nazikçe - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

nazikçe



"nazikçe" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
nazikçe gently zf.
General
nazikçe kindly zf.
nazikçe in style zf.
nazikçe debonairly zf.
nazikçe thoughtfully zf.
nazikçe tenderly zf.
nazikçe nattily zf.
nazikçe politely zf.
nazikçe sweetly zf.
nazikçe complaisantly zf.
nazikçe gingerly zf.
nazikçe elegantly zf.
nazikçe civilly zf.
nazikçe agre zf.
nazikçe bein zf.
nazikçe fairly [obsolete] zf.
nazikçe homely [obsolete] zf.
nazikçe hooly [scotland] zf.
nazikçe gentilly [obsolete] zf.
nazikçe dolcemente zf.
nazikçe fine zf.
nazikçe finely zf.

"nazikçe" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç

Türkçe İngilizce
General
nazikçe reddetme declinature i.
nazikçe kurulama pat dry i.
nazikçe yapılan hatırlatma nudge i.
nazikçe, tatlı dille ikna etme coaxing i.
felemenkçe konuşulan bölgelerde bir erkeğe nazikçe seslenmek için kullanılan hitap mynheer i.
nazikçe reddetme declension i.
nazikçe reddetme declinal i.
nazikçe kontrol altında tutma snaffle i.
nazikçe talep etmek kindly request f.
nazikçe istemek kindly request f.
nazikçe dokunmak tickle f.
(ilacı, kremi) nazikçe uygulamak touch f.
nazikçe okşamak gentle f.
nazikçe ilerlemek gentle f.
hafif şırıltı ile nazikçe vurmak lap f.
nazikçe ovmak strike [obsolete] f.
nazikçe sürtmek strike [obsolete] f.
(nazikçe teklif amaçlı) er/ar will f.
nazikçe reddeden declinatory s.
Phrasals
nazikçe alıştırmak ease in f.
Proverb
nazikçe sorulan sorulara aynı şekilde karşılık verilmelidir a civil question deserves a civil answer
Colloquial
bu çok nazikçe that's sweet expr.
Idioms
(birini) nazikçe dürtmek give (someone) a nudge f.
(birine) nazikçe bir talimat vermek give (someone) a nudge f.
(birini) nazikçe cesaretlendirmek/yüreklendirmek give (someone) a nudge f.
(birine) kötü bir haberi nazikçe/sakince/yumuşak bir şekilde vermek break it (to one) gently f.
Speaking
nazikçe sormaktan sıkıldım I'm tired of asking nicely expr.
Law
nazikçe iyilik, sevgi veya nüfuz kazanma insinuation i.
Marine
nazikçe gevşetmek come up f.
yavaşça ve nazikçe kürek çekmek paddle f.
Printing
gravür levhasının ters yüzeyini nazikçe döverek boşlukları düzleme repoussage i.
Music
nazikçe çalınarak soave zf.
nazikçe çalınarak soavemente zf.
Archaic
dişleri çok az kullanarak nazikçe çiğnemek mumble f.
nazikçe ve iyi niyetle anmak commend f.
Slang
birbirine sevgiyle/nazikçe yaklaşarak sevişme honey fuck i.