preceding - Türkçe İngilizce Sözlük

preceding

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"preceding" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 11 sonuç

İngilizce Türkçe
General
preceding s. önceki
It is fair to say that in each debate the news has been grimmer then in the preceding debate.
Her tartışmada haberlerin bir önceki tartışmadan daha kötü olduğunu söylemek doğru olacaktır.

More Sentences
preceding i. önce gelme
preceding i. mukaddem
preceding s. önde bulunan
preceding s. önce gelen
preceding s. -den önceki
preceding s. (personel) eski
Astronomy
preceding s. (gök cismi) öncül
preceding s. günlük hareketini sürdüren
preceding s. yıldızların günlük hareketi yönünde giden
preceding s. batı yönlü hareket eden

"preceding" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

İngilizce Türkçe
General
preceding year i. önceki yıl
This low growth rate must be seen in the light of the limited use of appropriations for payments in preceding years.
Bu düşük büyüme oranı, önceki yıllarda ödemeler için ödeneklerin sınırlı kullanımı ışığında görülmelidir.

More Sentences
preceding judgment i. ara karar
preceding number i. bir (tam) sayının 1 eksiği
preceding number i. bir (tam) sayının 1 sayı önce geleni
the preceding s. yukarıda gösterilen
the preceding s. bundan önceki
immediately preceding (something) s. bir tarihin veya olayın hemen öncesi
the preceding one zm. bir önceki
Trade/Economic
subject to the preceding sentence expr. bir önceki cümleye tabi olmak üzere
Advertising
month preceding i. yayınından önceki ay
Marine
north preceding s. geminin seyri ile aynı yönde hareket eden