standardised - Türkçe İngilizce Sözlük

standardised

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"standardised" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 8 sonuç

İngilizce Türkçe
General
standardised s. standart hale getirilmiş
The Commission proposal seeks to ensure that the training of safety advisers is standardised.
Komisyon teklifi, güvenlik danışmanlarının eğitiminin standart hale getirilmesini sağlamayı amaçlamaktadır.

More Sentences
standardised s. standart
We need standardised regulation in this area in order to make the internal market efficient.
İç piyasayı etkin kılmak için bu alanda standart bir düzenlemeye ihtiyacımız var.

More Sentences
Trade/Economic
standardised s. standartlaştırılmış
The Commission is trying to impose a straitjacket on something that cannot and does not need to be standardised.
Komisyon, standartlaştırılamayacak ve standartlaştırılması gerekmeyen bir şeye deli gömleği giydirmeye çalışıyor.

More Sentences
General
standardised s. standart hale gelmiş
standardised s. standardize
standardised s. tek tip haline getirilmiş
standardised s. tek tip
Technical
standardised s. standardize edilmiş

"standardised" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

İngilizce Türkçe
General
non-standardised s. standartlaştırılmamış
Third point; the use of a non-standardised API technology may give a company power on the market.
Üçüncü görüşüm; standartlaştırılmamış bir API teknolojisinin kullanılması bir şirkete piyasada güç kazandırabilir.

More Sentences
standardised language i. standardize edilmiş dil
standardised language i. standartlaştırılmış dil
non-standardised s. standart hale gelmemiş
Trade/Economic
standardised approach i. standart yaklaşım
Medical
standardised uptake value (suv) i. standart tutulum değeri
Statistics
standardised regression coefficients i. standartlaştırılmış regresyon katsayıları
standardised variate i. standartlaştırılmış değişken
standardised mortality ratio i. standartlaştırılmış ölüm oranı
standardised root mean square residual i. standardize edilmiş kök ortalama kare artık
standardised root mean square residual i. standardize kök ortalama kare artık
standardised deviate i. standartlaştırılmış sapma
Linguistics
standardised test i. ölçünlendirilmiş sınav
standardised score i. ölçünlendirilmiş sonuç