| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | swoon i. | bayılma | ||
|
I don’t want a nurse who swoons at the sight of blood. Kan görünce bayılan bir hemşire istemiyorum. More Sentences |
||||
| Genel | swoon i. | baygın hal | ||
| Genel | swoon i. | kendinden geçme | ||
| Genel | swoon i. | baygınlık | ||
| Genel | swoon f. | bayılmak | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | make swoon f. | bayıltmak |
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | swoon over someone f. | birisi için ayılıp bayılmak |
| Öbek Fiiller | swoon over f. | için ayılıp bayılmak |
| Öbek Fiiller | swoon over f. | -e abayı yakmak |
| Öbek Fiiller | swoon over f. | -e kendini kaptırmak |
| Öbek Fiiller | swoon over (someone or something) f. | (biri/bir şey) için ayılıp bayılmak |
| Öbek Fiiller | swoon over (someone or something) f. | (birine/bir şeye) kendini kaptırmak |
| Öbek Fiiller | swoon over (someone or something) f. | (biri/bir şey) için kendinden geçmek |
| Idioms | ||
| Deyim | swoon over someone f. | abayı yakmak |
| Deyim | swoon over someone f. | kendini kaptırmak |
