İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | stuff in f. | tıkıştırmak |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | stuff in f. | içeri tıkmak |
Öbek Fiiller | stuff in f. | sıkış tıkış bir yere sokmak |
Öbek Fiiller | stuff in f. | sıkışık/kalabalık bir yerde kalmaya zorlamak |
Öbek Fiiller | stuff in f. | tıka basa yedirmek |
Öbek Fiiller | stuff in f. | ağzına tıkmak |
Öbek Fiiller | stuff in f. | çok yemeye zorlamak |
Öbek Fiiller | stuff in f. | daha çok yemesi için ısrar etmek |
Öbek Fiiller | stuff in f. | sürekli bir şey yedirmek/yutturmak |
Öbek Fiiller | stuff in f. | tıka basa yemek |
Öbek Fiiller | stuff in f. | açgözlü bir şekilde yemek |
Öbek Fiiller | stuff in f. | yemekleri ağzına tıkmak |
Öbek Fiiller | stuff in f. | hızlı hızlı yemek |
Öbek Fiiller | stuff in f. | içine doldurmak |
Öbek Fiiller | stuff in f. | içine basmak |
Öbek Fiiller | stuff in f. | içine sığdırmak |
Öbek Fiiller | stuff in f. | içine sıkıştırmak |
Öbek Fiiller | stuff in f. | yoğun bir şekilde içine koymak |
Öbek Fiiller | stuff in f. | içine tıkmak |