nüfuzlu - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

nüfuzlu



"nüfuzlu" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

Türkçe İngilizce
General
nüfuzlu potent s.
nüfuzlu important s.
nüfuzlu influential s.
nüfuzlu ascendent s.
nüfuzlu powerful s.
nüfuzlu dominant s.
nüfuzlu of weight s.
nüfuzlu weighty s.
nüfuzlu heavyweight s.
nüfuzlu prepotent s.
nüfuzlu ascendant s.
nüfuzlu hierarchal s.
nüfuzlu hierarchic s.
nüfuzlu hierarchical s.
nüfuzlu high s.
nüfuzlu royal s.
nüfuzlu ingenuous s.
nüfuzlu prepollent s.
nüfuzlu supereminent s.
Colloquial
nüfuzlu plugged-in s.

"nüfuzlu" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 105 sonuç

Türkçe İngilizce
General
nüfuzlu adamlar men of weight i.
nüfuzlu kimse influential person i.
nüfuzlu kimse biggie i.
nüfuzlu kimse a pillar of society i.
nüfuzlu kimse potentate i.
nüfuzlu kimse magnate i.
nüfuzlu kimse a big wheel i.
nüfuzlu kimse heavyweight i.
en nüfuzlu kişi kingpin i.
nüfuzlu kişi man of weight i.
nüfuzlu adamlar man of weight i.
nüfuzlu kimse man of influence i.
önemli veya nüfuzlu kimse (ironik) macher i.
komplo düzenleyen bir grup nüfuzlu kimse magic circle i.
akademik veya edebi çevrelerde bilgiçlik taslayan, nüfuzlu ve kıdemli kimse mandarin i.
topluluk, sektör, meslek gibi bir grupta bulunan önemli veya nüfuzlu kimseler whos who i.
nüfuzlu kimselerden oluşan grup loop i.
nüfuzlu kimse heavy weight i.
nüfuzlu aileden olan kimse dynast i.
en nüfuzlu kimse paramount i.
nüfuzlu kimse pooh-bah i.
nüfuzlu kimse poo-bah i.
nüfuzlu kimse fat cat i.
nüfuzlu kimse fat-cat i.
nüfuzlu kimse panjandrum i.
nüfuzlu kimse pot i.
nüfuzlu kimse potency i.
nüfuzlu kimse potent [obsolete] i.
nüfuzlu kimse potestate [obsolete] i.
nüfuzlu kimse power i.
nüfuzlu aile first family i.
nüfuzlu olma prepollency i.
nüfuzlu olma preponderancy i.
nüfuzlu kimse shakes i.
nüfuzlu olma size i.
nüfuzlu birinin koruyup kolladığı kadın protégée i.
nüfuzlu kimse somebody i.
nüfuzlu bürokrat superbureaucrat i.
nüfuzlu kimse supergiant i.
nüfuzlu kimse superordinate i.
nüfuzlu olmak dominate f.
en nüfuzlu predominant s.
nüfuzlu arkadaşları olan well-connected s.
fazla nüfuzlu overpotent s.
fazla nüfuzlu overpowered s.
az nüfuzlu small s.
fazla nüfuzlu superpowerful s.
nüfuzlu kimse somewhat zm.
Phrases
güvenilir/nüfuzlu bir konumda on the inside expr.
Colloquial
belli bir çevrede ya da yerde çok tanınan/nüfuzlu ya da başarılı kişi veya şey big in (something or somewhere) i.
nüfuzlu kişi face card i.
nüfuzlu kişi great gun i.
itibarlı/nüfuzlu kimse great gun i.
bir kurumdaki/gruptaki en nüfuzlu kişi top gun i.
çok nüfuzlu kimse kingfish i.
bir yeri ziyaret ederken özel muamele gören nüfuzlu kimse visiting fireman i.
nüfuzlu biri a big name/noise i.
zengin ve nüfuzlu kimse silvertail [australia] i.
Idioms
nüfuzlu kimse a pillar of the community i.
nüfuzlu kimse a (person) of substance i.
son derece yetenekli/kabiliyetli/nüfuzlu ve başarılı kişi/grup ya da işletme big hitter i.
önemli/başarılı/nüfuzlu kimse big white chief i.
bir iş kolunda çok başarılı olan/önde gelen ve nüfuzlu kişi/şirket ya da kuruluş big-time operator i.
bir iş kolunda çok başarılı olan/önde gelen ve nüfuzlu kişi/şirket ya da kuruluş bto (big time operator) i.
önemli/nüfuzlu adam big-time operator (bto) i.
nüfuzlu kişi a (person) of substance i.
nüfuzlu kişi a woman, man, person of substance i.
olağanüstü nüfuzlu kişi hot shot i.
nüfuzlu kimse the big cheese i.
nüfuzlu kimse a big cheese i.
nüfuzlu kimse, grup, kurum powerhouse i.
nüfuzlu kimse a big fish i.
nüfuzlu biri a big shot i.
nüfuzlu/sözü geçen kimse a brass hat i.
imtiyazlı/nüfuzlu tanıdık a friend at court i.
nüfuzlu kimse a mover and a shaker i.
nüfuzlu kadın a woman of substance i.
nüfuzlu adam a man of substance i.
nüfuzlu kimse a person of substance i.
nüfuzlu kimse the big cheese i.
nüfuzlu biri bigshot i.
nüfuzlu olmak have a say (in something) f.
tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanmak toss (one's) name around f.
tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak çevresini etkilemeye çalışmak toss (one's) name around f.
tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak çevresine hava atmaya çalışmak toss (one's) name around f.
sağda solda tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak dikkat çekmeye çalışmak toss (one's) name around f.
tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanmak toss around (one's) name f.
tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak çevresini etkilemeye çalışmak toss around (one's) name f.
tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak çevresine hava atmaya çalışmak toss around (one's) name f.
sağda solda tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak dikkat çekmeye çalışmak toss around (one's) name f.
birinden daha yetkili/nüfuzlu over somebody’s head s.
Trade/Economic
nüfuzlu ilaç firması pharma i.
Law
(nüfuzlu birinin) mülk sahibi olma durumu superiority i.
Politics
kendinden daha az nüfuzlu krallara veya prenslere hükmeden kral overking i.
nüfuzlu diplomat superdiplomat i.
nüfuzlu ulus supernation i.
Technical
tam nüfuzlu kaynak full penetration welding i.
Latin
nüfuzlu birinin öne sürdüğü kanıtlanmamış iddia ipse dixit i.
Archaic
nüfuzlu kimse killcow i.
nüfuzlu kimse potentiary i.
Slang
nüfuzlu kimse high muckety muck i.
nüfuzlu kimse high mucky-muck i.
nüfuzlu kişi wheel i.
nüfuzlu kimse muckety muck i.
(önemli/nüfuzlu) kişilerle bağlantısı olmak/bu kişilerle bağlantılı olmak be juiced in f.