İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | on task expr. | odaklanmış |
Deyim | on task expr. | konsantre |
Deyim | on task expr. | işe/göreve kendini vermiş |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | take on a task f. | görev üstlenmek |
Genel | carry on a task f. | görev yürütmek |
Genel | take on a task f. | görev yüklenmek |
Genel | get back on task f. | göreve dönmek |
Genel | stay on task f. | görevde kalmak |
Idioms | ||
Deyim | call someone to task on it f. | göreve çağırmak |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | financial action task force on money laundering i. | kara para aklamayla mücadelede mali eylem görev gücü |
Law | ||
Hukuk | financial action task force on money laundering i. | karaparanın aklanmasını önleme mali eylem görev gücü |
Politics | ||
Siyasal | financial action task force on money laundering (fatf) i. | karaparanın aklanmasının önlenmesine yönelik mali eylem görev gücü |
Siyasal | nato high-level task force on conventional arms control i. | nato konvansiyonel silah kontrolü üst düzey görev gücü |