Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
pound
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"pound"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 113 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
pound
i.
hapishane
2
Genel
pound
i.
başıboş hayvanların muhafaza edildiği yer
3
Genel
pound
i.
pound
4
Genel
pound
i.
vuruş
5
Genel
pound
i.
ingiliz parası
6
Genel
pound
i.
paund
7
Genel
pound
i.
hamle
8
Genel
pound
i.
ağıl
9
Genel
pound
i.
dövme
10
Genel
pound
i.
yasak yere park eden araçların çekildiği otopark
11
Genel
pound
i.
libre
12
Genel
pound
i.
sahipsiz araçların tutulduğu yer
13
Genel
pound
i.
sahipsiz hayvanların tutulduğu yer
14
Genel
pound
i.
vurma
15
Genel
pound
i.
darbe
16
Genel
pound
i.
sterlin
17
Genel
pound
i.
paunt
18
Genel
pound
i.
eskiden kullanılan bir kıymetli maden ölçüm birimi
19
Genel
pound
i.
ahır
20
Genel
pound
i.
ağıl
21
Genel
pound
i.
hayvan tuzağı
22
Genel
pound
i.
hayvan tuzak kafesi
23
Genel
pound
i.
emanetçi
24
Genel
pound
i.
kişisel eşyaların emanet edildiği depo
25
Genel
pound
i.
küçük asya'da kullanılan eski bir para birimi
26
Genel
pound
i.
su kanalının iki bariyer arasında kalan bölümü
27
Genel
pound
i.
kanal havuzu
28
Genel
pound
f.
ezmek
29
Genel
pound
f.
küt küt atmak
30
Genel
pound
f.
yumruklamak
31
Genel
pound
f.
küt küt atmak (kalp)
32
Genel
pound
f.
dalgaya çarpmak (gemi)
33
Genel
pound
f.
dövmek
34
Genel
pound
f.
topa tutmak
35
Genel
pound
f.
havanda dövmek
36
Genel
pound
f.
ağır adımlarla yürümek
37
Genel
pound
f.
çarpmak
38
Genel
pound
f.
vurmak
39
Genel
pound
f.
çakmak
40
Genel
pound
f.
tokmaklamak
41
Genel
pound
f.
sürekli vurarak üretmek
42
Genel
pound
f.
sürekli basarak üretmek
43
Genel
pound
f.
üst üste darbelerle ortaya çıkarmak
44
Genel
pound
f.
asimile etmek
45
Genel
pound
f.
asimile olmaya zorlamak
46
Genel
pound
f.
sıkıştırmak
47
Genel
pound
f.
bastırmak
48
Genel
pound
f.
rap rap yürümek
49
Genel
pound
f.
gümbürdemek
50
Genel
pound
f.
gürültü ile yerinden oynamak
51
Genel
pound
f.
gürültülü şekilde hareket etmek
52
Genel
pound
f.
sürekli çalışmak
53
Genel
pound
f.
çok çalışmak
54
Genel
pound
f.
küt küt ses çıkarmak
55
Genel
pound
f.
aşırı gürültü yapmak
56
Genel
pound
f.
kulak tırmalamak
Trade/Economic
57
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
ingiliz lirası
58
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
sterlin
59
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
iskoç poundu
60
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
iskoçya'nın eski para birimi
61
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
mısır lirası
62
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
lübnan lirası
63
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
güney sudan lirası
64
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
güney sudan pound'u
65
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
sudan sterlini
66
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
suriye lirası
67
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
filistin poundu
68
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
israil'in şekelden önceki para birimi
69
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
güney afrika'nın bağımsızlığı öncesi kullanılan para birimi
70
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
fiji poundu
71
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
fiji'nin bağımsızlığa kadar kullandığı para birimi
72
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
bir poundluk banknot
73
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
türk lirası
74
Ticaret/Ekonomi
pound
i.
malta lirası
Technical
75
Teknik
pound
i.
ingiliz ağırlık birimi
76
Teknik
pound
i.
libre
77
Teknik
pound
f.
çekiç ile vurmak
Telecom
78
Telekom
pound
i.
telefondaki kare tuşu
Automotive
79
Otomotiv
pound
i.
libre
Aeronautic
80
Havacılık
pound
i.
453 gr
Agriculture
81
Tarım
pound
i.
funt
Fishery
82
Balıkçılık
pound
i.
balık kafesi
83
Balıkçılık
pound
i.
balık tuzağı
84
Balıkçılık
pound
i.
balık kafesinin iç bölümü
85
Balıkçılık
pound
i.
balık kafesinin ağlı bölümü
86
Balıkçılık
pound
i.
balık ağı
87
Balıkçılık
pound
i.
ıstakoz sepeti
88
Balıkçılık
pound
i.
ıstakoz akvaryumu
89
Balıkçılık
pound
i.
ıstakoz satılan yer
Geography
90
Coğrafya
pound
i.
virginia eyaletinde yerleşim yeri
91
Coğrafya
pound
i.
wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
Archaic
92
Eski Kullanım
pound
f.
alıkoymak
93
Eski Kullanım
pound
f.
kapalı bir yerde tutmak
94
Eski Kullanım
pound
f.
ağıla kapatmak
95
Eski Kullanım
pound
f.
hapsetmek
96
Eski Kullanım
pound
f.
(suyu) bentle kapatmak
97
Eski Kullanım
pound
f.
(suyu) barajla engellemek
Slang
98
Argo
pound
i.
(kutlama vb amacıyla) yumruk çakma
99
Argo
pound
i.
(beyzbolda) sürekli olarak bir noktaya atış yapmak
100
Argo
pound
f.
kafaya dikmek
101
Argo
pound
f.
fondip yapmak
102
Argo
pound
f.
hızlı hızlı içmek
103
Argo
pound
f.
bir kerede içmek
104
Argo
pound
f.
bir kerede kafaya dikmek
105
Argo
pound
f.
fena benzetmek
106
Argo
pound
f.
pataklamak
107
Argo
pound
f.
ağzını burnunu kırmak
108
Argo
pound
f.
sikmek
109
Argo
pound
f.
çakmak
110
Argo
pound
f.
mala vurmak
111
Argo
pound
f.
pompalamak
112
Argo
pound
f.
düzmek
113
Argo
pound
f.
düdüklemek
"pound"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
pound
lb
i.
2
Genel
pound
pound
i.
3
Genel
pound
sterling
i.
4
Genel
pound
pound sterling
i.
5
Genel
pound
quid
i.
Trade/Economic
6
Ticaret/Ekonomi
pound
£
i.
"pound"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 322 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
troy pound
i.
12 ons, 373 gram
2
Genel
pound sterling
i.
ingiliz lirası
3
Genel
pound sterling
i.
sterlin
4
Genel
british pound
i.
ingiliz poundu
5
Genel
troy pound
i.
12 ons
6
Genel
apothecaries' pound
i.
eczacı ölçüsü
7
Genel
avoirdupois pound
i.
16 ons 453 gram
8
Genel
green pound
i.
sterlin
9
Genel
pound sterling
i.
pound
10
Genel
apothecaries pound
i.
13 ons, 373 gram
11
Genel
british pound
i.
ingiliz sterlini
12
Genel
english pound
i.
sterlin
13
Genel
english pound
i.
ingiliz lirası
14
Genel
pound of meat
i.
yarım kilo et (453.59 gram)
15
Genel
dog pound
i.
köpek barınağı
16
Genel
pound shop
i.
bir milyoncu
17
Genel
a pound of cheese
i.
bir kalıp peynir
18
Genel
pound shop
i.
herşey birmilyoncu
19
Genel
pound shop
i.
her-şey bir milyoncu
20
Genel
pound shop
i.
herşey bir milyoncu
21
Genel
pound shop
i.
bir milyoncu
22
Genel
eight-hundred-pound gorilla
i.
baskın kimse
23
Genel
eight-hundred-pound gorilla
i.
sözü geçen kimse
24
Genel
eight-hundred-pound gorilla
i.
piyasaya yön veren güçlü kurum
25
Genel
eight-hundred-pound gorilla
i.
ağır top
26
Genel
eight-hundred-pound gorilla
i.
kalantor kimse
27
Genel
eight-hundred-pound gorilla
i.
konuşmaktan çekinilen önemli sorun
28
Genel
eight-hundred-pound gorilla
i.
dillendirilmeye utanılan büyük problem
29
Genel
lb av (pound avoirdupois.)
i.
16 ons
30
Genel
lb t (pound troy)
i.
12 ons
31
Genel
lebanese pound
i.
lübnan lirası
32
Genel
half pound
i.
yarım libre
33
Genel
brown pound
i.
britanya'daki siyahi ve asyalı azınlıkların toplu alım gücü
34
Genel
pound [dialect] [uk]
i.
gölet
35
Genel
pound [dialect] [uk]
i.
küçük havuz
36
Genel
pound [dialect] [uk]
i.
küçük su birikintisi
37
Genel
pound [us]
i.
kare işareti
38
Genel
pound [us]
i.
etiket işareti
39
Genel
pound covert
i.
kapalı barınak
40
Genel
pound covert
i.
kulübe
41
Genel
pound overt
i.
açık barınak
42
Genel
pound overt
i.
açık kulübe
43
Genel
pound sign
i.
kare işareti
44
Genel
pound sign
i.
etiket işareti
45
Genel
pound troy
i.
troy sisteminde bir ağırlık birimi
46
Genel
pound-breach
i.
başıboş hayvanların kapalı tutuldukları yer dağıtılarak salıverilmeleri
47
Genel
pound-mass
i.
bir paund-kuvvet değerinde güç uygulayan kütle
48
Genel
sudanese pound
i.
sudan sterlini
49
Genel
sudanese pound
i.
sudan'ın para birimi
50
Genel
pound somebody to a jelly
f.
pestilini çıkarmak
51
Genel
pound up
f.
ağıla kapamak
52
Genel
pound up coffee in a mortar
f.
kahve dövmek
53
Genel
pound up
f.
darp etmek
54
Genel
pound someone into a jelly
f.
birini pestili çıkana kadar dövmek
55
Genel
weigh a pound
f.
bir pound ağırlığında gelmek
56
Genel
pound nails
f.
çivi çakmak
57
Genel
pound the vase on someone
f.
vazoyu kafasına geçirmek
58
Genel
pound off
f.
bölümlere ayrılma
59
Genel
pound off
f.
parçalara ayrılma
60
Genel
pound off
f.
kısımlara ayrılma
61
Genel
pound off
f.
bölünme
62
Genel
pound-foolish
s.
büyük meblağlara aklı ermeyen
63
Genel
pound-foolish
s.
önemli meselelerde ihtiyatsız davranan
64
Genel
lbf (pound force)
kısalt.
paund kuvvet
Phrasals
65
Öbek Fiiller
pound away (at someone)
f.
eleştirmek
66
Öbek Fiiller
pound something into something
f.
bir şeyle bir şeye vurmak
67
Öbek Fiiller
pound something out
f.
bir şeyi vurarak/döverek bir şeyi düzleştirmek
68
Öbek Fiiller
pound on someone
f.
birine vurmak
69
Öbek Fiiller
pound something out
f.
bir şeyi piyanoyla yüksek sesle/gürültülü bir şekilde çalmak
70
Öbek Fiiller
pound something out
f.
klavye kullanarak yazmak
71
Öbek Fiiller
pound away (at someone)
f.
(birisine) (sopayla/copla vb.) vurmak
72
Öbek Fiiller
pound on
f.
-e vurmak
73
Öbek Fiiller
pound on
f.
'-e vurup durmak
74
Öbek Fiiller
pound on
f.
'-e küt küt vurmak
75
Öbek Fiiller
pound on
f.
'-e üst üste/arka arkaya vurmak
76
Öbek Fiiller
pound on
f.
'-e defalarca vurmak
77
Öbek Fiiller
pound on
f.
-i dövmek
78
Öbek Fiiller
pound on
f.
'-i pataklamak
79
Öbek Fiiller
pound on
f.
'-i fena benzetmek
80
Öbek Fiiller
pound on
f.
'-i bozguna uğratmak
81
Öbek Fiiller
pound on
f.
'-in pestilini çıkarmak
82
Öbek Fiiller
pound something into something
f.
bir şeyi bir şeye çakmak
83
Öbek Fiiller
pound something into something
f.
bir şeyi bir şeye vurarak/çakarak sokmak
84
Öbek Fiiller
pound something into something
f.
bir şeyi bir şeye çekiçle çakmak
85
Öbek Fiiller
pound something in
f.
bir şeyi bir şeye çakmak
86
Öbek Fiiller
pound something in
f.
bir şeyi bir şeye vurarak/çakarak sokmak
87
Öbek Fiiller
pound something in
f.
bir şeyi bir şeye çekiçle çakmak
88
Öbek Fiiller
pound along
f.
pat pat yürümek
89
Öbek Fiiller
pound along something
f.
pat pat yürümek
90
Öbek Fiiller
pound along something
f.
bir şeye vurmak
91
Öbek Fiiller
pound along something
f.
yoklayarak vurmak
92
Öbek Fiiller
pound along something
f.
çekiçle vurmak
93
Öbek Fiiller
pound away
f.
(sopayla/copla) vurmak
94
Öbek Fiiller
pound away
f.
çekiçle/tokmakla vurmak
95
Öbek Fiiller
pound away
f.
vurarak ezmek
96
Öbek Fiiller
pound down
f.
çakmak
97
Öbek Fiiller
pound out
f.
palas pandıras bir şeyler yazmak/çalmak (piyanoda/klavyede)
98
Öbek Fiiller
pound out
f.
yalap şap bir şeyler yazmak/çalmak (piyanoda/klavyede)
99
Öbek Fiiller
pound out
f.
baştan savma bir şeyler yazmak/çalmak (piyanoda/klavyede)
100
Öbek Fiiller
pound out
f.
piyanonun/klavyenin tuşlarına gelişi güzel basarak çalmak/yazmak
101
Öbek Fiiller
pound something down
f.
(çivi) çakmak
102
Öbek Fiiller
pound out
f.
(çok yüksek sesle) şarkı söylemek
103
Öbek Fiiller
pound out
f.
(şarkı) bağırarak söylemek
104
Öbek Fiiller
pound out
f.
klavyede hızlıca yazmak
105
Öbek Fiiller
pound out
f.
çabucak yazmak
106
Öbek Fiiller
pound out
f.
hızlıca bestelemek
107
Öbek Fiiller
pound out
f.
güç kullanarak başarmak
108
Öbek Fiiller
pound out
f.
dirayetle elde etmek
Proverb
109
Atasözü
an ounce of prevention is worth a pound of cure
iyileşmek için tedavi göreceğine hasta olmamaya çalış
110
Atasözü
an ounce of prevention is worth a pound of cure
başını derde sokup kurtulmak için uğraşacağına başını derde sokmamasını bil
111
Atasözü
ounce of discretion is worth a pound of wit
yerli yersiz şaka yapılmaması gerektiğini ifade eden bir atasözü
112
Atasözü
an ounce of prevention is worth a pound of cure
tedbir tedaviden iyidir
113
Atasözü
an ounce of common sense is worth a pound of theory
biraz/azıcık sağduyu birçok teoriden iyidir/yeğdir
114
Atasözü
an ounce of common sense is worth a pound of theory
sağduyulu/gerçekçi çözümler soyut teorilerden her zaman daha yararlıdır
115
Atasözü
an ounce of common sense is worth a pound of theory
sağduyu problemleri çözmede teoriden daha etkilidir
116
Atasözü
an ounce of common sense is worth a pound of theory
pratik çözümler teoride kalan çözümlerden daha yararlıdır
117
Atasözü
ounce of common sense is worth a pound of theory
biraz/azıcık sağduyu birçok teoriden iyidir/yeğdir
118
Atasözü
ounce of common sense is worth a pound of theory
sağduyulu/gerçekçi çözümler soyut teorilerden her zaman daha yararlıdır
119
Atasözü
ounce of common sense is worth a pound of theory
sağduyu problemleri çözmede teoriden daha etkilidir
120
Atasözü
ounce of common sense is worth a pound of theory
pratik çözümler teoride kalan çözümlerden daha yararlıdır
121
Atasözü
an ounce of discretion is worth a pound of wit
nerede susacağını bilmek esprili olmaktan daha önemlidir
122
Atasözü
an ounce of discretion is worth a pound of wit
komik/esprili olmak adına nerede duracağını unutmamak gerekir
Colloquial
123
Konuşma Dili
pound a beer
f.
bira yuvarlamak
124
Konuşma Dili
pound some beers
f.
bira yuvarlamak
125
Konuşma Dili
pound up
f.
dövmek
126
Konuşma Dili
pound up
f.
un ufak etmek
127
Konuşma Dili
pound up
f.
vurarak parçalara ayırmak
128
Konuşma Dili
pound up
f.
(bir şeyle) vurarak/döverek kırmak
129
Konuşma Dili
pound up
f.
(bir şeyle) vurarak/döverek parçalara ayırmak
130
Konuşma Dili
pound up
f.
vurarak parçalamak
131
Konuşma Dili
pound something up
f.
bir şeyi döverek kırmak/parçalara ayırmak
132
Konuşma Dili
pound something up
f.
bir şeyi un ufak etmek
133
Konuşma Dili
pound something up
f.
bir şeyi (bir şeyle) vurarak/döverek kırmak
134
Konuşma Dili
pound something up
f.
bir şeyi (bir şeyle) vurarak/döverek parçalara ayırmak
135
Konuşma Dili
pound something up
f.
bir şeyi vurarak parçalamak
136
Konuşma Dili
I bet you a pound to a penny
expr.
her türlü iddiasına girerim
137
Konuşma Dili
I bet you a pound to a penny
expr.
iddia ediyorum
138
Konuşma Dili
a pound to a penny
expr.
bire on bahis/iddia
139
Konuşma Dili
a pound to a penny
expr.
çok büyük/yüksek olasılıkla/ihtimalle
140
Konuşma Dili
in for a penny in for a pound
expr.
başladığın işi bitir
141
Konuşma Dili
go pound sand!
expr.
derdine yan!
142
Konuşma Dili
in for a penny in for a pound
expr.
kaybedecek bir şey yok
143
Konuşma Dili
one's pound of flesh
expr.
son kuruşuna kadar
144
Konuşma Dili
pound salt
exclam.
defol
145
Konuşma Dili
pound salt
exclam.
bas git
146
Konuşma Dili
pound salt
exclam.
kaybol
147
Konuşma Dili
pound salt
exclam.
gidip kendi küçük işlerinle uğraş
148
Konuşma Dili
pound sand
exclam.
defol
149
Konuşma Dili
pound sand
exclam.
bas git
150
Konuşma Dili
pound sand
exclam.
kaybol
151
Konuşma Dili
pound sand
exclam.
gidip kendi küçük işlerinle uğraş
Idioms
152
Deyim
800-pound gorilla
i.
baskın sözü geçen kimse
153
Deyim
pound of flesh
i.
diyet
154
Deyim
the pink pound (brit)
i.
eşcinsellerin alım gücü
155
Deyim
the pink pound (brit)
i.
pembe para
156
Deyim
800-pound gorilla
i.
piyasaya yön veren güçlü kurum
157
Deyim
penny wise and pound foolish
i.
ufak şeylerde tutumlu büyük şeylerde müsrif kimse
158
Deyim
the grey pound [uk]
i.
yaşlı alım gücü
159
Deyim
the grey pound [uk]
i.
yaşlı kesimin alım gücü
160
Deyim
pound a beat
f.
düzenli olarak belli bir yolu yürüyerek dolaşmak
161
Deyim
pound a beat
f.
görevli olduğu bölgeyi dolaşmak
162
Deyim
pound a beat
f.
devriye/karakol gezmek
163
Deyim
pound a beat
f.
ritim/tempo tutturmak
164
Deyim
pound a beat
f.
(kalp/yürek) çarpmak/atmak
165
Deyim
bet (someone) a pound to a penny
f.
bire on bahse var olmak/bahse girmek/iddiaya girmek
166
Deyim
bet (someone) a pound to a penny
f.
çok büyük/yüksek olasılıkla/ihtimalle (bir şey olacağını veya durumun öyle olduğunu) düşünmek
167
Deyim
pound someone's head in
f.
birine dayak atmak
168
Deyim
pound someone's head in
f.
birini pataklamak
169
Deyim
pound someone's head in
f.
birini dövmek
170
Deyim
give someone pound of flesh
f.
diyetini ödemek
171
Deyim
pay someone pound of flesh
f.
diyetini ödemek
172
Deyim
give someone pound of flesh
f.
diyet ödemek
173
Deyim
pay someone pound of flesh
f.
diyet ödemek
174
Deyim
pound the books
f.
ineklemek
175
Deyim
pound the pavement
f.
sokakları arşınlamak
176
Deyim
pound a beat
f.
taban tepmek
177
Deyim
pound a beat
f.
volta atmak
178
Deyim
pound something into someone
f.
(bilgiyi/uyarıyı vb) birinin kafasına sokmak
179
Deyim
pound the books
f.
(sınava) çok çalışmak
180
Deyim
pound one's ear
f.
uyumak
181
Deyim
pound the pavement
f.
(iş bulma umuduyla) kapı kapı dolaşmak/sokaklara düşmek
182
Deyim
pound someone in
f.
(bilgiyi/uyarıyı vb) birinin kafasına sokmak
183
Deyim
pound the pavement
f.
(iş bulma amacıyla) kaldırımları arşınlamak
184
Deyim
be penny-wise and pound-foolish
f.
ufak şeylerde hasis büyük şeylerde müsrif olmak
185
Deyim
have enough sense to pound salt
f.
minimum zekaya/akla sahip olmak
186
Deyim
have enough sense to pound salt
f.
minimum kabiliyete sahip olmak
187
Deyim
have enough sense to pound salt
f.
kendine yetecek aklı olmamak
188
Deyim
have enough sense to pound salt
f.
yarım akıllı olmak
189
Deyim
have enough sense to pound salt
f.
kafası bir şeye basmamak
190
Deyim
pound (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi) beynine/aklına kazımak
191
Deyim
pound (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi) aklına iyice kaydetmek
192
Deyim
pound (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi) aklına/beynine işlemek
193
Deyim
pound (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi) tekrar ede ede aklına sokmak
194
Deyim
pound (something) into (one's) head
f.
(bir şeyi) iyice aklına sokmak
195
Deyim
lay (someone) a pound to a penny
f.
bire on bahse var olmak
196
Deyim
lay (someone) a pound to a penny
f.
bire on koymak
197
Deyim
lay (someone) a pound to a penny
f.
çok büyük olasılıkla (bir şeyin) olacağını düşünmek
198
Deyim
lay (someone) a pound to a penny
f.
çok büyük olasılıkla (bir şeyin) olacağına inanmak
199
Deyim
pound (something) into (one's) thick skull
f.
(bir şeyi birinin) kalın kafasına sokmak
200
Deyim
pound (something) into (one's) thick skull
f.
(bir şeyi birine) iyice öğretmek
201
Deyim
pound (something) into (one's) thick skull
f.
(bir şeyi birine) belletmek
202
Deyim
pound (something) into (one's) thick skull
f.
(bir şeyi) tekrar ede ede (birinin) kalın kafasına sokmak
203
Deyim
have enough sense to pound sand
f.
aklı/zekası bir şeye yetmemek
204
Deyim
have enough sense to pound sand
f.
akılsız olmak
205
Deyim
have enough sense to pound sand
f.
zekası yetmemek
206
Deyim
have enough sense to pound sand
f.
sağduyusuz olmak
207
Deyim
have enough sense to pound sand
f.
sağduyu/akıl/zeka yoksunu olmak
208
Deyim
go pound salt
f.
defolup gitmek
209
Deyim
go pound salt
f.
basıp gitmek
210
Deyim
go pound salt
f.
kaybolmak
211
Deyim
go pound salt
f.
gidip kendi küçük işleriyle uğraşmak
212
Deyim
go pound sand
f.
defolup gitmek
213
Deyim
go pound sand
f.
basıp gitmek
214
Deyim
go pound sand
f.
kaybolmak
215
Deyim
go pound sand
f.
gidip kendi küçük işleriyle uğraşmak
216
Deyim
hammer into and pound into
f.
-e çakmak
217
Deyim
hammer into and pound into
f.
'-e vurarak/çakarak sokmak
218
Deyim
hammer into and pound into
f.
'-e çekiçle çakmak
219
Deyim
hammer into and pound into
f.
kafasına sokmaya çalışmak
220
Deyim
hammer into and pound into
f.
kafasına çakmak
221
Deyim
hammer into and pound into
f.
tekrarlayarak öğretmeye çalışmak
222
Deyim
pound (one's) head in
f.
(birine) dayak atmak
223
Deyim
pound (one's) head in
f.
(birini) dövmek
224
Deyim
pound (one's) head in
f.
(birini) pataklamak
225
Deyim
pound ear
f.
uyumak
226
Deyim
pound in (one's) head
f.
(birine) dayak atmak
227
Deyim
pound in (one's) head
f.
(birini) pataklamak
228
Deyim
pound in (one's) head
f.
(birini) dövmek
229
Deyim
tight with a pound
s.
eli sıkı
230
Deyim
tight with a pound
s.
cimri
231
Deyim
tight with a pound
s.
üç kuruşun hesabını yapan
232
Deyim
tight with a pound
s.
pinti
233
Deyim
tight with a pound
s.
hesapçı
234
Deyim
tight with a pound
s.
çok tutumlu
235
Deyim
tight with a pound
s.
eli cebine gitmeyen
236
Deyim
tight with a pound
s.
cebinde akrep olan
237
Deyim
tight with a pound
s.
üçün beşin hesabını yapan
238
Deyim
(as) sound as a pound [uk]
s.
iyi durumda
239
Deyim
(as) sound as a pound [uk]
s.
çok sağlam
240
Deyim
(as) sound as a pound [uk]
s.
sapasağlam
241
Deyim
in for a penny in for a pound
expr.
battı balık yan gider
242
Deyim
pound for pound
expr.
(aralarındaki ağırlık/siklet farkına bakılmadan) eşit şartlarda mukayese edildiğinde
243
Deyim
wager (someone) a pound to a penny
expr.
bire on bahse girerim ki
244
Deyim
wager (someone) a pound to a penny
expr.
bire on bahsine girerim ki
245
Deyim
wager (someone) a pound to a penny
expr.
çok büyük olasılıkla/ihtimalle
246
Deyim
wager (someone) a pound to a penny
expr.
her türlü bahse/iddiaya girerim ki
247
Deyim
wager (someone) a pound to a penny
expr.
iddia ediyorum ki
248
Deyim
your pound of flesh
expr.
son kuruşuna kadar
Trade/Economic
249
Ticaret/Ekonomi
tower pound
i.
ingiltere'de 1527'ye kadar kullanılmış bir ağırlık birimi
250
Ticaret/Ekonomi
pound sterling
i.
ingiliz para birimi
251
Ticaret/Ekonomi
egyptian pound
i.
mısır cüneyhi
252
Ticaret/Ekonomi
pound sterling
i.
sterlin
253
Ticaret/Ekonomi
maltese pound
i.
malta para birimi
254
Ticaret/Ekonomi
british pound sterling
i.
ingiliz sterlini
255
Ticaret/Ekonomi
green pound
i.
yeşil sterlin
256
Ticaret/Ekonomi
irish pound
i.
irlanda sterlini
257
Ticaret/Ekonomi
cypriot pound
i.
kıbrıs'ın para birimi
258
Ticaret/Ekonomi
pound cost averaging
i.
belirli bir varlığa düzenli aralıklarla belirli miktar yatırım yaparak gerçekleştirilen sermaye birikimi
259
Ticaret/Ekonomi
pound scots
i.
iskoç poundu
260
Ticaret/Ekonomi
pound scots
i.
iskoçya'nın eski para birimi
261
Ticaret/Ekonomi
syrian pound
i.
suriye lirası
Law
262
Hukuk
pound breach
i.
haczin kaldırılması
263
Hukuk
breach of pound
i.
kapalı yerlerde bulunan şeylerin zorla alınması
Technical
264
Teknik
pound of thrust
i.
çekiş libresi
265
Teknik
foot-pound-second system
i.
fut-libre-saniye
266
Teknik
hirth- pound model
i.
hirth-pound modeli
267
Teknik
pound per square inch
i.
inç kareye isabet eden pound cinsinden basınç
268
Teknik
assay pound
i.
dara
269
Teknik
assay pound
i.
yaklaşık 0,5 grama eşit olan ufak abra
270
Teknik
quarter pound
i.
4 onsluk ağırlık birimi
271
Teknik
quarter-pound
i.
4 ons
272
Teknik
quarter-pound
i.
çeyrek libre
273
Teknik
pound [uk]
f.
(birlikte tartarak) standart madeni paralardan farkını belirlemek
Computer
274
Bilgisayar
phone key pound
i.
telefon tuşu numara
Telecom
275
Telekom
pound key
i.
telefonda kare tuşu
Automotive
276
Otomotiv
foot-pound
i.
ayak-pound
277
Otomotiv
car pound
i.
çekilen araç otoparkı
278
Otomotiv
pound force
i.
paund kuvvet
Gastronomy
279
Mutfak
pound cake
i.
pound kek
Physics
280
Fizik
foot-pound
i.
ayak-libre
281
Fizik
pound-force
i.
bir libre ağırlığındaki cismin yeryüzünde uyguladığı yerçekimi kuvveti
Fishery
282
Balıkçılık
pound net
i.
balık ağı
283
Balıkçılık
fish pound
i.
dalyan ağı
284
Balıkçılık
fish pound
i.
kazıklara gerilen balık ağı
Geography
285
Coğrafya
pound ridge
i.
new york eyaletinde yerleşim yeri
Engineering
286
Engineering
fot pound
i.
fit-pound
287
Engineering
fot pound
i.
fut-paund
Slang
288
Argo
fist pound
i.
(kutlama vb amacıyla) yumruk çakma
289
Argo
pound a beer
f.
bira yuvarlamak/içmek/çakmak/atmak
290
Argo
pound one’s meat
f.
mastürbasyon yapmak
291
Argo
pound one’s meat
f.
otuzbir çekmek
292
Argo
pound one’s meat
f.
çavuşu tokatlamak
293
Argo
pound one’s meat
f.
asılmak
294
Argo
pound one’s meat
f.
bilek sporu yapmak
295
Argo
pound it
f.
yumruk çakmak (selamlaşma amacıyla)
296
Argo
pound it
f.
yumruk tokuşturmak
297
Argo
pound beer
f.
bira yuvarlamak
298
Argo
pound beer
f.
bira içmek/çakmak/atmak
299
Argo
go pound salt!
expr.
defol!
300
Argo
go pound sand!
expr.
defol!
301
Argo
go pound sand!
expr.
git ne yaparsan yap!
302
Argo
go pound salt!
expr.
kaybol!
303
Argo
go pound sand!
expr.
kaybol!
304
Argo
how are things on the pound?
expr.
(cezaevi argosu) koğuşta durumlar nasıl?
305
Argo
ten pounds of shit in a five-pound bag
expr.
ağzına kadar dolu
306
Argo
ten pounds of shit in a five-pound bag
expr.
tıka basa dolu
307
Argo
ten pounds of shit in a five-pound bag
expr.
kapasitesinin üzerinde doldurulmuş
308
Argo
ten pounds of shit in a five-pound bag
expr.
alabileceğinden fazla şeyle doldurulmuş
309
Argo
ten pounds of shit in a five-pound bag
expr.
aşırı doldurulmuş
310
Argo
ten pounds of shit in a five-pound bag
expr.
sıkış tıkış
311
Argo
ten pounds of shit in a five-pound bag
expr.
tıka basa dolu
312
Argo
ten pounds of shit in a five-pound bag
expr.
ne bok bulduysa tıkıştırmış
British Slang
313
İngiliz Argosu
bent as a nine pound note
i.
ibne
314
İngiliz Argosu
pound sign
i.
pound işareti
315
İngiliz Argosu
pound one's pud
f.
mastürbasyon yapmak
316
İngiliz Argosu
pound one's pud
f.
otuzbir çekmek
317
İngiliz Argosu
sound as a pound
s.
süper
318
İngiliz Argosu
sound as a pound
expr.
harika
319
İngiliz Argosu
bent as a nine pound note
expr.
homo
320
İngiliz Argosu
sound as a pound
expr.
mükemmel
321
İngiliz Argosu
bent as a nine pound note
expr.
nonoş
322
İngiliz Argosu
bent as a nine pound note
expr.
kırık
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pound
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy