Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
safe
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"safe"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 39 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
safe
s.
güvenilir
2
Yaygın Kullanım
safe
s.
emniyette
3
Yaygın Kullanım
safe
s.
tehlikesiz
4
Yaygın Kullanım
safe
s.
emniyetli
5
Yaygın Kullanım
safe
s.
güvende
6
Yaygın Kullanım
safe
s.
güvenli
General
7
Genel
safe
i.
çelik kasa
8
Genel
safe
i.
kasa
9
Genel
safe
i.
depo
10
Genel
safe
i.
muhafaza yeri
11
Genel
safe
i.
zararlı haşarattan ve hava şartlarından korunması için havalandırılan veya soğutulan sandık veya dolap
12
Genel
safe
i.
çatı teknesi veya küvet gibi bir tesisatın altında yer alan su toplama haznesi
13
Genel
safe
s.
muhakkak
14
Genel
safe
s.
güvenlikte
15
Genel
safe
s.
mahfuz
16
Genel
safe
s.
kesin
17
Genel
safe
s.
korkusuz
18
Genel
safe
s.
sağlam
19
Genel
safe
s.
güvencede
20
Genel
safe
s.
tehlikesiz
21
Genel
safe
s.
salim
22
Genel
safe
s.
emniyette
23
Genel
safe
s.
emin ellerde
24
Genel
safe
s.
güvenceli
25
Genel
safe
s.
emin ellerde
26
Genel
safe
zf.
emniyetle
27
Genel
safe
zf.
güvencede olarak
28
Genel
safe
zf.
sağ salim
29
Genel
safe
zf.
güvenle
Colloquial
30
Konuşma Dili
safe
i.
kondom
Trade/Economic
31
Ticaret/Ekonomi
safe
i.
kasa
Technical
32
Teknik
safe
i.
kasa
33
Teknik
safe
s.
emin
34
Teknik
safe
s.
emniyetli
35
Teknik
safe
s.
koruyucu
Military
36
Askeri
safe
s.
emniyette
Baseball
37
Beysbol
safe
s.
kaleye ulaşmayı başaran
38
Beysbol
safe
s.
vurucuyu kaleye ulaştıran
Ottoman Turkish
39
Osmanlıca
safe
s.
masun
"safe"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
safe deposit box
i.
çelik kasa
2
Genel
a safe politician
i.
güvenilir bir politikacı
3
Genel
safe period
i.
güvenli dönem
4
Genel
safe deposit box
i.
özel müşteri kasası
5
Genel
a safe neighborhood
i.
emniyetli bir mahalle
6
Genel
render safe procedure
i.
güvenli hale getirme işlemi
7
Genel
safe box
i.
para kasası
8
Genel
safe conduct
i.
geçiş izni
9
Genel
safe vault
i.
çelik kasa
10
Genel
a safe building
i.
sağlam bir bina
11
Genel
safe deposit box
i.
kiralık kasa
12
Genel
safe arrival
i.
sağ salim varış
13
Genel
safe custody
i.
saklama
14
Genel
safe drive
i.
güvenli sürüş
15
Genel
safe heating
i.
güvenli ısınma
16
Genel
safe access
i.
güvenli erişim
17
Genel
safe usage
i.
güvenli kullanım
18
Genel
safe use
i.
güvenli kullanım
19
Genel
safe sexuality
i.
güvenli cinsellik
20
Genel
safe sex
i.
güvenli cinsellik
21
Genel
jewelry safe
i.
mücevher kasası
22
Genel
safe harbor
i.
sığınacak liman
23
Genel
safe harbour
i.
sığınacak liman
24
Genel
safe haven
i.
sığınacak liman
25
Genel
safe-deposit boxes in ottoman empire
i.
teavün sandıkları
26
Genel
safe-blower
i.
kasa hırsızı
27
Genel
safe-deposit boxes in ottoman empire
i.
esnaf sandığı
28
Genel
safe-deposit box
i.
kiralık kasa
29
Genel
safe-deposit
i.
değerli eşyaların saklanması için temin edilen kasa
30
Genel
safe-deposit boxes in ottoman empire
i.
esnaf kesesi
31
Genel
safe-deposit
i.
kiralık kasa
32
Genel
safe-deposit
i.
banka kasası
33
Genel
safe-deposit boxes in ottoman empire
i.
esnaf vakfı
34
Genel
safe-deposit boxes in ottoman empire
i.
orta sandıkları
35
Genel
safe-breaker
i.
kasa hırsızı
36
Genel
safe-deposit box
i.
bankadaki kiralık kasa
37
Genel
safe-deposit
i.
kasa
38
Genel
safe area
i.
güvenilir alan
39
Genel
safe area
i.
güvenlikli alan
40
Genel
safe area
i.
güvenli alan
41
Genel
safe-deposit box
i.
(bankada) kiralık kasa
42
Genel
safe arrival
i.
salimen ulaşma
43
Genel
safe arrival
i.
sağ salim ulaşma
44
Genel
safe arrival
i.
sağ salim varma
45
Genel
crime (safe) haven
i.
suç cenneti
46
Genel
safe passage
i.
güvenli geçiş
47
Genel
safe shot
i.
güvenli vuruş
48
Genel
safe entry
i.
güvenli giriş
49
Genel
safe entry
i.
emin giriş
50
Genel
safe sex
i.
güvenli seks
51
Genel
safe sex
i.
korunmalı seks
52
Genel
meat safe
i.
et dolabı
53
Genel
safe flight
i.
güvenli uçuş
54
Genel
combination to the safe
i.
kasanın şifresi
55
Genel
diamond safe
i.
elmas kasası
56
Genel
iron safe
i.
demir kasa
57
Genel
steel safe
i.
çelik kasa
58
Genel
a safe neighbourhood
i.
güvenli bir mahalle
59
Genel
combination safe
i.
şifreli kasa
60
Genel
a safe neighborhood
i.
güvenli bir muhit
61
Genel
safe word
i.
güvenlik sözcüğü
62
Genel
safe word
i.
anahtar kelime
63
Genel
safe word
i.
bir tür şifre olarak kullanılan kelime
64
Genel
safe driver
i.
güvenli sürücü
65
Genel
room safe
i.
oda kasası
66
Genel
safe room
i.
güvenli oda
67
Genel
cash safe
i.
nakit kasası
68
Genel
oven-safe dessert cup
i.
fırına dayanıklı tatlı kasesi
69
Genel
secret safe
i.
gizli kasa
70
Genel
hidden safe
i.
gizli kasa
71
Genel
safe yield
i.
emniyetli verim
72
Genel
safe-keeping
i.
himaye
73
Genel
safe-keeping
i.
emniyet
74
Genel
safe-keeping
i.
korunma
75
Genel
safe-keeping
i.
koruma
76
Genel
safe-keeping
i.
emniyetli koruma
77
Genel
safe-keeping
i.
emniyetli korunma
78
Genel
fail-safe
i.
arızayı tümüyle önleyen şey
79
Genel
fail-safe
i.
bir şeyi bozulma korumalı yapan cihaz veya önlem
80
Genel
safe person
i.
güvenli kişi
81
Genel
safe person
i.
güven hissi veren kişi
82
Genel
pie safe
i.
telli mutfak dolabı
83
Genel
safe sports
i.
güvenli sporlar
84
Genel
make safe
f.
güvenli hale getirmek
85
Genel
play it safe
f.
riske girmemek
86
Genel
make safe
f.
emniyet altına almak
87
Genel
make safe
f.
sağlam kazığa bağlamak
88
Genel
play safe
f.
riske girmemek
89
Genel
play it safe
f.
sağlama almak
90
Genel
break a safe
f.
kasa soymak
91
Genel
make safe
f.
sağlama bağlamak
92
Genel
be on the safe side
f.
ihtiyatlı davranmak
93
Genel
make something safe
f.
güvenli kılmak
94
Genel
render something safe
f.
güvenli kılmak
95
Genel
make a safe landing
f.
güvenli bir iniş yapmak
96
Genel
make the bomb safe
f.
bombayı etkisiz hale getirmek
97
Genel
safe oneself
f.
kendini emniyete almak
98
Genel
play safe
f.
kendini emniyete almak
99
Genel
be on the safe side
f.
kendini emniyete almak
100
Genel
be in safe
f.
güvende olmak
101
Genel
be safe
f.
güvende olmak
102
Genel
feel safe
f.
güvende olmak
103
Genel
wish safe receipt
f.
iyi şans dilemek
104
Genel
wish safe arrival
f.
iyi şans dilemek
105
Genel
be in safe hands
f.
emin ellerde olmak
106
Genel
be safe from
f.
bir şeyden azade olmak
107
Genel
be safe from
f.
bir şeyden korunmak
108
Genel
be safe from
f.
güvende olmak
109
Genel
arrive safe
f.
kazasız varmak
110
Genel
arrive safe
f.
salimen varmak
111
Genel
arrive safe
f.
sağ salim varmak
112
Genel
feel safe
f.
güvende hissetmek
113
Genel
keep safe from
f.
-den sakınmak
114
Genel
keep safe from
f.
-den korumak
115
Genel
want to be safe
f.
güvende olmak istemek
116
Genel
ensure a safe operation
f.
emniyetli çalışma sağlamak
117
Genel
maintain a safe following distance
f.
takip mesafesini korumak
118
Genel
arrive safe and sound
f.
kazasız belasız varmak
119
Genel
play it safe
f.
sağlamcı davranmak
120
Genel
bring someone back safe
f.
birini sağ salim getirmek
121
Genel
be fire safe
f.
yangında güvende olmak
122
Genel
safe [obsolete]
f.
emniyet altına almak
123
Genel
safe [obsolete]
f.
sağlam kazığa bağlamak
124
Genel
safe [obsolete]
f.
güvenli hale getirmek
125
Genel
fail-safe
f.
arıza durumunda güvenli moda dönmek
126
Genel
fail-safe
f.
bozulma korumalı cihazla donatmak
127
Genel
safe and sound
s.
sapasağlam
128
Genel
safe and sound
s.
salimen
129
Genel
safe and sound
s.
sağ salim
130
Genel
safe and sound
s.
kazasız belasız
131
Genel
fail safe
s.
bozulmaya dayanıklı
132
Genel
fail-safe
s.
tedbirli
133
Genel
dishwasher-safe
s.
bulaşık makinesinde yıkanabilir
134
Genel
eye-safe
s.
göz için güvenli
135
Genel
safe for people
s.
insanlar için güvenli
136
Genel
safe and secure
s.
güvenli ve emin
137
Genel
food safe
s.
yiyecek maddeleri için uygun veya güvenli
138
Genel
safe from danger
s.
güvende
139
Genel
microwave-safe
s.
mikrodalgada kullanılabilir
140
Genel
microwave-safe
s.
mikrodalga fırında kullanım için uygun
141
Genel
microwave-safe
s.
mikrodalgaya uygun
142
Genel
safe [uk]
s.
mükemmel
143
Genel
safe [uk]
s.
harika
144
Genel
safe-deposit
s.
değerli eşyaların emniyetini sağlayan
145
Genel
fail-safe
s.
başarısızlık ihtimali bulunmayan
146
Genel
fail-safe
s.
sorunsuz
147
Genel
quite safe
s.
oldukça güvenli
148
Genel
quite safe
s.
oldukça güvenilir
149
Genel
quite safe
s.
oldukça güvende
150
Genel
in safe hands
zf.
emin ellerde
151
Genel
in safe
zf.
güvenle
152
Genel
for safe keeping
zf.
emaneten
153
Genel
on the safe arrival
zf.
sağ salim varışta
154
Genel
in a safe manner
zf.
güvenli bir şeklide
155
Genel
safe from
ed.
korunmuş
156
Genel
safe from
ed.
tehlikeden uzak
157
Genel
safe from
ed.
güvenli
158
Genel
safe from
ed.
güven altında
159
Genel
safe journey!
ünl.
iyi yolculuklar!
Phrases
160
İfadeler
better safe than sorry
expr.
eşeği sağlam kazığa bağla
161
İfadeler
better safe than sorry
expr.
eşeği sağlam kazığa bağlamalı
162
İfadeler
to be on the safe side
expr.
işi sağlama/garantiye almak için
163
İfadeler
to be on the safe side
expr.
ne olur ne olmaz diye
164
İfadeler
to be on the safe side
expr.
sonradan sıkıntı olmasın diye
165
İfadeler
gras (generally recognized as safe)
kısalt.
genellikle emniyetli kabul edilen
166
İfadeler
gras (generally regarded as safe)
kısalt.
genellikle emniyetli kabul edilen
Proverb
167
Atasözü
better safe than sorry
üzülmektense tedbirli olmak iyidir
168
Atasözü
better safe than sorry
üzgün olmaktansa tedbirli olmak daha iyidir
169
Atasözü
better (be) safe than sorry [cliché]
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir
170
Atasözü
better (be) safe than sorry [cliché]
sonradan dizini dövmektense önceden önlem almak/dikkatli olmak iyidir
171
Atasözü
better (be) safe than sorry [cliché]
pişman olacağına sağlamcı davran
172
Atasözü
better safe than sorry
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir
173
Atasözü
better safe than sorry
sonradan dizini dövmektense önceden önlem almak/dikkatli olmak iyidir
174
Atasözü
better safe than sorry
pişman olacağına sağlamcı davran
175
Atasözü
it's better to be safe than sorry
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir
176
Atasözü
it's better to be safe than sorry
sonradan dizini dövmektense önceden önlem almak/dikkatli olmak iyidir
177
Atasözü
it's better to be safe than sorry
pişman olacağına sağlamcı davran
Colloquial
178
Konuşma Dili
a safe place
i.
güvenli bir yer
179
Konuşma Dili
be on the safe side
f.
ayağını sağlam tahtaya basmak
180
Konuşma Dili
play it safe
f.
dikkatli davranmak
181
Konuşma Dili
play safe
f.
dikkatli davranmak
182
Konuşma Dili
play it safe
f.
dikkat etmek
183
Konuşma Dili
play safe
f.
dikkat etmek
184
Konuşma Dili
be on the safe side
f.
güvenlikte olmak
185
Konuşma Dili
be on the safe side
f.
ihtiyatlı davranmak
186
Konuşma Dili
be on the safe side
f.
kendini güvenceye almak
187
Konuşma Dili
play safe
f.
risk almaktan kaçınmak
188
Konuşma Dili
be on the safe side
f.
riski göze almamak
189
Konuşma Dili
play it safe
f.
riskleri göze almamak
190
Konuşma Dili
play safe
f.
riskleri göze almamak
191
Konuşma Dili
play it safe
f.
risk almaktan kaçınmak
192
Konuşma Dili
play safe
f.
tehlikelerden kaçınmak
193
Konuşma Dili
be on the safe side
f.
temkinli olmak
194
Konuşma Dili
be on the safe side
f.
tedbiri elden bırakmamak
195
Konuşma Dili
play it safe
f.
tehlikelerden kaçınmak
196
Konuşma Dili
play it safe
f.
temkinli davranmak
197
Konuşma Dili
play it safe
f.
ihtiyatlı davranmak
198
Konuşma Dili
we’ll be safe as long as we stay together
expr.
birlikte olduğumuz sürece güvende olacağız
199
Konuşma Dili
drive safe
expr.
dikkatli sürün
200
Konuşma Dili
it’s safe to say that the crisis period is over
expr.
kriz döneminin bittiğini söyleyebiliriz
201
Konuşma Dili
open the safe
expr.
kasayı aç
202
Konuşma Dili
drive safe
expr.
(arabayı) dikkatli kullan
203
Konuşma Dili
(just) to be safe
expr.
(sadece) önlem olarak
204
Konuşma Dili
(just) to be safe
expr.
(sadece) tedbir olarak
205
Konuşma Dili
(just) to be safe
expr.
(sadece) emin olmak için
206
Konuşma Dili
(just) to be safe
expr.
(sadece) ne olur ne olmaz diye
207
Konuşma Dili
(just) to be safe
expr.
(sadece) işi şansa bırakmamak için
208
Konuşma Dili
(just) to be safe
expr.
(sadece) garanti olsun diye
Idioms
209
Deyim
a safe bet
i.
mantıklı bir tercih
210
Deyim
a safe bet
i.
iyi bir tercih
211
Deyim
a safe bet
i.
en iyisi
212
Deyim
a safe bet
i.
daha garanti bir tercih
213
Deyim
a safe bet
i.
daha mantıklı bir tercih
214
Deyim
a safe bet
i.
daha iyi bir tercih
215
Deyim
a safe bet
i.
en akıllıcası
216
Deyim
a safe bet
i.
en mantıklı olanı
217
Deyim
a safe bet
i.
olası
218
Deyim
a safe bet
i.
olması muhtemel
219
Deyim
a safe bet
i.
mümkün
220
Deyim
a safe bet
i.
büyük ihtimalle
221
Deyim
safe hands
i.
emin eller
222
Deyim
a safe bet
i.
elde bir
223
Deyim
a safe pair of hands
i.
güvenilir kişi
224
Deyim
a safe pair of hands
i.
güvenilir bir çift el
225
Deyim
a safe pair of hands
i.
işini iyi ve temiz yapan kişi
226
Deyim
a safe bet
i.
kazanma şansı çok yüksek
227
Deyim
a safe pair of hands [uk]
i.
güvenilir eller
228
Deyim
be on the safe side
f.
(işi) garantiye almak (için)
229
Deyim
be safe in the knowledge that
f.
-den emin olmak
230
Deyim
be safe in the knowledge that
f.
-in bilgisiyle rahatlatılmak
231
Deyim
be safe in the knowledge that
f.
-i bilmenin güvencesi altında
232
Deyim
be as safe as fort knox
f.
kale gibi sağlam olmak
233
Deyim
be as safe as fort knox
f.
kale gibi güvenli olmak
234
Deyim
be as safe as fort knox
f.
hırsızlara karşı kale gibi olmak
235
Deyim
be as safe as houses [uk/australia]
f.
koruma altında olmak
236
Deyim
be as safe as houses [uk/australia]
f.
evinde gibi güvenli/güvende olmak
237
Deyim
be as safe as houses [uk/australia]
f.
son derece güvenli olmak
238
Deyim
be as safe as houses [uk/australia]
f.
son derece güvende olmak
239
Deyim
be as safe as fort knox
f.
kale gibi sağlam olmak
240
Deyim
be as safe as fort knox
f.
kale gibi güvenli olmak
241
Deyim
be as safe as fort knox
f.
hırsızlara karşı güvenli olmak
242
Deyim
be as safe as fort knox
f.
tamamen sağlamda/güvende olmak
243
Deyim
safe as houses
s.
son derece güvenli
244
Deyim
safe as houses
s.
son derece güvende
245
Deyim
safe and sound
zf.
sağ salim
246
Deyim
just to be on the safe side
expr.
her halukarda
247
Deyim
as safe as houses
expr.
insanın evi gibi emniyetli
248
Deyim
better safe than sorry
expr.
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir
249
Deyim
just to be on the safe side
expr.
ne olur ne olmaz
250
Deyim
better to be safe than sorry
expr.
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir
251
Deyim
to be safe
expr.
ne olur ne olmaz
252
Deyim
better to be safe than sorry
expr.
pişman olacağıma sağlamcı davranayım
253
Deyim
better safe than sorry
expr.
pişman olacağıma sağlamcı davranayım
254
Deyim
as safe as houses
expr.
son derece güvenli
255
Deyim
as safe as houses
expr.
son derece güvende
256
Deyim
safe in the knowledge that...
expr.
-i bilmenin verdiği rahatlıkla
257
Deyim
safe in the knowledge that...
expr.
-i bilmenin verdiği güvenle
258
Deyim
(someone's) secret is safe with (one)
expr.
(birinin) sırrı (birinde) güvende
259
Deyim
(someone's) secret is safe with (one)
expr.
(birinin) sırrı (birinde) saklı
260
Deyim
(someone's) secret is safe with (one)
expr.
(biri birinin) sırrını kimseye söylemez
261
Deyim
on the safe side
expr.
ihtiyatlı
262
Deyim
on the safe side
expr.
güvenlikte
263
Deyim
on the safe side
expr.
güvende
264
Deyim
on the safe side
expr.
temkinli
265
Deyim
on the safe side
expr.
tedbirli
266
Deyim
on the safe side
expr.
işini sağlama almış
267
Deyim
on the safe side
expr.
işini garantiye almış
Speaking
268
Konuşma
have a safe trip
i.
hayırlı yolculuklar
269
Konuşma
it's not safe here
expr.
burası güvenli değil
270
Konuşma
it is safe to say that
expr.
demek yerindedir
271
Konuşma
you are safe!
expr.
güvendesin!
272
Konuşma
you'll be safe
expr.
güvende olacaksın
273
Konuşma
someplace safe
expr.
güvenli bir yer
274
Konuşma
have a safe journey
expr.
hayırlı yolculuklar
275
Konuşma
somewhere safe
expr.
güvenli bir yer
276
Konuşma
have a safe journey
expr.
iyi yolculuklar
277
Konuşma
just to be on the safe side
expr.
işi sağlama almak için
278
Konuşma
have a safe flight
expr.
iyi/hayırlı uçuşlar
279
Konuşma
have a safe trip
expr.
iyi yolculuklar
280
Konuşma
what makes you think you're going to be safe there?
expr.
orada güvende olacağını düşündüren ne?
281
Konuşma
I'll take you someplace safe
expr.
seni güvenli bir yere götüreceğim
282
Konuşma
he just wants you to be safe
expr.
sadece güvende olmanı istiyor
283
Konuşma
I'll take you someplace safe
expr.
sizi güvenli bir yere götüreceğim
284
Konuşma
put the money someplace safe
expr.
parayı güvenli bir yere koy
285
Konuşma
the streets are not safe
expr.
sokaklar tekin değil
286
Konuşma
your secret is safe with me
expr.
sırrın bende güvende
287
Konuşma
I think we're safe
expr.
sanırım güvendeyiz
288
Konuşma
I played it safe
expr.
sağlamcı davrandım
289
Konuşma
the streets are not safe
expr.
sokaklar güvenli değil
290
Konuşma
your secret's safe with us
expr.
sırrın bizde güvende
291
Konuşma
we're totally safe
expr.
tamamen güvendeyiz
292
Konuşma
have a safe trip
expr.
yolunuz açık olsun
293
Konuşma
have a safe journey
expr.
yolunuz açık olsun
294
Konuşma
be safe and healthy
expr.
sağlıkla ve güvende kalın
Trade/Economic
295
Ticaret/Ekonomi
night safe
i.
bankanın dış kısmına yapılmış ve banka kapalıyken de para yatırılabilen kasa
296
Ticaret/Ekonomi
safe conduct
i.
aman tezkeresi
297
Ticaret/Ekonomi
safe custody receipt
i.
ardiye makbuzu
298
Ticaret/Ekonomi
safe-deposit
i.
banka kasası
299
Ticaret/Ekonomi
safe-deposit box
i.
banka kasası
300
Ticaret/Ekonomi
safe deposit box
i.
bankada özel müşteri kasası
301
Ticaret/Ekonomi
safe vault
i.
çelik kasa
302
Ticaret/Ekonomi
safe custody
i.
depo
303
Ticaret/Ekonomi
safe custody charge
i.
depo ücreti
304
Ticaret/Ekonomi
safe deposit
i.
değerli eşya saklamak için kullanılan yer
305
Ticaret/Ekonomi
safe estimate
i.
doğru tahmin
306
Ticaret/Ekonomi
safe box
i.
emanet kasa
307
Ticaret/Ekonomi
safe stowage
i.
emin istif
308
Ticaret/Ekonomi
safe deposit company
i.
emanet işleri ile uğraşan şirket
309
Ticaret/Ekonomi
safe deposit box
i.
emanet kasa
310
Ticaret/Ekonomi
safe deposit company
i.
emanet şirketi
311
Ticaret/Ekonomi
safe investment
i.
emin yatırım
312
Ticaret/Ekonomi
safe custody
i.
emanet
313
Ticaret/Ekonomi
safe conduct
i.
geçiş izni
314
Ticaret/Ekonomi
night safe
i.
gece kasası
315
Ticaret/Ekonomi
safe custody
i.
gözetim hakkı
316
Ticaret/Ekonomi
safe port
i.
güvenli liman
317
Ticaret/Ekonomi
safe product
i.
güvenli ürün
318
Ticaret/Ekonomi
safe work method statement
i.
güvenli çalışma yöntemi beyanı
319
Ticaret/Ekonomi
safe working conditions
i.
güvenli çalışma koşulları
320
Ticaret/Ekonomi
safe harbour
i.
güvenli liman
321
Ticaret/Ekonomi
safe conduct
i.
himaye belgesi
322
Ticaret/Ekonomi
safe guards
i.
himaye
323
Ticaret/Ekonomi
safe guards
i.
ihtiyat
324
Ticaret/Ekonomi
not safe for work (nsfw)
i.
iş için güvenli değil
325
Ticaret/Ekonomi
safe custody
i.
kasa
326
Ticaret/Ekonomi
safe-deposit box
i.
kasa
327
Ticaret/Ekonomi
safe-deposit
i.
kasa
328
Ticaret/Ekonomi
safe deposit
i.
kasa dairesi
329
Ticaret/Ekonomi
safe hiring
i.
kasa kiralama
330
Ticaret/Ekonomi
safe custody charges
i.
kasa muhafaza ücreti
331
Ticaret/Ekonomi
safe-deposit
i.
kiralık kasa
332
Ticaret/Ekonomi
safe bill
i.
kesin değer
333
Ticaret/Ekonomi
safe deposit box
i.
kiralık kasa
334
Ticaret/Ekonomi
safe custody
i.
kiralık kasa
335
Ticaret/Ekonomi
safe-deposit box
i.
kiralık kasa
336
Ticaret/Ekonomi
home safe
i.
kumbara
337
Ticaret/Ekonomi
safe guards
i.
koruma
338
Ticaret/Ekonomi
safe guards protection
i.
koruyucu önlemler
339
Ticaret/Ekonomi
home safe
i.
özel ev kasası
340
Ticaret/Ekonomi
safe bill
i.
sağlam senet
341
Ticaret/Ekonomi
safe custody charge
i.
saklama ücreti
342
Ticaret/Ekonomi
safe conduct
i.
seyahat tezkeresi
343
Ticaret/Ekonomi
safe guards
i.
teminat
344
Ticaret/Ekonomi
nearest safe port en
i.
yakın korunma limanı
345
Ticaret/Ekonomi
safe harbors
i.
yasal ayrıcalıklar
346
Ticaret/Ekonomi
safe conduct
i.
yolculuk için verilen güvenli geçiş izni
347
Ticaret/Ekonomi
safe conduct
i.
yol tezkeresi
348
Ticaret/Ekonomi
safe working at heights
i.
yüksekte güvenli çalışma
Law
349
Hukuk
safe conduct
i.
aman tezkeresi
350
Hukuk
safe conduct
i.
geçiş izni
351
Hukuk
minimum common list of third countries as safe countries of origin
i.
güvenli menşe ülke olarak üçüncü ülkelerin asgari ortak listesi
352
Hukuk
procedures and principles regarding the safe use of the internet
i.
internetin güvenli kullanımına İlişkin usul ve esaslar
353
Hukuk
safe pledge
i.
mahkemede hazır bulunma kefaleti
354
Hukuk
safe conduct
i.
seyahat tezkeresi
355
Hukuk
safe paper
i.
temiz kağıdı
356
Hukuk
safe custody
i.
vedia
357
Hukuk
safe conduct
i.
yol izni
358
Hukuk
letter of safe conduct
i.
yol tezkeresi
359
Hukuk
safe house
i.
güvenli ev
360
Hukuk
safe house
i.
istihbarat ajansı veya gizli grubun saklandığı ev
361
Hukuk
safe-pledge
i.
mahkemede hazır bulunma kefaleti
Politics
362
Siyasal
safe conduct
i.
geçiş izni
363
Siyasal
safe disposal of non-recoverable waste and residues
i.
geri kazanımsız atıkların güvenli bir şekilde bertaraf edilmesi
364
Siyasal
safe product
i.
güvenli ürün
365
Siyasal
safe country of origin
i.
güvenli menşe ülke
366
Siyasal
letter of safe conduct
i.
güvenli geçiş belgesi
367
Siyasal
safe third country
i.
güvenli üçüncü ülke
368
Siyasal
safe zone
i.
güvenlik bölgesi
369
Siyasal
safe zone
i.
güvenli bölge
370
Siyasal
committee on safe seas and prevention of pollution from ships
i.
güvenli denizler ve gemilerden kaynaklanan kirliliğin önlenmesi komitesi
371
Siyasal
safe seat
i.
mecliste gelecekteki seçimle yine aynı partinin alacağı kesin olan koltuk
Insurance
372
Sigortacılık
safe arrival
i.
salimen varış
Tourism
373
Turizm
safe deposit box
i.
kasa
374
Turizm
safe-conduct pass
i.
pasavan
Media
375
Medya
sfw (safe for work)
expr.
toplu yerde açabilirsin
Technical
376
Teknik
fail-safe system
i.
arıza güvenlik sistemi
377
Teknik
fail-safe control
i.
arıza güvenlik denetimi
378
Teknik
fail safe
i.
arızalara karşı otomatik tertibatı olan mekanizma
379
Teknik
safe design load
i.
emniyetli dizayn yükü
380
Teknik
safe pile load
i.
emniyetli kazık yükü
381
Teknik
safe load
i.
emniyetli yük
382
Teknik
safe yield
i.
emniyetli randıman
383
Teknik
safe working load
i.
emniyetli çalışma yükü
384
Teknik
safe bearing value
i.
emniyetli taşıma değeri taşıma gücü
385
Teknik
safe working level
i.
emniyetli çalışma seviyesi
386
Teknik
safe allowable
i.
emniyetli taşınacak yük
387
Teknik
safe bearing capacity
i.
emniyetli taşıma kapasitesi
388
Teknik
safe limit
i.
emniyet sınırı ara çeki
389
Teknik
safe driving distance
i.
fren mesafesi
390
Teknik
safe handling and storage of gas cylinders
i.
gaz tüplerinin emniyetli taşınması ve depolanması
391
Teknik
safe-conduct
i.
geçiş izni
392
Teknik
safe stress
i.
güvenli gerilim
393
Teknik
safe working methods
i.
güvenli çalışma yöntemleri
394
Teknik
safe operating conditions
i.
güvenli çalıştırma koşulları
395
Teknik
safe range
i.
güvenli bölge
396
Teknik
safe working procedures
i.
güvenli çalışma yöntemleri
397
Teknik
safe yield
i.
güvenli verim
398
Teknik
safe coefficient
i.
güvenli katsayı
399
Teknik
safe working load
i.
güvenli iş yükü
400
Teknik
safe use
i.
güvenli kullanım
401
Teknik
safe load
i.
güvenli yük
402
Teknik
safe limit
i.
güvenlik limiti
403
Teknik
safe load
i.
güvenle taşınabilir yük
404
Teknik
safe stress
i.
güvenlik gerilimi
405
Teknik
power cut safe time
i.
güç kesintisinden koruma süresi
406
Teknik
safe shutdown earthquake
i.
güvenli kapama depremi
407
Teknik
safe functionality
i.
güvenli işlevsellik
408
Teknik
safe working pressure
i.
güvenli çalışma basıncı
409
Teknik
safe-fail
i.
hatanın kötü sonuca yol açmaması
410
Teknik
safe shutdown earthquake
i.
i güvenli kapatma depremi
411
Teknik
safe monitoring of the process
i.
işlemin güvenle izlenmesi
412
Teknik
safe load
i.
izin verilen yük
413
Teknik
safe load
i.
izin verilebilir yük
414
Teknik
fracture safe design
i.
kırılma güvenceli tasarım
415
Teknik
intrinsically safe electrical apparatus
i.
kendinden emniyetli elektrik malzemesi
416
Teknik
intrinsically safe electrical systems
i.
kendinden güvenlikli elektriksel sistemler
417
Teknik
intrinsically safe systems
i.
kendinden güvenlikli sistemler
418
Teknik
composite hard plate safe
i.
kompozit yüzeyli kasa
419
Teknik
safe access to machines
i.
makinelere emniyetli erişim
420
Teknik
safe bearing capacity
i.
müsaade edilen taşıma gücü
421
Teknik
meteor safe wall
i.
meteor emniyet duvarı
422
Teknik
safe use of medical laser equipment
i.
tıbbi lazer donanımın güvenli kullanımı
423
Teknik
meat safe
i.
telli dolap
424
Teknik
hero safe ordnance
i.
hero güvenli teçhizat
425
Teknik
fail safe
s.
arızaya karşı emniyetli
426
Teknik
safe against sliding
s.
kaymaya karşı emniyetli dayanıklı
427
Teknik
safe against sliding
s.
kaymaya karşı güvenli
428
Teknik
safe against sliding
s.
kaymaz
429
Teknik
safe-for-hot-work
s.
sıcak çalışma için güvenli
Computer
430
Bilgisayar
safe mode with network support
i.
ağ desteği ile güvenli kip
431
Bilgisayar
safe mode with networking
i.
ağ desteği ile güvenli mod
432
Bilgisayar
fail-safe boot
i.
başarısız-güvenli önyükleme
433
Bilgisayar
safe mode warning
i.
güvenlik kipi uyarısı
434
Bilgisayar
safe array
i.
güvenli dizi
435
Bilgisayar
safe mode
i.
güvenli mod
436
Bilgisayar
safe message
i.
güvenli mesaj
437
Bilgisayar
safe mode
i.
güvenlik modu
438
Bilgisayar
safe transaction technology
i.
güvenli işlem teknolojisi
439
Bilgisayar
safe recovery
i.
güvenli kurtarma
440
Bilgisayar
safe mode
i.
güvenli kip
441
Bilgisayar
fail safe interrupt
i.
korumalı işkesme
442
Bilgisayar
fail safe
i.
kusurönler
443
Bilgisayar
safe mode command prompt only
i.
sadece güvenli kip komut istemi
444
Bilgisayar
browser safe
i.
tarayıcıya göre değişmeyen
445
Bilgisayar
safe surfing
i.
internette dolaşırken bilgisayarı korumak için güvenlik tedbirleri alma
446
Bilgisayar
not safe for life (nsfl)
i.
yaşam için uygun değil
447
Bilgisayar
not safe for life (nsfl)
i.
gönderilenin rahatsız edici içerik olduğunu ve dikkatli açılması gerektiğini belirten uyarı ifadesi
448
Bilgisayar
fail safe
s.
aksamadan bağışık
449
Bilgisayar
mark as safe
expr.
güvenli olarak işaretle
Informatics
450
Bilişim
fail-safe
s.
aksamaya bağışık
451
Bilişim
fail-safe
s.
bozulma korumalı
Telecom
452
Telekom
fail safe
i.
arıza güvenliği
453
Telekom
safe and fast encryption routine
i.
güvenli ve hızlı şifreleme yordamı
454
Telekom
fail safe
s.
aksamaya bağışık
455
Telekom
fail safe
s.
bozulma korumalı
Electric
456
Elektrik
intrinsically safe circuits
i.
kendinden güvenlikli devreler
Textile
457
Tekstil
environmentally safe
i.
çevre açısından güvenli
458
Tekstil
safe carpet razor
i.
halı tiraş makinesi
Construction
459
İnşaat
wall safe
i.
duvar kasası
Lighting
460
Aydınlatma
intrinsically safe luminaire
i.
kendinden emniyetli aydınlatma
Furniture
461
Mobilya
coolgardie safe
i.
(avustralya'da) yiyecekleri soğuk tutan bez duvarlı dolap
Automotive
462
Otomotiv
abs front fail-safe relay
i.
abs ön arızaya karşı emniyet rölesi
463
Otomotiv
fail-safe system
i.
arızaya karşı güvenli düzen
464
Otomotiv
ecm fail-safe back-up functions
i.
ecm arızaya karşı emniyet
465
Otomotiv
safe stopping distance
i.
güvenli duruş mesafesi
466
Otomotiv
safe speed
i.
güvenli hız
467
Otomotiv
safe driving
i.
güvenli sürüş
468
Otomotiv
safe and intelligent mobility
i.
güvenli ve akıllı hareketlilik
469
Otomotiv
pre-safe sound
i.
priseyf saund
470
Otomotiv
pre-safe impulse side
i.
ön emniyetli darbe tarafı
Railway
471
Demiryolu
maximum safe speed
i.
maksimum güvenli hız
Aeronautic
472
Havacılık
fail safe structure
i.
arıza emniyetli yapı
473
Havacılık
minimum safe altitude
i.
asgari emniyet irtifası
474
Havacılık
fail safe system
i.
arıza emniyet sistemi
475
Havacılık
safe altitude
i.
emniyetli yükseklik
476
Havacılık
fail-safe
i.
bozulmaya dayanıklı mekanizma
477
Havacılık
minimum safe altitude
i.
minimum emniyetli uçuş
478
Havacılık
fail safe
s.
arıza emniyetli
479
Havacılık
fail safe
s.
arızalara karşı otomatik tedribatı olan
Marine
480
Denizcilik
safe manning document
i.
asgari adamla donatma sertifikası
481
Denizcilik
minimum safe manning certificate
i.
asgari seviyede güvenli gemici tayin belgesi
482
Denizcilik
safe berth
i.
emin rıhtım
483
Denizcilik
safe port
i.
emin liman
484
Denizcilik
minimum safe manning certificate
i.
gemi adamı donatımında asgari emniyet belgesi
485
Denizcilik
minimum safe manning certificate
i.
gemi adamları donatımında asgari emniyet belgesi
486
Denizcilik
safe harbor statement
i.
güvenli liman beyanı
487
Denizcilik
safe anchorage
i.
güvenli demirleme yeri
488
Denizcilik
safe port
i.
güvenli liman
489
Denizcilik
safe harbour statement
i.
güvenli liman beyanı
490
Denizcilik
safe stress
i.
hasara yol açmayan güvenli gerilme
491
Denizcilik
safe arrival
i.
salimen varış
Medical
492
Medikal
safe weaning
i.
güvenli ayrılma
493
Medikal
safe disposal of cells
i.
hücrelerin zararsız bir biçimde ortadan kaldırılması
Food Engineering
494
Gıda
healthy and safe foods
i.
sağlıklı ve güvenilir gıdalar
495
Gıda
generally recognized as safe
s.
genellikle güvenilir kabul edilen
Marine Biology
496
Deniz Biyolojisi
safe biological limit
i.
güvenli biyolojik sınır
Social Sciences
497
Sosyal Bilimler
safe space
i.
üniversite veya kolej gibi kurumlarda ötekileştirilen toplulukların kendilerini özgürce ifade edebilecekleri kucaklayıcı ortam
Environment
498
Çevre
minimum nuclear safe distance
i.
asgari nükleer güvenlik mesafesi
499
Çevre
safe groundwater reserve
i.
emniyetli yeraltı suyu rezervi
500
Çevre
safe shutdown earthquake
i.
emniyetli durdurma depremi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of safe
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy