| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | resmileştirmek | formalize f. | ||
|
Formalizing our agreement in writing is a necessary next step. Anlaşmamızı yazılı olarak resmileştirmek bir sonraki adım için gerekli. More Sentences |
||||
| Genel | resmileştirmek | formalise f. | ||
|
What the Convention must do is formalise something which is already a reality. Sözleşme'nin yapması gereken şey zaten gerçek olan bir şeyi resmileştirmektir. More Sentences |
||||
| Colloquial | ||||
| Konuşma Dili | resmileştirmek | make it official f. | ||
|
I made it official. Ben onu resmileştirdim. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | resmileştirmek | officialize f. | ||
| Genel | resmileştirmek | make formal f. | ||
| Genel | resmileştirmek | make official f. | ||
| Genel | resmileştirmek | regularize f. | ||
| Genel | resmileştirmek | regularise f. | ||
| Genel | resmileştirmek | officialise f. | ||
| Genel | resmileştirmek | starch f. | ||
| Genel | resmileştirmek | stiffen f. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | evliliği nikahla resmileştirmek | solemnize a marriage f. |
| Genel | (kilise) resmileştirmek | establish f. |
| Idioms | ||
| Deyim | (bir şeyi) yazarak resmileştirmek | get (something) down in black and white f. |
| Religious | ||
| Dini | (mormon kilisesi'nde) törenle sonsuza kadar resmileştirmek | seal f. |
