İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Yaygın Kullanım | standstill i. | durma |
General | ||
Genel | standstill i. | paydos |
Genel | standstill i. | kımıldamama |
Genel | standstill i. | tatil |
Genel | standstill i. | tevakkuf |
Genel | standstill i. | sekte |
Genel | standstill i. | duraklama |
Genel | standstill i. | kararsızlık |
Genel | standstill i. | şaşkınlık |
Genel | standstill i. | tereddütlü olma |
Genel | standstill i. | yorgunluk |
Genel | standstill i. | bitkinlik |
Genel | standstill i. | yılgınlık |
Genel | standstill s. | duraklayan |
Genel | standstill s. | askıya alınan |
Genel | standstill s. | durgu |
Astronomy | ||
Gökbilim | standstill i. | durgunluk |
Gökbilim | standstill i. | değişen bir yıldızın ışık döngüsünde meydana gelen duraklama |
Military | ||
Askeri | standstill i. | duraklama |