Geçmiş

seem

"seem" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 15 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	seem f.	gözükmek
2	Yaygın Kullanım	seem f.	görünmek
General
3	Genel	seem f.	görünmek
4	Genel	seem f.	benzemek
5	Genel	seem f.	gibi görünmek
6	Genel	seem f.	gibi gelmek
7	Genel	seem f.	göze ... gelmek
8	Genel	seem f.	bilinenler ışığında … gibi durmak
9	Genel	seem f.	tüm gerçekliğiyle ortada olmak
10	Genel	seem f.	doğruluğu açık olmak
11	Genel	seem f.	bariz olmak
12	Genel	seem f.	mevcudiyetini kanıtla göstermek
Technical
13	Teknik	seem f.	... gibi görünmek
14	Teknik	seem f.	görünmek
Aeronautic
15	Havacılık	seem f.	gibi görünmek

"seem" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 142 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	seem brave f.	cesur görünmek
General
2	Genel	seem younger f.	küçük göstermek
3	Genel	seem to be f.	görünmek
4	Genel	seem odd f.	acayip kaçmak
5	Genel	seem as if f.	gibi gelmek
6	Genel	seem to know somebody f.	gözü ısırmak
7	Genel	seem strange f.	tuhafına gitmek
8	Genel	seem strange f.	tuhaf kaçmak
9	Genel	seem strange f.	acayip kaçmak
10	Genel	begin to seem older f.	yaşlı gözükmeye başlamak
11	Genel	seem obvious f.	belli olmak
12	Genel	seem too much f.	çok gelmek
13	Genel	seem to disappear f.	görünmez olmak
14	Genel	seem like f.	gibi gelmek
15	Genel	seem older f.	büyük göstermek
16	Genel	seem strange f.	garip kaçmak
17	Genel	seem sick f.	hasta gibi görünmek
18	Genel	seem sick f.	hasta görünmek
19	Genel	seem meaningless f.	anlamsız gelmek
20	Genel	seem ready f.	hazır görünmek
21	Genel	seem exaggerated f.	abartılı görünmek
22	Genel	seem faulty f.	hatalı gelmek
23	Genel	seem erroneous f.	hatalı gelmek
24	Genel	seem beautiful f.	güzel görünmek
25	Genel	seem incapable f.	aciz görünmek
26	Genel	not seem f.	göstermemek
27	Genel	seem determined f.	kararlı görünmek
28	Genel	seem like f.	gibi gözükmek
29	Genel	seem like f.	gibi görünmek
30	Genel	seem profitable f.	karlı görünmek
31	Genel	seem bizarre f.	tuhaf görünmek
32	Genel	seem strange f.	tuhaf gelmek
33	Genel	seem bizarre f.	tuhaf gelmek
34	Genel	seem strange f.	tuhaf görünmek
35	Genel	seem calm f.	sakin görünmek
36	Genel	seem possible f.	olası gözükmek
37	Genel	seem probable f.	olası gözükmek
38	Genel	seem active f.	faal görünmek
39	Genel	seem active f.	aktif görünmek
40	Genel	seem incredible f.	alay gibi gelmek
41	Genel	seem incredible to f.	alay gibi gelmek
42	Genel	seem to be in good health f.	sağlıklı görünmek
43	Genel	seem to be in good health f.	iyi görünmek
44	Genel	seem possible f.	mümkün görünmek
45	Genel	seem hard f.	zor görünmek
46	Genel	seem difficult f.	zor görünmek
47	Genel	seem funny f.	komik görünmek
48	Genel	seem ambitious f.	hırslı görünmek
49	Genel	seem to take a long time f.	uzun süreceğe benzemek
50	Genel	not seem to notice f.	farketmemiş gibi görünmek
51	Genel	seem innocent f.	suçsuz görünmek
52	Genel	seem innocent f.	masum görünmek
53	Genel	seem weird f.	garip gözükmek
54	Genel	seem weird f.	garip görünmek
55	Genel	seem weird f.	tuhaf gözükmek
56	Genel	seem weird f.	tuhaf görünmek
57	Genel	seem clean f.	temiz görünmek
58	Genel	seem/look mature f.	olgun görünmek
59	Genel	seem quiet f.	sessiz görünmek
60	Genel	seem strange f.	acayibine gitmek
61	Genel	seem strange to f.	garibine gitmek
62	Genel	seem strange to f.	acayibine gitmek
63	Genel	seem familiar f.	göz aşinalığı olmak
64	Genel	seem excessive f.	aşırı gelmek
65	Genel	seem reasonable f.	mantıklı gelmek
66	Genel	seem like such a tragedy f.	tam bir trajedi gibi görünmek
67	Genel	seem to make sense to people f.	insanlara mantıklı gelmek
68	Genel	make it seem like a suicide f.	intihar süsü vermek
69	Genel	make it seem like an accident f.	kaza süsü vermek
70	Genel	seem well f.	iyi görünmek
71	Genel	seem happy f.	mutlu görünmek
72	Genel	not seem interested in f.	ilgi duymamak
73	Genel	seem unconcerned f.	aldırmıyor gibi görünmek
74	Genel	seem unconcerned f.	umursamaz görünmek
75	Genel	seem logical f.	Mantıklı görünmek
76	Genel	seem [obsolete] f.	uygun olmak
77	Genel	seem [obsolete] f.	elverişli olmak
78	Genel	seem [obsolete] f.	yakışmak
79	Genel	seem [obsolete] f.	yaraşmak
80	Genel	seem [obsolete] f.	uygun düşmek
81	Genel	seem risible f.	komik görünmek
Phrasals
82	Öbek Fiiller	seem as f.	gibi görünmek
83	Öbek Fiiller	seem as f.	gibi gelmek
Phrases
84	İfadeler	success makes a fool seem wise expr.	başarı aptal insanları bilge gibi gösterir
85	İfadeler	it would seem that expr.	görünen o ki
86	İfadeler	it would seem that expr.	öyle görünüyor ki
87	İfadeler	you seem out of sorts expr.	neşesiz görünüyorsun
88	İfadeler	you seem out of sorts expr.	keyifsiz görünüyorsun
Proverb
89	Atasözü	either seem as you are or be as you seem expr.	ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol
90	Atasözü	either seem as you are or be as you seem expr.	ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol
91	Atasözü	things are seldom as they seem	görünüş çoğu zaman aldatıcıdır
Colloquial
92	Konuşma Dili	seem so helpless f.	çok çaresiz görünmek
93	Konuşma Dili	seem cold f.	soğuk görünmek
94	Konuşma Dili	seem distant f.	uzak görünmek
95	Konuşma Dili	seem like (something) f.	(bir şey) gibi görünmek
96	Konuşma Dili	seem like (something) f.	(bir şeye) benzemek
97	Konuşma Dili	seem like (something) f.	(bir şey) izlenimi vermek
98	Konuşma Dili	istr (I seem to remember/recall) expr.	hatırladığıma göre
Idioms
99	Deyim	can't seem to f.	yapamayacağı anlaşılmak
100	Deyim	can't seem to f.	yapamadığı belli olmak
101	Deyim	cannot seem to do something f.	birşeyi yapmaya muktedir olamamak
102	Deyim	seem a long shot f.	ihtimal dışı görünmek
103	Deyim	seem over-the-hill at thirty f.	otuz yaşında olmasına rağmen yaşlı görünmek
104	Deyim	seem million miles away f.	(çok) dalgın olmak/görünmek/durmak
105	Deyim	cannot seem to do something f.	yapamayacak gibi görünmek
106	Deyim	cannot seem to do something f.	yapacak gibi görünmemek
107	Deyim	make something seem like a picnic f.	(bir şey başka bir şeyin) yanında çocuk oyuncağı gibi kalmak
108	Deyim	things are seldom what they seem expr.	görünüş çoğu zaman aldatıcıdır
Speaking
109	Konuşma	it doesn't seem fair expr.	adil görünmüyor
110	Konuşma	you seem a little off expr.	aklın başka yerde gibi
111	Konuşma	you seem so young to be a psychiatrist expr.	bir psikiyatrist olmak için çok genç görünüyorsunuz
112	Konuşma	I can't seem to solve this problem expr.	bu sorunu çözebileceğimi sanmıyorum
113	Konuşma	I can't seem to solve this problem expr.	bu problemi bir türlü çözemiyorum
114	Konuşma	I can't seem to escape you today expr.	bugün senden kurtuluş yok
115	Konuşma	you seem suited for it expr.	bunun için çok uygun görünüyorsun
116	Konuşma	you seem so young to be a psychiatrist expr.	bir psikiyatrist olmak için çok genç görünüyorsun
117	Konuşma	you seem very nice expr.	çok hoş görünüyorsun
118	Konuşma	you guys seem pretty cool expr.	çok kafa heriflere benziyorsunuz
119	Konuşma	I seem to hear expr.	duyar gibiyim
120	Konuşma	I seem to spend my life missing you expr.	hayatımı seni özlemekle geçiriyor gibiyim
121	Konuşma	you don't seem afraid at all expr.	hiç korkmuş görünmüyorsun
122	Konuşma	it would seem expr.	gibi görünüyor
123	Konuşma	you seem different expr.	farklı görünüyorsun
124	Konuşma	you seem educated expr.	eğitimli birine benziyorsun
125	Konuşma	you seem like a nice person expr.	iyi birisine benziyorsun
126	Konuşma	they seem fine expr.	iyi görünüyorlar
127	Konuşma	you seem like good kids expr.	iyi çocuklara benziyorsunuz
128	Konuşma	it doesn't seem like a good idea! expr.	iyi bir fikre benzemiyor
129	Konuşma	I seem to hear expr.	işitir gibi oluyorum
130	Konuşma	things seem dire expr.	işler/durum/gidişat kötü/vahim görünüyor/iyi görünmüyor
131	Konuşma	I seem to have heard his name expr.	ismini duydum gibime geliyor
132	Konuşma	you seem like a nice guy expr.	iyi birine benziyorsun
133	Konuşma	you don't seem to know much about her expr.	onun hakkında pek fazla şey bildiğiniz söylenemez
134	Konuşma	it didn't seem so at the time expr.	o zaman öyle görünmüyordu
135	Konuşma	you don't seem to know much about him expr.	onun hakkında pek fazla şey bildiğiniz söylenemez
136	Konuşma	you don't seem very enthusiastic expr.	pek hevesli görünmüyorsun
137	Konuşma	it just doesn't seem like a fair trade expr.	pek de adil bir alışveriş değil bu
138	Konuşma	you seem familiar expr.	tanıdık geliyorsunuz
139	Konuşma	you seem familiar expr.	tanıdık geliyorsun
140	Konuşma	I seem to hear expr.	... işitir gibi oluyorum
141	Konuşma	it would seem that ... expr.	... gibi görünüyor
142	Konuşma	you are not what you seem expr.	göründüğün gibi değilsin