Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | serenat yapmak | serenade f. | ||
He decided to serenade his girlfriend with a romantic song. Adam, kız arkadaşına romantik bir şarkıyla serenat yapmaya karar verdi. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yeni evli çifte tencere ve tavalarla alaycı serenat yapmak | charivari f. |