Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
prize
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"prize"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 35 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
prize
i.
ödül
General
2
Genel
prize
i.
kaldıraç
3
Genel
prize
i.
manivela
4
Genel
prize
i.
çok istenilen şey
5
Genel
prize
i.
armağan
6
Genel
prize
i.
çok istenen şey
7
Genel
prize
i.
ödül
8
Genel
prize
i.
mükafat
9
Genel
prize
i.
ikramiye
10
Genel
prize
f.
değer vermek
11
Genel
prize
f.
kanırtmak
12
Genel
prize
f.
manivela ile açmak
13
Genel
prize
f.
kaldıraçla kaldırmak
14
Genel
prize
f.
değer biçmek
15
Genel
prize
f.
ganimet almak
16
Genel
prize
f.
paha biçmek
17
Genel
prize
f.
takdir etmek
18
Genel
prize
f.
manivela ile kaldırmak
19
Genel
prize
f.
-e çok değer vermek
20
Genel
prize
f.
çok değer vermek
21
Genel
prize
f.
zorlayıp açmak
22
Genel
prize
s.
madalyalı
23
Genel
prize
s.
ödüle layık
24
Genel
prize
s.
ödül kazanan
25
Genel
prize
s.
tam
26
Genel
prize
s.
ödül olarak verilen
27
Genel
prize
s.
ödüllü
Trade/Economic
28
Ticaret/Ekonomi
prize
i.
denizde el koyma
29
Ticaret/Ekonomi
prize
i.
ganimet
30
Ticaret/Ekonomi
prize
i.
ikramiye
31
Ticaret/Ekonomi
prize
i.
mükafat
32
Ticaret/Ekonomi
prize
i.
ödül
Law
33
Hukuk
prize
i.
ganimet
34
Hukuk
prize
i.
mükafat
35
Hukuk
prize
f.
saygı duymak
"prize"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 138 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
first prize
i.
büyük ikramiye
2
Genel
prize possession
i.
en gözde şey
3
Genel
prize law
i.
savaş ganimeti hukuku
4
Genel
consolation prize
i.
teselli mükafatı
5
Genel
the smallest prize
i.
amorti
6
Genel
lottery prize
i.
ikramiye
7
Genel
booby prize
i.
en kötü oyuncuya verilen ödül
8
Genel
prize possession
i.
en değerli şey
9
Genel
prize-giving ceremony
i.
ödül töreni
10
Genel
prize money
i.
ganimet olarak alınan para
11
Genel
prize money
i.
para ödülü
12
Genel
prize money
i.
ganimet olarak verilen para
13
Genel
nobel peace prize
i.
nobel barış ödülü
14
Genel
prize draw
i.
ödül çekilişi
15
Genel
nobel physics prize
i.
nobel fizik ödülü
16
Genel
the nobel prize in physics
i.
nobel fizik ödülü
17
Genel
prize competition
i.
ödüllü yarışma
18
Genel
prestigious prize
i.
saygın ödül
19
Genel
prestigious prize
i.
seçkin ödül
20
Genel
prize fighter
i.
ödül dövüşçüsü
21
Genel
prize fighter
i.
ödül için dövüşen dövüşçü
22
Genel
sales prize
i.
satış ödülü
23
Genel
prize puzzle
i.
ödüllü bulmaca
24
Genel
consolation prize
i.
teselli ikramiyesi
25
Genel
grand prix (great prize)
i.
büyük ödül
26
Genel
special prize
i.
özel ödül
27
Genel
prize winner
i.
ikramiye sahibi
28
Genel
prize winner
i.
ödül sahibi
29
Genel
prize winner
i.
ödül kazanan kimse
30
Genel
the nobel prize in chemistry
i.
nobel kimya ödülü
31
Genel
gandhi peace prize
i.
gandhi barış ödülü
32
Genel
nobel prize-winning scientist
i.
nobel ödüllü bilim insanı
33
Genel
cash prize
i.
para ödülü
34
Genel
archibald prize [australia]
i.
yeni güney galler sanat galerisi mütevelli heyetinin 1921'den beri verdiği bir ödül
35
Genel
door prize
i.
etkinlikte verilen ödül
36
Genel
door prize
i.
çekiliş ödülü
37
Genel
door prize
i.
kura ödülü
38
Genel
prize question
i.
ödüllü soru
39
Genel
pulitzer prize
i.
pulitzer ödülü
40
Genel
pulitzer prize
i.
her yıl düzenlenen bir edebiyat, gazetecilik ve müzik ödülü
41
Genel
prize cow
i.
ödül inek
42
Genel
prize something up
f.
bir şeyi manivela görevini gören bir şeyle kanırtmak
43
Genel
make prize of
f.
ganimet almak
44
Genel
prize up
f.
kaldıraçla kaldırmak
45
Genel
award a prize
f.
ödüllendirmek
46
Genel
win a prize
f.
ikramiye kazanmak
47
Genel
win a prize
f.
ödül kazanmak
48
Genel
get a prize
f.
mükafat almak
49
Genel
prize something open
f.
bir şeyi manivela görevini gören bir şeyle açmak
50
Genel
give somebody a prize
f.
mükafat vermek
51
Genel
receive a prize
f.
ödül almak
52
Genel
bestow a prize
f.
ödül vermek
53
Genel
win the peace prize
f.
barış ödülü kazanmak
54
Genel
receive the nobel prize
f.
nobel ödülü almak
55
Genel
win the nobel prize
f.
nobel ödülü kazanmak
56
Genel
be awarded the prize
f.
ödüllendirilmek
57
Genel
award the prize to someone
f.
birine ödül vermek
58
Genel
award the prize to someone
f.
birini ödüle layık görmek
59
Genel
be awarded as a prize
f.
ödül olarak verilmek
60
Genel
award a prize
f.
ödül vermek
61
Genel
exhibit a prize
f.
adaylara ödül teklif etmek
62
Genel
prize-winning
s.
ödül kazanan
Phrasals
63
Öbek Fiiller
prize (something) from
f.
(bir şeyi) bir şeyin içinden zorlayarak çıkarmak
64
Öbek Fiiller
prize (something) from
f.
(bir şeyi) bir şeyin içinden manivelayla çıkarmak
65
Öbek Fiiller
prize (something) from
f.
birinin ağzından kerpetenle laf almak
66
Öbek Fiiller
prize (something) from
f.
birinin ağzından zorla laf almak
67
Öbek Fiiller
prize (something) from
f.
birine zorla söyletmek
68
Öbek Fiiller
prize (someone or something) above (someone or something else)
f.
(birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden) üstün tutmak
69
Öbek Fiiller
prize (someone or something) above (someone or something else)
f.
(birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden) üstüne çıkarmak
70
Öbek Fiiller
prize (someone or something) above (someone or something else)
f.
(birine ya da bir şeye başka birinden ya da bir şeyden) daha değer vermek
71
Öbek Fiiller
prize (someone or something) above (someone or something else)
f.
(birini ya da bir şeyi) kayırmak
72
Öbek Fiiller
prize someone or something above someone or something
f.
birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstün tutmak
73
Öbek Fiiller
prize someone or something above someone or something
f.
birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstüne çıkarmak
74
Öbek Fiiller
prize someone or something above someone or something
f.
birine ya da bir şeye başka birinden ya da bir şeyden daha değer vermek
75
Öbek Fiiller
prize someone or something above someone or something
f.
birini ya da bir şeyi kayırmak
76
Öbek Fiiller
prize above
f.
-den üstün tutmak
77
Öbek Fiiller
prize above
f.
-den daha çok değer vermek
78
Öbek Fiiller
prize above
f.
-i kayırmak
Proverb
79
Atasözü
a good wife is a good prize
expr.
kişiyi vezir eden de karısı rezil eden de
Colloquial
80
Konuşma Dili
booby prize
i.
en beceriksize verilen ödül
81
Konuşma Dili
prize out
f.
kanırtarak çıkarmak
82
Konuşma Dili
prize out
f.
zorla çıkarmak
83
Konuşma Dili
prize out
f.
çeke çeke çıkarmak
84
Konuşma Dili
prize out
f.
güç uygulayarak sökmek
85
Konuşma Dili
prize out
f.
kerpetenle sökmek
86
Konuşma Dili
prize out
f.
zorla almak
87
Konuşma Dili
prize out
f.
ağzından kerpetenle laf almak
88
Konuşma Dili
prize out
f.
ağzından zorla laf almak
89
Konuşma Dili
prize out
f.
zorla söyletmek
Idioms
90
Deyim
booby prize
i.
sonuncuya verilen ödül
91
Deyim
booby prize
i.
sonunculuk ödülü
92
Deyim
booby prize
i.
alay etmek için sonuncu gelen kişiye/en başarısız kişiye verilen ödül
93
Deyim
make prize of
f.
ele geçirmek
94
Deyim
make prize of
f.
ödül olarak almak
95
Deyim
keep one's eye on the prize
f.
sonuca odaklanmak
96
Deyim
keep one's eye on the prize
f.
ödüle odaklanmak
97
Deyim
keep one's eye on the prize
f.
amaca odaklanmak
98
Deyim
keep one's eyes on the prize
f.
sonuca odaklanmak
99
Deyim
keep one's eyes on the prize
f.
ödüle odaklanmak
100
Deyim
keep one's eyes on the prize
f.
amaca odaklanmak
101
Deyim
keep your eye on the prize
expr.
sonuca odaklan
102
Deyim
keep your eye on the prize
expr.
ödüle odaklan
103
Deyim
keep your eye on the prize
expr.
amaca odaklan
104
Deyim
keep your eyes on the prize
expr.
sonuca odaklan
105
Deyim
keep your eyes on the prize
expr.
ödüle odaklan
106
Deyim
keep your eyes on the prize
expr.
amaca odaklan
Speaking
107
Konuşma
the only prize they guarantee
expr.
sana vaat edilen tek ödül
Trade/Economic
108
Ticaret/Ekonomi
first prize
i.
birincilik ödülü
109
Ticaret/Ekonomi
grand prize
i.
birincilik ödülü
110
Ticaret/Ekonomi
prize bond
i.
ikramiyeli tahvil
111
Ticaret/Ekonomi
runner-up prize
i.
ikincilik ödülü
112
Ticaret/Ekonomi
second prize
i.
ikincilik ödülü
113
Ticaret/Ekonomi
prize-winning bonds
i.
ikramiyeli istikraz
114
Ticaret/Ekonomi
nobel prize for economics
i.
nobel ekonomi ödülü
115
Ticaret/Ekonomi
prize law
i.
piyango kanunu
116
Ticaret/Ekonomi
consolation prize
i.
teselli ödülü
117
Ticaret/Ekonomi
third prize
i.
üçüncülük ödülü
Law
118
Hukuk
prize law
i.
deniz ganimeti hukuku
119
Hukuk
prize goods
i.
deniz ganimeti
120
Hukuk
prize court
i.
ganimet mahkemesi
121
Hukuk
prize court
i.
gemi müsadere mahkemesi
Politics
122
Siyasal
ataturk international peace prize
i.
atatürk uluslararası barış ödülü
Computer
123
Bilgisayar
x prize
i.
x ödülü
124
Bilgisayar
loot/prize crate
i.
video oyunlarında oyuncunun kazandığı veya uygulamada satın alabileceği şans kutusu
Marine
125
Denizcilik
right of prize and capture
i.
denizde zapt ve müsadere
Medical
126
Medikal
nobel prize
i.
nobel ödülü
Math
127
Matematik
fields prize
i.
fields ödülü
Literature
128
Edebiyat
nobel prize in literature
i.
nobel edebiyat ödülü
129
Edebiyat
man booker prize
i.
her yıl ingiltere uluslar topluluğu'na mensup ülkelerden veya irlanda'dan edebi bir kurgu esere verilen bir ödül
130
Edebiyat
man booker prize
i.
man booker ödülü
131
Edebiyat
booker prize
i.
man booker ödülü'nün eski adı
Military
132
Askeri
prize law
i.
savaş ganimeti hukuku
Hunting
133
Silah/Atıcılık
shot off for a prize
i.
yarışmada finale kalmak
Sport
134
Spor
the prize ring
i.
ödül için dövüşen dövüşçülerin içinde bulunduğu ring
135
Spor
prize fight
i.
müsabaka dövüşü
Slang
136
Argo
prize of the poor
i.
ölüm cezası
137
Argo
keep one's eye on the prize
f.
sonuca odaklanmak
British Slang
138
İngiliz Argosu
prize idiot
expr.
tam bir idiot
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of prize
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy