İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Politics | ||||
Siyasal | neoliberal s. | neoliberal | ||
They regard every change as a brutal, neoliberal attack. Her değişikliği acımasız, neoliberal bir saldırı olarak görüyorlar. More Sentences |
||||
Siyasal | neoliberal s. | hükümetin serbest piyasaya müdahalesini sınırlayarak kişisel özgürlüğü en üst düzeye çıkarma görüşünü destekleyen |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Politics | ||||
Siyasal | neoliberal | neoliberal s. | ||
They regard every change as a brutal, neoliberal attack. Her değişikliği acımasız, neoliberal bir saldırı olarak görüyorlar. More Sentences |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Politics | ||
Siyasal | neoliberal orthodoxy i. | neoliberal inanış |
Siyasal | neoliberal orthodoxy i. | neoliberal ortodoksluk |