İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | sit upon f. | yüklenmek |
Genel | sit upon f. | baskı yapmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | sit upon (something) f. | (bir meclisin) üyesi olmak |
Öbek Fiiller | sit upon (something) f. | (bir kurulun/konseyin üyesi olmak |
Öbek Fiiller | sit upon (something) f. | (bir şeyi) saklamak |
Öbek Fiiller | sit upon (something) f. | (bir şeyi) ortadan kaldırmak |
Öbek Fiiller | sit upon (something) f. | (bir şeyi) baskılamak/bastırmak |
Öbek Fiiller | sit upon (something) f. | (bir şeyi) tartışmak için toplanmak |
Öbek Fiiller | sit upon (something) f. | (bir şeyi) müzakere etmek/konuşmak için bir araya gelip oturmak |
Öbek Fiiller | sit upon (something) f. | (bir konu) üzerine toplanmak |
Öbek Fiiller | sit upon (something) f. | (bir şeyin) üzerine yatmak |
Idioms | ||
Deyim | sit upon hot cockles f. | sabırsızlanmak |
Deyim | sit upon hot cockles f. | aceleci olmak |
Deyim | sit upon hot cockles f. | sabırsız olmak |
Deyim | sit in judgment upon someone f. | biri hakkında hüküm vermek |
Deyim | sit in judgment upon someone f. | birini yargılamak |