resmen - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

resmen



"resmen" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
resmen officially zf.
General
resmen formal s.
resmen proper s.
resmen by the book zf.
resmen ex officio zf.
resmen officially zf.
resmen outright zf.
resmen formally zf.
resmen openly zf.
resmen for good zf.
resmen publicly zf.
resmen only zf.
resmen literally zf.
resmen officially zf.
resmen outward zf.
Colloquial
resmen downright expr.
Law
resmen officially zf.
resmen ex off. (ex officio) kısalt.

"resmen" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 136 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
resmen tanınmış accredited s.
General
resmen göreve başlatma induction i.
resmen işe başlama inauguration i.
kilisede resmen yapılan evlilik ilanı banns i.
resmen tanınmış olan kilise established church i.
resmen kabul edilmemiş fakat fiilen olmuş bir şey virtual i.
işçi sendikasının işçiler adına resmen pazarlık etmekten men edilmesi union decertification i.
resmen ilan etme promulgation i.
kabile üyesi olduğu hükümetçe resmen tanınan kanada kızılderilileri listesi band list i.
varlığı ve hakları resmen tanınmayan kimse nonperson i.
resmen tanımama disestablishment i.
resmen başlatılma initiation i.
dini törende resmen tanrı huzuruna çıkarılma presentation i.
belgeleri resmen mühürleme töreni seal [obsolete] i.
resmen işe başlatmak inaugurate f.
resmen istemek request f.
resmen göreve almak induct f.
resmen üyesi yapmak (birini) (bir kuruma vb) induct someone into f.
resmen gerçekleştirmek solemnize f.
resmen ilan etmek promulgate f.
resmen istemek requisition f.
resmen suçlanmak be formally charged f.
resmen icra etmek solemnize f.
birini memuriyetine resmen oturtmak induct f.
resmen emirle çağırmak summon f.
resmen sapmak decline formally f.
resmen bildirmek return f.
resmen ilan etmek declare formally f.
resmen bildirmek asseverate f.
resmen tanımak recognize officially f.
resmen bildirmek pronounce f.
resmen başlamak inaugurate f.
resmen icra etmek solemnise f.
resmen gerçekleştirmek solemnise f.
resmen kabul etmek accept formally f.
resmen ilan etmek call f.
antlaşma ile resmen bağlamak tie [obsolete] f.
antlaşma ile resmen bağlanmak tie [obsolete] f.
resmen savunmak apologise f.
resmen savunmak apologize f.
resmen atamak attach f.
resmen onaylamak homologate f.
resmen talep etmek obsecrate f.
resmen tanınmaktan mahrum bırakmak disestablish f.
(resmen kurulmuş bir şeyin) statüsünü değiştirmek disestablish f.
resmen göreve almak instal [uk] f.
resmen onurlandırmak cite f.
resmen duyurmak introduce f.
resmen kurmak invest f.
resmen takdim etmek present f.
resmen devretmek present f.
(suçu, ihlali) resmen bildirmek present f.
resmen tahsis etmek sign f.
resmen ilan edilmiş enounced s.
resmen görevli olmayan noncommissioned s.
resmen açıklanmamış unattested s.
resmen görevli olmayan non-commissioned s.
resmen tanınabilen accreditable s.
resmen açıklanmamış unproclaimed s.
resmen tanınmış established s.
resmen yapılmamış unsolemnized s.
resmen gerçekleştirilmemiş unsolemnized s.
resmen doğrulanmadan önce kabullenilmiş conceded s.
resmen üye olmaksızın üyelik ayrıcalıklarından yararlanan courtesy s.
resmen kayıtlı olan contrôlé s.
kurallara göre resmen by the book zf.
Phrasals
resmen ilan etmek put in f.
resmen (bir şey) olarak atamak/tayin etmek/göreve başlatmak install as (something) f.
(bir kurumun) resmen üyesi yapmak induct into f.
(bir kurumun) resmen üyesi yapmak induct into (something) f.
resmen göreve almak induct into (something) f.
Colloquial
resmen titremek be practically shaking f.
Idioms
resmen soygun daylight robbery i.
resmen soygun highway robbery i.
resmen bildirmek serve notice on someone f.
resmen ateş ediyor straight fire expr.
Formal
(başkasına ilhak edilen payı) resmen ayırmak disannex f.
(birinin) seçilmesini resmen geçersiz kılmak disanoint [rare] f.
resmen açılmamış uninaugurated s.
Trade/Economic
resmen saptanan fiyat officially fixed price i.
resmen tasdik etme authentication i.
resmen tanınmış banka recognised bank i.
resmen işe başlama töreni inauguration i.
vasiyetnamenin resmen onaylanması probate i.
vasiyetnamenin resmen onayı probate i.
resmen başlatmak call to order f.
vasiyetnameyi resmen onaylatmak probate f.
(kambiyo senedi veya bononun) karşılıksız çıktığını resmen beyan etmek protest f.
resmen tanınmış görevli accredited s.
resmen atanmış dative s.
Law
bir mahkemenin resmen evrak talebi certiorari i.
imzanın resmen onaylanması authentication of signature i.
resmen tanıma public acknowledgement i.
resmen evliyken başka biriyle yasadışı olarak evlenme bigamy i.
resmen evliyken başka biriyle yasadışı olarak evlenen kimse bigamist i.
resmen bir kanunu değiştirme amendment i.
resmen ibra express release i.
(yerleşim, maden işletme hakkı) sınırları resmen belirlenmiş arazi parçası location i.
resmen onaylamama protestation i.
resmen tanımak recognize f.
resmen tanımak recognise f.
resmen ilan etmek notice f.
resmen açıklamak testify f.
resmen ilan etmek promulgate f.
resmen beyan etmek pronounce f.
-in kullanılmasını resmen yasaklamak condemn f.
resmen kullanıma kapatmak padlock f.
girişi resmen yasaklamak padlock f.
resmen yetkisiz kılınmış disabled s.
resmen kendi isteğiyle at own request officially expr.
Politics
güney afrika’daki zenci halkın gayri resmi marşı olan ve 1991'de resmen kabul edilen marş nkosi sikelel' iafrika i.
resmen bildirme pronouncement i.
resmen ilan etmek declare publicly f.
resmen açıklamak nuncupate f.
resmen ilan etmek nuncupate f.
resmen açıklamak declare publicly f.
resmen ilan etmek enounce f.
resmen tanınmamış unrecognized s.
resmen tanınmamış unrecognised s.
Chemistry
resmen element olarak tanımlanmamış, norveç bakır-nikelinde oluştuğu tespit edilen nadir bir metalik element norwegium i.
Breeding
(çiftlik hayvanlarının) belirli bir hastalıktan kurtulduğunu resmen doğrulamak attest [brit] f.
Linguistics
(kelimenin, para biriminin, vb.) kullanımını resmen onaylamak attest f.
Religious
hollanda'da 1610'da resmen kalvinizm'den ayrılan, arminian mezhebine mensup bir grup kişiden her biri remonstrant i.
resmen tanınmış kilise disiplinini yürütmek için görev yapan mahkemeler ecclesiastical courts i.
kiliseyi ulusal kurum olarak resmen tanıma establishmentarianism i.
resmen yasaklı kitaplar listesi the index i.
dini inancın resmen ifade edilmesi consensus i.
resmen tanınmış olan bir kiliseye muhalif olanlar separation i.
hollanda'da 1610'da resmen kalvinizm'den ayrılan, arminian mezhebine mensup grup ile ilgili remonstrant s.
Military
(birine) resmen tahsis etmek issue f.
resmen tedarik etmek issue (with) f.
Sport
örgütlü bir spora resmen katılma competition i.
Archaic
resmen onaylamak bishop f.
Slang
(ingiliz ordusunda) en düşük rütbeli, resmen görevli olmayan subay lancejack i.
… resmen ağzıma sıçıyor (a body part) is killing (one) expr.
… resmen ağzıma sıçıyor something is killing someone expr.