i.
|
yarım ay evresi |
|
294 |
Gökbilim |
total eclipse of the moon i.
|
ay tutulması |
|
295 |
Gökbilim |
acceleration of the moon i.
|
ay'ın ivmesi |
|
296 |
Gökbilim |
limb of the moon i.
|
ay kenarı |
|
297 |
Gökbilim |
moon beam i.
|
ay ışığı |
|
298 |
Gökbilim |
new moon i.
|
ayça |
|
299 |
Gökbilim |
full moon i.
|
dolunay |
|
300 |
Gökbilim |
total eclipse of the moon i.
|
tam ay tutulması |
|
301 |
Gökbilim |
new moon i.
|
yeniay |
|
302 |
Gökbilim |
perigee full/new moon i.
|
süper ay |
|
303 |
Gökbilim |
variation of the moon i.
|
ayın hareketinin sapması |
|
304 |
Gökbilim |
quadrature of the moon i.
|
ayın dördün evresi |
|
305 |
Gökbilim |
half-moon i.
|
yarım ay evresi |
|
306 |
Gökbilim |
blue moon i.
|
üçüncü dolunay |
|
307 |
Gökbilim |
blue moon i.
|
aynı ay meydana gelen iki dolunaydan ikincisi |
|
308 |
Gökbilim |
blue moon i.
|
mavi ay |
|
309 |
Gökbilim |
moon year i.
|
bazen on iki, bazen on üç kameri ayından oluşan kameri yıl |
|
310 |
Gökbilim |
hunter's moon i.
|
hasat dolunayını takip eden ilk dolunay |
|
311 |
Gökbilim |
libration of the moon i.
|
dört librasyon etkisinin ay'ın dünya'ya dönük kısımlarının bir görünüp bir kaybolmasına sebep olan kombinasyonu |
|
312 |
Gökbilim |
humped moon i.
|
kambur ay |
|
313 |
Gökbilim |
gibbous moon i.
|
büyüyen ay |
|
314 |
Gökbilim |
old moon i.
|
ayın son dördün ile yeni ay arasındaki hali |
|
315 |
Gökbilim |
old moon i.
|
küçülen hilal şeklinde görülen ay |
|
316 |
Gökbilim |
old moon i.
|
ayın son dördün ile yeni ay arasındaki halinin görüldüğü zaman |
|
317 |
Gökbilim |
cycle of the moon i.
|
ay döngüsü |
|
318 |
Gökbilim |
cycle of the moon i.
|
(yeni ay ve dolunayın yılın aynı gününe dönüşü sonrasındaki) 19 yıllık zaman dilimi |
|
319 |
Gökbilim |
first quarter moon i.
|
ilk çeyrek ay |
|
320 |
Gökbilim |
first quarter moon i.
|
ayın ilk çeyrek evresi |
|
321 |
Gökbilim |
quasi-moon i.
|
yarı uydu |
|
322 |
Gökbilim |
quasi-moon i.
|
sanki uydu |
|
323 |
Gökbilim |
quasi-moon i.
|
bir gezegenin yörüngesindeki aysı cisim |
|
324 |
Gökbilim |
dark side of the moon i.
|
ay'ın uzak yüzü |
|
325 |
Gökbilim |
far side of the moon i.
|
ay'ın uzak yüzü |
|
326 |
Gökbilim |
moon halo i.
|
ay halesi |
|
327 |
Gökbilim |
icy moon i.
|
buzlu uydu/ay |
|
328 |
Gökbilim |
shepherd moon i.
|
çoban uydu |
|
329 |
Gökbilim |
herder moon i.
|
çoban uydu |
|
330 |
Gökbilim |
watcher moon i.
|
çoban uydu |
|
331 |
Gökbilim |
dark side of the moon i.
|
ay'ın karanlık yüzü |
|
332 |
Gökbilim |
far side of the moon i.
|
ay'ın karanlık yüzü |
|
333 |
Gökbilim |
moon halo i.
|
aylin |
|
334 |
Gökbilim |
icy moon i.
|
yüzeyi buzdan oluşan doğal gezegen uydusu |
|
335 |
Gökbilim |
dark side of the moon i.
|
ay'ın dünya'ya bakmayan yüzü |
|
336 |
Gökbilim |
far side of the moon i.
|
ay'ın dünya'ya bakmayan yüzü |
|
337 |
Gökbilim |
shepherd moon i.
|
çoban ay |
|
338 |
Gökbilim |
extrasolar moon i.
|
öteay |
|
339 |
Gökbilim |
extrasolar moon i.
|
öteuydu |
|
340 |
Gökbilim |
extrasolar moon i.
|
güneş sistemi dışındaki ay |
|
341 |
Gökbilim |
extrasolar moon i.
|
güneş sistemi dışındaki uydu |
|
342 |
Gökbilim |
tidally locked moon i.
|
kütleçekimsel olarak kenetlenmiş uydu |
|
343 |
Gökbilim |
tidally locked moon i.
|
kütleçekimsel olarak kenetlenmiş ay |
|
344 |
Gökbilim |
tidally locked moon i.
|
kütleçekimsel olarak kilitli uydu |
|
345 |
Gökbilim |
tidally locked moon i.
|
kütleçekimsel olarak kilitli ay |
|
346 |
Gökbilim |
galilean moon i.
|
jüpiter'in dört büyük uydusundan her biri |
|
347 |
Gökbilim |
galilean moon i.
|
galileo uydusu |
|
348 |
Gökbilim |
galilean moon i.
|
galileo ayı |
|
349 |
Gökbilim |
irregular moon i.
|
düzensiz uydu |
|
350 |
Gökbilim |
irregular moon i.
|
düzensiz ay |
|
351 |
Gökbilim |
moon-culminating s.
|
ay ile aynı zamanda en yüksek noktaya çıkan (yıldız) |
|
Astrology |
|
352 |
Astroloji |
moon child i.
|
yengeç burcunda doğan kimse |
|
Zoology |
|
353 |
Zooloji |
moon bear i.
|
asya siyah ayısı |
|
354 |
Zooloji |
moon bear i.
|
tibet ayısı |
|
355 |
Zooloji |
moon rat i.
|
ay faresi |
|
356 |
Zooloji |
moon rat i.
|
güneydoğu asya'da yaşayan, kirpigiller familyasına mensup uzun burunlu ve gri tüylü sıçan benzeri nokturnal bir memeli |
|
Botanic |
|
357 |
Botanik |
moon daisy i.
|
çayır papatyası |
|
358 |
Botanik |
moon daisy i.
|
mastıçiçeği |
|
359 |
Botanik |
moon daisy i.
|
öküzgözü |
|
360 |
Botanik |
moon daisy (chrysanthemum leucanthemum) i.
|
avrasya'ya özgü, yapraklarla kaplı uzun bir gövdesi ve beyaz çiçekleri olan yaygın bir bitki |
|
361 |
Botanik |
moon daisy (leucanthemum vulgare) i.
|
avrasya'ya özgü, yapraklarla kaplı uzun bir gövdesi ve beyaz çiçekleri olan yaygın bir bitki |
|
362 |
Botanik |
moon trefoil i.
|
güney avrupa'ya özgü sarı çiçekli çalımsı bir kaba yonca |
|
363 |
Botanik |
moon carrot i.
|
küçük beyaz veya pembe çiçekleri ve ince yaprakları bulunan seseli cinsine mensup bitki |
|
364 |
Botanik |
moon daisy i.
|
beyaz ay papatyası |
|
Geography |
|
365 |
Coğrafya |
half moon bay i.
|
kaliforniya eyaletinde şehir |
|
Meteorology |
|
366 |
Meteoroloji |
phases of moon i.
|
ayın evreleri |
|
367 |
Meteoroloji |
mock moon i.
|
yalancı ay |
|
Geology |
|
368 |
Jeoloji |
surface of the moon i.
|
ayın yüzeyi |
|
369 |
Jeoloji |
surface of the moon i.
|
ay yüzeyi |
|
Military |
|
370 |
Askeri |
moon rocket i.
|
ay roketi |
|
371 |
Askeri |
moon tracking i.
|
ay izlemesi |
|
372 |
Askeri |
moon watch i.
|
ay gözetlemesi |
|
Music |
|
373 |
Müzik |
dark side of the moon i.
|
1973 pink floyd albümü |
|
Mythology |
|
374 |
Mitoloji |
goddess of moon i.
|
ay tanrıçası |
|
Ottoman Turkish |
|
375 |
Osmanlıca |
moon-faced s.
|
mehlika |
|
Slang |
|
376 |
Argo |
shoot the moon f.
|
malı götürmek |
|
377 |
Argo |
moon someone f.
|
kıçını göstermek |
|
378 |
Argo |
shoot the moon f.
|
parayı indirmek |
|
379 |
Argo |
shoot the moon f.
|
parayı bulmak |
|
380 |
Argo |
shoot the moon f.
|
parayı götürmek |
|
British Slang |
|
381 |
İngiliz Argosu |
tuned to the moon s.
|
deli |
|
382 |
İngiliz Argosu |
tuned to the moon s.
|
kaçık |
|
383 |
İngiliz Argosu |
tuned to the moon s.
|
kafayı çizmiş |
|
Star Wars |
|
384 |
Star Wars |
burning moon range i.
|
yanan ay sıradağı |
|
385 |
Star Wars |
codian moon i.
|
codia ayı |
|
386 |
Star Wars |
crystal moon restaurant i.
|
kristal ayı restoranı |
|
387 |
Star Wars |
crytal moon i.
|
kristal ayı |
|
388 |
Star Wars |
dead moon of antar colony i.
|
antar kolonisinin ölü ayı |
|
389 |
Star Wars |
endor's moon i.
|
endor'un ayı |
|
390 |
Star Wars |
fruited moon i.
|
meyveli ay |
|
391 |
Star Wars |
hollow moon i.
|
delik ay |
|
392 |
Star Wars |
hyborean moon black-site prison i.
|
hyborean ayı siyah-site hapishanesi |
|
393 |
Star Wars |
jade moon supply base i.
|
yeşim ayı tedarik üssü |
|
394 |
Star Wars |
jaguada's moon i.
|
jaguada'nın ayı |
|
395 |
Star Wars |
kligson's moon i.
|
kligson'un ayı |
|
396 |
Star Wars |
lost moon i.
|
kayıp ay |
|
397 |
Star Wars |
moon channel i.
|
ay kanalı |
|
398 |
Star Wars |
moon islands i.
|
ay adaları |
|
399 |
Star Wars |
moon moth i.
|
ay güvesi |
|
400 |
Star Wars |
pelagia's moon i.
|
pelagia'nın ayı |
|
401 |
Star Wars |
pinnacle moon i.
|
zirve ayı |
|
402 |
Star Wars |
poison moon i.
|
zehir ayı |
|
403 |
Star Wars |
red moon saloon i.
|
kırmızı ay salonu |
|
404 |
Star Wars |
rooted moon i.
|
köklü ay |
|
405 |
Star Wars |
the rising moon i.
|
yükselen ay |
|