Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Environment | ||||
Çevre | radyoaktif kirlilik | radioactive pollution i. | ||
These waters already suffer unacceptable levels of radioactive pollution from Sellafield. Bu sular halihazırda Sellafield'den kaynaklanan kabul edilemez düzeylerde radyoaktif kirliliğe maruz kalmaktadır. More Sentences |
||||
Çevre | radyoaktif kirlilik | radioactive contamination i. |