Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
olgun
"olgun"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
olgun
mature
s.
2
Yaygın Kullanım
olgun
ripe
s.
General
3
Genel
olgun
bloomer
i.
4
Genel
olgun
experienced
s.
5
Genel
olgun
mellow
s.
6
Genel
olgun
grown
s.
7
Genel
olgun
dignified
s.
8
Genel
olgun
ripe
s.
9
Genel
olgun
mature
s.
10
Genel
olgun
matured
s.
11
Genel
olgun
grown-up
s.
12
Genel
olgun
adult
s.
13
Genel
olgun
advanced
s.
14
Genel
olgun
well-seasoned
s.
15
Genel
olgun
untender
s.
16
Genel
olgun
malmy [dialect] [uk]
s.
17
Genel
olgun
big
s.
18
Genel
olgun
manly [obsolete]
s.
19
Genel
olgun
bold
s.
20
Genel
olgun
headed
s.
21
Genel
olgun
-headed
s.
22
Genel
olgun
old
s.
23
Genel
olgun
rounded
s.
24
Genel
olgun
rounded
s.
25
Genel
olgun
old-fashioned [dialect] [uk]
s.
26
Genel
olgun
old-fashioned [dialect] [uk]
s.
27
Genel
olgun
fledged
s.
28
Genel
olgun
flidge
s.
29
Genel
olgun
perfect [obsolete]
s.
30
Genel
olgun
seeded
s.
31
Genel
olgun
self-contained
s.
32
Genel
olgun
in season
zf.
Idioms
33
Deyim
olgun
old enough to know better
s.
Technical
34
Teknik
olgun
ripe
s.
35
Teknik
olgun
mature
s.
Marine Biology
36
Deniz Biyolojisi
olgun
adult
s.
Forestry
37
Ormancılık
olgun
overmature
s.
"olgun"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 120 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
olgun vadi
mature valley
i.
2
Genel
olgun toprak
mature soil
i.
3
Genel
olgun olmama
immaturity
i.
4
Genel
olgun erkek
mature man
i.
5
Genel
olgun meyve
ripe fruit
i.
6
Genel
olgun kadın
mature woman
i.
7
Genel
olgun insanlar
mature people
i.
8
Genel
olgun denetimli davranış
maturationally controlled behaviour
i.
9
Genel
fazla olgun
overmature
i.
10
Genel
aşırı olgun
overmature
i.
11
Genel
(olgun meyve) çürüme
bletting
i.
12
Genel
olgun koyundan elde edilen iç yağı
mutton tallow
i.
13
Genel
olgun koyundan elde edilen don yağı
mutton tallow
i.
14
Genel
kurutulmuş olgun ignatiya çekirdeği
ignatia
i.
15
Genel
olgun olmayan birey
immature
i.
16
Genel
olgun olmayan şey
immaturity
i.
17
Genel
yere düşmüş sağlıklı ve olgun meyve
drop
i.
18
Genel
üst fıçıdaki genç şarabın alt fıçıdaki olgun şarap ile karıştırılması sonucu lezzet istikrarı sağlayan bir sistem
solera
i.
19
Genel
üst fıçıdaki genç şarabın alt fıçıdaki olgun şarap ile karıştırılması sonucu lezzet istikrarı sağlayan bir sistem
solera system
i.
20
Genel
olgun davranmak
act maturely
f.
21
Genel
olgun olmak
be mature
f.
22
Genel
olgun davranmak
behave maturely
f.
23
Genel
olgun davranmak
act mature
f.
24
Genel
olgun davranmak
behave in a mature way
f.
25
Genel
olgun görünmek
seem/look mature
f.
26
Genel
olgun erkeklerden hoşlanmak
like mature men
f.
27
Genel
olgun karşılamak
react maturely
f.
28
Genel
olgun karşılamak
respond maturely
f.
29
Genel
olgun bir form edinmek
shape
f.
30
Genel
olgun (meyve)
ripe
s.
31
Genel
kısmen olgun
semimature
s.
32
Genel
olgun olmayan
unmatured
s.
33
Genel
olgun olmayan
immature
s.
34
Genel
fazla olgun
overripe
s.
35
Genel
tamamen olgun
fully matured
s.
36
Genel
olgun görünümlü
mature-looking
s.
37
Genel
olgun olmayan
nonmature
s.
38
Genel
yaşından daha olgun ve akıllı
auld–farrant [scottish]
s.
39
Genel
olgun olmayan
unadult
s.
40
Genel
(olgun olmasına rağmen) kibar olmayan
unmellow
s.
41
Genel
(olgun olmasına rağmen) kaba
unmellow
s.
42
Genel
olgun olmayan
unmellowed
s.
43
Genel
daha olgun
riper
s.
44
Genel
daha olgun olan
riper
s.
45
Genel
fazlasıyla olgun
overdue
s.
46
Genel
aşırı olgun
overmellow
s.
47
Genel
olgun portakal renginde olan
orange-colored
s.
48
Genel
olgun portakal renginde olan
orange-hued
s.
49
Genel
(meyve) olgun
pukka
s.
50
Genel
olgun bir biçimde
ripely
zf.
51
Genel
olgun bir şekilde
adultly
zf.
52
Genel
olgun olarak
maturely
zf.
53
Genel
olgun bir biçimde
mellowly
zf.
54
Genel
olgun bir biçimde
adultly
zf.
55
Genel
hayatın en olgun döneminde
in the prime of life
zf.
56
Genel
olgun kafayla
ripely [obsolete]
zf.
57
Genel
olgun bir ihtiyatla
ripely [obsolete]
zf.
Colloquial
58
Konuşma Dili
olgun kadın
chook [australia]
i.
59
Konuşma Dili
daha olgun davran
act your age
expr.
60
Konuşma Dili
daha olgun davran
be your age
expr.
Idioms
61
Deyim
olgun genç
an old head on young shoulders
i.
62
Deyim
genç yaşına rağmen olgun kimse
an old head on young shoulders
i.
63
Deyim
olgun genç
an old head on young shoulders
i.
64
Deyim
genç yaşına rağmen olgun kimse
an old head on young shoulders
i.
65
Deyim
olgun erkeklerden hoşlanmak
have a thing for older men
f.
66
Deyim
doğru karar verecek kadar olgun
old enough to know better
s.
67
Deyim
yeterince olgun
old enough to vote
s.
68
Deyim
bir şeyi yapmayacak kadar olgun/onurlu/saygın/kişilikli olan
above (doing) something
zf.
69
Deyim
daha olgun davran!
act your age!
expr.
Trade/Economic
70
Ticaret/Ekonomi
olgun pazar
mature market
i.
71
Ticaret/Ekonomi
olgun marka
mature brand
i.
72
Ticaret/Ekonomi
olgun piyasa
mature market
i.
73
Ticaret/Ekonomi
olgun ekonomi
mature economy
i.
Technical
74
Teknik
olgun toprak
mature soil
i.
Marine
75
Denizcilik
olgun karst
holo karst
i.
Medical
76
Medikal
(ovaryumda) olgun folikül
ovisac
i.
Parasitology
77
Parazitbilim
olgun üzümlere bulaşarak şeker içeriğinde artışa neden olan parazitik bir mantar
noble rot (botrytis cinerea)
i.
78
Parazitbilim
olgun üzümlere bulaşarak şeker içeriğinde artışa neden olan parazitik bir mantar
noble mold
i.
79
Parazitbilim
olgun proglotitlerin yaşam boyu birikimi
anapolysis
i.
Food Engineering
80
Gıda
aşırı olgun
overripe
s.
Gastronomy
81
Mutfak
yemek için yeterince olgun olmayan dana eti
bod veal
i.
82
Mutfak
pişirmeye uygun olgun tavuk eti
hen
i.
83
Mutfak
koyulaştırılmış olgun meyve suyu
rob
i.
84
Mutfak
olgun olmayan
unseasoned
s.
85
Mutfak
yarı olgun (kavun)
half-slip
s.
Chemistry
86
Kimya
pektinden elde edilen ve fazla olgun meyvelerde bulunan bir madde
metapectin
i.
Biology
87
Biyoloji
olgun oosit
mature oocyte
i.
88
Biyoloji
tamamen olgun ve döllenmeye hazır dişi gamet
oosphere
i.
89
Biyoloji
belirli mantar türlerinin olgun örneklerinde görülüp mantar şapkasının etrafından sarkan örümcek ağı benzeri kalıntılar
cortina
i.
90
Biyoloji
olgun mantarları çevreleyen kalıntı
skirt
i.
91
Biyoloji
olgun yumurtanın germinal noktasına benzeyen
ypsiliform
s.
92
Biyoloji
olgun eril özelliklere sahip
gerontomorphic
s.
93
Biyoloji
çeşitli olgun hücre tiplerinden herhangi birine dönüşme potansiyeli olan
multipotential
s.
Marine Biology
94
Deniz Biyolojisi
olgun balık
ripe fish
i.
95
Deniz Biyolojisi
olgun yumurta
ripe egg
i.
96
Deniz Biyolojisi
olgun bireyler
mature individuals
i.
97
Deniz Biyolojisi
tuzlu suda bekletilmiş olgun ve yağlı ringa balığı
schmaltz herring
i.
98
Deniz Biyolojisi
olgun yumurta taşıyan (balık)
ripe
s.
99
Deniz Biyolojisi
olgun spermatozoa taşıyan (balık)
ripe
s.
Zoology
100
Zooloji
olgun dişi kedi
queen
i.
101
Zooloji
bazı kabukluların olgun yumurtalıkları
roe
i.
Botanic
102
Botanik
bazı mantar türlerinde olgun bir sporun sporofordan ayrılması
abstriction
i.
103
Botanik
çiçek açan bitkide olgun embriyo kesesi içindeki yumurtanın karşı ucunda yer alan üç hücre
antipodal
i.
104
Botanik
olgun pamuk elması kabuğu
burr [india]
i.
105
Botanik
(ağaç) fazla olgun
stagnant
s.
Tobacco
106
Tütün
puronun en dış katmanını oluşturup gövdesini saran olgun tütün yaprağı
wrapper
i.
Literature
107
Edebiyat
genç yetişkin erkekleri hedefleyen, olgun temalara ve hikayelere sahip olan bir anime türü
seinen anime
i.
Environment
108
Çevre
olgun kent
mature city
i.
Geography
109
Coğrafya
olgun vadi
mature valley
i.
110
Coğrafya
olgun koyak
mature valley
i.
Geology
111
Jeoloji
olgunlaşmamış-erken olgun seviye
immature to early-mature stage
i.
Entomology
112
Böcek Bilimi
aynı anda su yüzüne çıkan olgun böceklerin oluşturduğu grup
hatch
i.
Slang
113
Argo
olgun davranma
big-boy pants
i.
114
Argo
olgun davranma
big-girl pants
i.
115
Argo
ateşli olgun kadın
red-hot mama
i.
116
Argo
seksi olgun kadın
red-hot mama
i.
117
Argo
cinsel cazibesi olan olgun kadın
red-hot mama
i.
118
Argo
davetkar olgun kadın
red-hot mama
i.
Modern Slang
119
Modern Argo
olgun davranma
acting like an adult
i.
120
Modern Argo
olgun davranmak
be acting like an adult
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of olgun
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy