Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
stride
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"stride"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 38 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
stride
i.
uzun adımlarla yürüme
2
Genel
stride
i.
uzun adım
3
Genel
stride
i.
adım mesafesi
4
Genel
stride
i.
adım uzunluğu
5
Genel
stride
i.
bacaklar arası koordine hareket etme süresi
6
Genel
stride
i.
bir bacaklık mesafe
7
Genel
stride
i.
adıma benzer şey
8
Genel
stride
i.
bacaklar ayrık ayakta durma
9
Genel
stride
i.
bacaklar ayrık şekilde dikilme
10
Genel
stride
i.
gelişme evresi
11
Genel
stride
i.
gelişim aşaması
12
Genel
stride
i.
gelişme
13
Genel
stride
i.
ilerleme
14
Genel
stride
i.
hedefe yürüme
15
Genel
stride
i.
hedefe ilerleme
16
Genel
stride
i.
olgunlaşma
17
Genel
stride
i.
hareket kabiliyeti
18
Genel
stride
i.
hayvanın ayakları başlangıç pozisyonuna geldiğinde tamamlanan hareket döngüsü
19
Genel
stride
i.
hayvanın adımı ile katettiği mesafe
20
Genel
stride
i.
tam hareket açıklığı
21
Genel
stride
i.
doğal ritim
22
Genel
stride
i.
doğal tempo
23
Genel
stride
f.
geçip gitmek
24
Genel
stride
f.
uzun adımlarla yürümek
25
Genel
stride
f.
aşmak
26
Genel
stride
f.
yürüyerek geçmek
27
Genel
stride
f.
ata biner gibi oturmak
28
Genel
stride
f.
atlayarak geçmek
Irregular Verb
29
Irregular Verb
stride
f.
strode - stridden
Computer
30
Bilgisayar
stride
i.
kaydırma adımı
31
Bilgisayar
stride
i.
(pikseller içinde) ardışık ögeler arasındaki hafıza noktalarının sayısı
Marine
32
Denizcilik
stride
i.
(kürek çekerken) kürek darbeleri arasındaki mesafe
33
Denizcilik
stride
f.
(yarış kanosunda) kürek çekmek
Anatomy
34
Anatomi
stride
i.
apış
Art
35
Sanat
stride
i.
uzun dans adımı
36
Sanat
stride
i.
stride piyano tekniği
Music
37
Müzik
stride
s.
stride piyano tekniğine özgü
38
Müzik
stride
s.
stride piyano tekniğine ait veya ilgili
"stride"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 151 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
stride length
i.
adım uzunluğu
2
Genel
stride through
f.
arşınlamak
3
Genel
take something in stride
f.
bir şeyin üzerinde durmamak
4
Genel
take something in stride
f.
bir şeyi mesele yapmamak
5
Genel
stride out
f.
uzun adımlarla yürümek
6
Genel
stride over
f.
bir adımda (birşeyin) üstünden geçmek
7
Genel
hit one's stride
f.
en yüksek hıza ulaşmak
8
Genel
hit one's stride
f.
en yüksek dereceyi elde etmek
9
Genel
stride out of
f.
uzun adımlarla yürüyerek -den çıkmak
10
Genel
get into one's stride
f.
kendini kaptırmak
11
Genel
get into one's stride
f.
havasına girmek
12
Genel
stride in/into
f.
uzun adımlarla bir yere girmek
13
Genel
stride out of
f.
uzun adımlarla bir yerden çıkmak
14
Genel
stride [obsolete]
f.
bacakları açık şekilde durmak
15
Genel
stride [obsolete]
f.
bacakları ayrık şekilde dikilmek
16
Genel
in stride
zf.
normal hızda
17
Genel
in stride
zf.
normal düzende
18
Genel
in stride
zf.
keyfi yerinde
Phrasals
19
Öbek Fiiller
stride off
f.
uzun adımlarla yürümek
20
Öbek Fiiller
stride off
f.
hızlı/acele adımlarla yürümek
21
Öbek Fiiller
stride off
f.
telaşlı/çabuk çabuk yürümek
22
Öbek Fiiller
stride off
f.
kararlı adımlarla yürümek
23
Öbek Fiiller
stride in
f.
uzun adımlarla girmek
24
Öbek Fiiller
stride in
f.
kararlılıkla girmek
25
Öbek Fiiller
stride in
f.
aceleyle/telaşla girmek
26
Öbek Fiiller
stride in
f.
-de uzun adımlarla yürümek
27
Öbek Fiiller
stride in
f.
-de aceleyle/hızlı hızlı yürümek
28
Öbek Fiiller
stride in
f.
-de kararlı adımlarla yürümek
29
Öbek Fiiller
stride into (some place)
f.
(bir yere) uzun adımlarla girmek
30
Öbek Fiiller
stride into (some place)
f.
(bir yere) kararlılıkla girmek
31
Öbek Fiiller
stride into (some place)
f.
(bir yere) aceleyle/telaşla girmek
32
Öbek Fiiller
stride out of (some place)
f.
(bir yerden) uzun adımlarla yürüyerek çıkmak
33
Öbek Fiiller
stride out of (some place)
f.
(bir yerden) kararlılıkla çıkmak
34
Öbek Fiiller
stride out of (some place)
f.
(bir yerden) aceleyle/telaşla çıkmak
Idioms
35
Deyim
knock someone off stride [usa]
f.
(birinin) yürümeye veya koşmaya devam etmesine engel olmak
36
Deyim
knock someone off stride [usa]
f.
şaşkına döndürmek
37
Deyim
throw someone off stride [usa]
f.
(birinin) yürümeye veya koşmaya devam etmesine engel olmak
38
Deyim
throw someone off stride [usa]
f.
şaşkına döndürmek
39
Deyim
throw off stride [usa]
f.
(birinin) yürümeye veya koşmaya devam etmesine engel olmak
40
Deyim
throw off stride [usa]
f.
şaşkına döndürmek
41
Deyim
knock off stride [usa]
f.
(birinin) yürümeye veya koşmaya devam etmesine engel olmak
42
Deyim
knock off stride [usa]
f.
şaşkına döndürmek
43
Deyim
knock someone off his/her stride [usa]
f.
(birinin) yürümeye veya koşmaya devam etmesine engel olmak
44
Deyim
knock someone off his/her stride [usa]
f.
şaşkına döndürmek
45
Deyim
throw someone off his/her stride [usa]
f.
(birinin) yürümeye veya koşmaya devam etmesine engel olmak
46
Deyim
throw someone off his/her stride [usa]
f.
şaşkına döndürmek
47
Deyim
make a stride
f.
adım atmak
48
Deyim
make a stride
f.
aşama kaydetmek
49
Deyim
put somebody off their stride
f.
birinin dikkatini dağıtmak
50
Deyim
break one's stride
f.
duraklamak/yavaşlamak
51
Deyim
take in stride
f.
doğal karşılamak
52
Deyim
put somebody off their stride
f.
dikkatlerini başka yöne çekmek
53
Deyim
take something in one's stride
f.
doğal karşılamak
54
Deyim
make a stride
f.
çözüm/çare bulmak
55
Deyim
take something in stride
f.
doğal karşılamak
56
Deyim
put one off one's stride
f.
gelişimine/gidişatına engel olmak
57
Deyim
hit one's stride
f.
formunun/yeteneğinin zirvesinde olmak
58
Deyim
reach one's stride
f.
formunun/yeteneğinin zirvesinde olmak
59
Deyim
take something in one's stride
f.
mesele yapmamak
60
Deyim
take in stride
f.
mesele yapmamak
61
Deyim
take something in stride
f.
mesele yapmamak
62
Deyim
take something in stride
f.
normal karşılamak
63
Deyim
take something in one's stride
f.
normal karşılamak
64
Deyim
take in stride
f.
normal karşılamak
65
Deyim
put one off one's stride
f.
ritmini bozmak
66
Deyim
hit one's stride
f.
performansının/yeteneğinin doruğuna çıkmak
67
Deyim
reach one's stride
f.
performansının/yeteneğinin doruğuna çıkmak
68
Deyim
put one off one's stride
f.
temposunu bozmak
69
Deyim
break one's stride
f.
tempo kaçırmak
70
Deyim
take something in stride
f.
üstünde durmamak
71
Deyim
take in stride
f.
zorluklarla sakin bir şekilde uğraşmak
72
Deyim
reach one's stride
f.
(özellikle bir oyun/maç için) gününde olmak
73
Deyim
take in stride
f.
üstünde durmamak
74
Deyim
take something in one's stride
f.
üstünde durmamak
75
Deyim
take something in one's stride
f.
zorluklarla sakin bir şekilde uğraşmak
76
Deyim
hit one's stride
f.
(özellikle bir oyun/maç için) gününde olmak
77
Deyim
make a wide stride
f.
büyük ilerleme kaydetmek
78
Deyim
make a wide stride
f.
büyük bir adım atmak
79
Deyim
break stride
f.
duraklamak/yavaşlamak
80
Deyim
break stride
f.
tempo kaçırmak
81
Deyim
follow (someone or something) in stride
f.
(birinin/bir şeyin) izinden gitmek
82
Deyim
follow (someone or something) in stride
f.
(birinin/bir şeyin) yolundan gitmek
83
Deyim
follow (someone or something) in stride
f.
(birinin/bir şeyin) peşinden gitmek/gelmek
84
Deyim
follow (someone or something) in stride
f.
(birinin/bir şeyin) peşi sıra gitmek
85
Deyim
get into stride
f.
kaptırmak
86
Deyim
get into stride
f.
havaya girmek
87
Deyim
get into stride
f.
hızını almak/bulmak
88
Deyim
get into your stride [uk]
f.
formunun/yeteneğinin zirvesine ulaşmak
89
Deyim
get into your stride [uk]
f.
performansının/yeteneğinin doruğuna çıkmak
90
Deyim
get into your stride [uk]
f.
hız ve ustalık kazanmak
91
Deyim
hit your stride
f.
formunun/yeteneğinin zirvesine ulaşmak
92
Deyim
hit your stride
f.
performansının/yeteneğinin doruğuna çıkmak
93
Deyim
hit your stride
f.
hız ve ustalık kazanmak
94
Deyim
hit stride
f.
en yüksek hıza ulaşmak
95
Deyim
hit stride
f.
en yüksek dereceyi elde etmek
96
Deyim
hit stride
f.
performansının/yeteneğinin doruğuna çıkmak
97
Deyim
hit stride
f.
(özellikle bir oyun/maç için) gününde olmak
98
Deyim
hit stride
f.
formunun/yeteneğinin zirvesinde olmak
99
Deyim
match (one) stride for stride
f.
(birine) ayak uydurmak
100
Deyim
match (one) stride for stride
f.
(birinin) hızını yakalamak/hızında hareket etmek
101
Deyim
match (one) stride for stride
f.
(birinin) seviyesini yakalamak/seviyesinde hareket etmek
102
Deyim
match (one) stride for stride
f.
(birine) denk olmak
103
Deyim
match (one) stride for stride
f.
(biri) kadar iyi olmak
104
Deyim
put one off stride
f.
gelişimine/gidişatına engel olmak
105
Deyim
put one off stride
f.
ritmini bozmak
106
Deyim
put one off stride
f.
temposunu bozmak
107
Deyim
reach stride
f.
performansının/yeteneğinin doruğuna çıkmak
108
Deyim
reach stride
f.
formunun/yeteneğinin zirvesinde olmak
109
Deyim
reach stride
f.
(özellikle bir oyun/maç için) gününde olmak
110
Deyim
take it in stride
f.
durumu doğal karşılamak
111
Deyim
take it in stride
f.
durumu olduğu gibi kabullenmek/kabul etmek
112
Deyim
take it in stride
f.
durumu normal/sakin karşılamak
113
Deyim
take it in stride
f.
durumun üstünde durmamak
114
Deyim
take something in your stride [uk]
f.
bir şeyi doğal karşılamak
115
Deyim
take something in your stride [uk]
f.
bir şeyi olduğu gibi kabullenmek/kabul etmek
116
Deyim
take something in your stride [uk]
f.
bir şeyi normal/sakin karşılamak
117
Deyim
take something in your stride [uk]
f.
bir şeyin üstünde durmamak
118
Deyim
take something in stride [us]
f.
bir şeyi doğal karşılamak
119
Deyim
take something in stride [us]
f.
bir şeyi olduğu gibi kabullenmek/kabul etmek
120
Deyim
take something in stride [us]
f.
bir şeyi normal/sakin karşılamak
121
Deyim
take something in stride [us]
f.
bir şeyin üstünde durmamak
122
Deyim
without breaking (one's) stride
zf.
hızını/adımlarını yavaşlatmadan
123
Deyim
without breaking (one's) stride
zf.
yürüyüşünü/adımlarını hiç bozmadan/yavaşlatmaksızın
124
Deyim
without breaking (one's) stride
zf.
hiç duraksamadan
125
Deyim
without breaking (one's) stride
zf.
hiç durmadan
126
Deyim
without breaking (one's) stride
zf.
yavaşlamayarak
127
Deyim
without breaking (one's) stride
zf.
istifini bozmadan
128
Deyim
without breaking stride [us]
zf.
hızını/adımlarını yavaşlatmadan
129
Deyim
without breaking stride [us]
zf.
yürüyüşünü/adımlarını hiç bozmadan/yavaşlatmaksızın
130
Deyim
without breaking stride [us]
zf.
hiç duraksamadan
131
Deyim
without breaking stride [us]
zf.
hiç durmadan
132
Deyim
without breaking stride [us]
zf.
yavaşlamayarak
133
Deyim
without breaking stride [us]
zf.
istifini bozmadan
134
Deyim
stride for stride
zf.
adım adım
135
Deyim
in stride
expr.
üzülmeden
136
Deyim
in stride
expr.
kırılmadan
137
Deyim
in stride
expr.
doğal/normal bir şekilde
138
Deyim
in stride
expr.
mesele yapmadan
139
Deyim
without breaking stride [us]
expr.
hızını/adımlarını yavaşlatmadan
140
Deyim
without breaking stride [us]
expr.
yürüyüşünü/adımlarını hiç bozmadan/yavaşlatmaksızın
141
Deyim
without breaking stride [us]
expr.
hiç duraksamadan
142
Deyim
without breaking stride [us]
expr.
hiç durmadan
143
Deyim
without breaking stride [us]
expr.
yavaşlamayarak
144
Deyim
without breaking stride [us]
expr.
istifini bozmadan
145
Deyim
without breaking stride [us]
expr.
hızını kesmeden
Military
146
Askeri
diagonal stride without poles
i.
sopasız zikzaklı uzun adımlarla yürüme
147
Askeri
stride level
i.
uzun seviyeleyici
148
Askeri
diagonal stride
f.
zikzaklı uzun adımlarla yürümek
Sport
149
Spor
length of stride
i.
adım uzunluğu
Music
150
Müzik
stride piano
i.
stride piyano tekniği
151
Müzik
stride piano
i.
sağ el ile ana parça melodisi çalınan bir piyano kullanma tekniği
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of stride
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy