Geçmiş

pennies

"pennies" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	pennies i.	(madeni paraya benzeyen) şans eşyası

"pennies" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Proverb
1	Atasözü	take care of the pennies and pounds will take care of themselves	damlaya damlaya göl olur
2	Atasözü	take care of the pennies, and the pounds will look after themselves	damlaya damlaya göl olur
3	Atasözü	take care of the pennies, and the pounds will look after themselves	küçük harcamaların hesabını iyi tutarsan her zaman paran olur
Colloquial
4	Konuşma Dili	pennies for heaven i.	beklenmedik bir zamanda gelen bir para
5	Konuşma Dili	watching the pennies i.	harcamalara dikkat etme
6	Konuşma Dili	pennies for heaven i.	havadan gelen para
7	Konuşma Dili	watching the pennies i.	kuruş hesabı yapma
Idioms
8	Deyim	pennies or manna from heaven i.	devlet kuşu
9	Deyim	(one's) two pennies (worth) [uk] i.	(birinin) naçizane fikri/görüşü
10	Deyim	(one's) two pennies (worth) [uk] i.	(birinin) görüşleri/fikirleri
11	Deyim	not have two pennies to rub together f.	beş kuruş parası olmamak
12	Deyim	not have two pennies to rub together f.	beş parasız olmak
13	Deyim	not have two pennies to rub together f.	çok yoksul olmak
14	Deyim	not have two pennies to rub together f.	cebi delik olmak
15	Deyim	not have two pennies to rub together f.	cep delik cepken delik olmak
16	Deyim	not have two pennies to rub together f.	çulsuz olmak
17	Deyim	not have two pennies to rub together f.	elde avuçta bir şey kalmamak
18	Deyim	not have two pennies to rub together f.	meteliğe kurşun atmak
19	Deyim	not have two pennies to rub together f.	meteliksiz olmak
20	Deyim	count the pennies f.	ufak şeylerde hasis büyük şeylerde müsrif olmak
21	Deyim	pinch pennies f.	üçün beşin hesabını yapmak
22	Deyim	give (one's) two pennies (worth) [uk] f.	naçizane görüşünü paylaşmak/söylemek
23	Deyim	give (one's) two pennies (worth) [uk] f.	görüşünü paylaşmak/söylemek
24	Deyim	give (one's) two pennies (worth) [uk] f.	fikrini paylaşmak/söylemek
25	Deyim	give (one's) two pennies (worth) [uk] f.	yerli yersiz kendi fikrini söylemek
26	Deyim	count one's pennies f.	tasarruf yapmak
27	Deyim	count one's pennies f.	kuruş hesabı yapmak
28	Deyim	count one's pennies f.	kuruşunun hesabını yapmak
29	Deyim	count one's pennies f.	tutumlu olmak
30	Deyim	count one's pennies f.	harcamalarına dikkat etmek
31	Deyim	count one's pennies f.	parayı dikkatli harcamak
32	Deyim	count the pennies f.	tasarruf yapmak
33	Deyim	count the pennies f.	kuruş hesabı yapmak
34	Deyim	count the pennies f.	kuruşunun hesabını yapmak
35	Deyim	count the pennies f.	tutumlu olmak
36	Deyim	count the pennies f.	harcamalarına dikkat etmek
37	Deyim	count the pennies f.	parayı dikkatli harcamak
38	Deyim	put in (one's) two pennies (worth) [uk] f.	burnunu sokmak
39	Deyim	put in (one's) two pennies (worth) [uk] f.	hariçten gazel okumak
40	Deyim	put in (one's) two pennies (worth) [uk] f.	bir işe salça/maydanoz olmak
41	Deyim	put in (one's) two pennies (worth) [uk] f.	yerli yersiz fikir belirtmek
42	Deyim	put in (one's) two pennies (worth) [uk] f.	sorulmadan fikrini söylemek
43	Deyim	for pennies on the dollar expr.	asıl fiyatından çok daha ucuza
44	Deyim	put in my two pennies worth expr.	naçizane görüşüm/fikrim
45	Deyim	not have two pennies to rub together expr.	züğürt
46	Deyim	for pennies on the dollar expr.	yok pahasına