| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Yaygın Kullanım | renounce f. | vazgeçmek | ||
|
Of course the assent does not mean renouncing Parliament's positions. Elbette onay Parlamento'nun tutumlarından vazgeçmek anlamına gelmiyor. More Sentences |
||||
| Yaygın Kullanım | renounce f. | feragat etmek | ||
|
He renounced the ownership of the land. Arazinin mülkiyetinden feragat etti. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | renounce f. | reddetmek | ||
|
Mary renounced her moral values and became a nihilist. Mary ahlaki değerlerini reddetti ve bir hiççi oldu. More Sentences |
||||
| Genel | renounce f. | bırakmak | ||
|
He renounced smoking and drinking. Sigara ve içkiyi bıraktı. More Sentences |
||||
| Law | ||||
| Hukuk | renounce f. | vazgeçmek | ||
|
We should renounce those Member States which obstruct the work of the Committee on Petitions. Dilekçeler Komitesi'nin çalışmalarını engelleyen Üye Devletlerden vazgeçmeliyiz. More Sentences |
||||
| Hukuk | renounce f. | vazgeçmek | ||
|
It is alleged that local authorities have tried to force highlanders to renounce their deeply held beliefs. Yerel yetkililerin dağlıları derin inançlarından vazgeçmeye zorladıkları iddia edilmektedir. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | renounce i. | vazgeçme | ||
| Genel | renounce i. | feragat | ||
| Genel | renounce f. | terketmek | ||
| Genel | renounce f. | feragat etmek (bir haktan) | ||
| Genel | renounce f. | sarfınazar etmek | ||
| Genel | renounce f. | vazgeçmek (bir imtiyazdan) | ||
| Genel | renounce f. | tanımamak | ||
| Genel | renounce f. | vazgeçmek (bir iddiadan) | ||
| Genel | renounce f. | feragat etmek | ||
| Genel | renounce f. | terk etmek | ||
| Genel | renounce f. | hakkından feragat etmek | ||
| Genel | renounce s. | vazgeçilebilir | ||
| Genel | renounce s. | feragat edilebilir | ||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | renounce i. | alacaktan feragat | ||
| Ticaret/Ekonomi | renounce f. | alacaktan vazgeçmek | ||
| Law | ||||
| Hukuk | renounce i. | feragat | ||
| Hukuk | renounce f. | feragat etmek | ||
| Hukuk | renounce f. | sarfınazar etmek | ||
| Card | ||||
| İskambil | renounce i. | mevcut takımla aynı türden bir kart oynamama | ||
| İskambil | renounce f. | elinde bulunmadığı için mevcut takımla aynı türden bir kart oynayamamak | ||
