Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
anemometer
political boundaries
zirkular polarisierte wellen
oyuklar
Geçmiş
Cümleler
"oyuklar"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
oyuklar
holes
i.
"oyuklar"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
içi dolu oyuklar
holes
i.
2
Genel
oyuklar içeren
cavitary
s.
Trade/Economic
3
Ticaret/Ekonomi
kalibreli yüksek doz oyuklar
calibrated high dose rate cavities
i.
4
Ticaret/Ekonomi
üzerinde oyuklar bulunan içi boş plastik top (marka)
wiffle®
i.
5
Ticaret/Ekonomi
üzerinde oyuklar bulunan içi boş plastik top (marka)
wiffle ball®
i.
Technical
6
Teknik
(metal levha gibi malzemeyi) düz, paralel, düzenli ve eşit derecede kavisli sırtlar ve oyuklar halinde şekillendirmek
corrugate
f.
Parasitology
7
Parazitbilim
sığır, at, köpek ve diğer memelilerin derilerinde oyuklar açarak uyuz hastalığına sebep olan çeşitli küçük parazitik akarlara verilen ad
mange insect
i.
Biochemistry
8
Biyokimya
elektroforez için agar jellerinde oyuklar açmakta kullanılan dişli bir plaka
comb
i.
Zoology
9
Zooloji
genellikle uzun ve kalın gövdeli ve denizde ufak oyuklar açan solucanları içeren bir familya
terebellidae
i.
Reptiles
10
Sürüngenler
abd'nin batısında yetişen parlak pullu ve geceleri oyuklar kazan bir yılan
glossy snake (arizona elegans)
i.
11
Sürüngenler
abd'nin batısında yetişen parlak pullu ve geceleri oyuklar kazan bir yılan
faded snake
i.
12
Sürüngenler
kuzey amerika'nın güneydoğusunda yaşayıp toprakta oyuklar açan yenebilir bir kara kaplumbağası
gopher tortoise
i.
13
Sürüngenler
kuzey amerika'nın güneydoğusunda yaşayıp toprakta oyuklar açan yenebilir bir kara kaplumbağası
gopher turtle
i.
14
Sürüngenler
kuzey amerika'nın güneydoğusunda yaşayıp toprakta oyuklar açan yenebilir bir kara kaplumbağası
gopherus polypemus
i.
15
Sürüngenler
batı abd ile kuzey meksika'nın kurak kesimlerinde yaşayan ve toprakta oyuklar açan bir kaplumbağa
desert tortoise (gopherus agassizii)
i.
Entomology
16
Böcek Bilimi
ahşapta oyuklar açan çift kabuklu yumuşakça
woodborer
i.
17
Böcek Bilimi
ahşapta oyuklar açan kabuklu
woodborer
i.
18
Böcek Bilimi
çam kerestesinde oyuklar açan larva
pine borer
i.
19
Böcek Bilimi
kumda oyuklar açan eşekarısı
sand hornet
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of oyuklar
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy