| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | restoranlar | restaurants i. | ||
|
It is rather like those awful restaurants where they put cream or parsley on everything and in the end ruin every dish. Her şeyin üzerine krema veya maydanoz koyan ve sonunda her yemeği mahveden o berbat restoranlar gibi. More Sentences |
||||
| Genel | restoranlar | lunch rooms i. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | ana merkezi abd olan restoranlar zinciri markası | t.g.i. friday's i. |
| Trade/Economic | ||
| Ticaret/Ekonomi | restoranlar zinciri | restaurant chain i. |
| Ticaret/Ekonomi | restoranlar zinciri | chain of restaurants i. |
| Ticaret/Ekonomi | gece kulüpleri veya restoranlar tarafından belirlenen, her bir müşterinin yiyecek ve içeceğe ödemesi gereken meblağ | minimum i. |
| Tourism | ||
| Turizm | bazı restoranlar veya gece kulüplerinin girişte aldığı fazladan para | cover charge i. |
| Construction | ||
| İnşaat | üzerinde ev, dükkan ve restoranlar bulunan nehir kıyısı | riverfront i. |
