|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
sıradışı durum |
exception i.
|
|
2 |
Genel |
sıradışı bir intihar vakası |
an unusual suicide case i.
|
|
3 |
Genel |
sıradışı bir intihar olgusu |
an unusual suicide case i.
|
|
|
4 |
Genel |
sıradışı iş |
unusual job i.
|
|
5 |
Genel |
sıradışı davranış |
carrying-on i.
|
|
6 |
Genel |
sıradışı davranış |
carry-on [brit] i.
|
|
7 |
Genel |
olağanüstü veya sıradışı şey |
lalapalooza i.
|
|
8 |
Genel |
sıradışı düşünce |
whim-wham i.
|
|
9 |
Genel |
sıradışı şey |
insolency [obsolete] i.
|
|
10 |
Genel |
sıradışı olay |
insolency [obsolete] i.
|
|
11 |
Genel |
sıradışı konu |
curiosity [obsolete] i.
|
|
12 |
Genel |
sıradışı giyinen kimse |
beatnik i.
|
|
13 |
Genel |
sıradışı şekilde çekici |
zingy s.
|
|
14 |
Genel |
sıradışı tarzı olan |
idiomatic s.
|
|
Phrases |
|
15 |
İfadeler |
sıradışı bir şey/biri |
he/she/it is something else expr.
|
|
Colloquial |
|
16 |
Konuşma Dili |
sıradışı bir şey/biri |
he/she/it is something else expr.
|
|
Idioms |
|
17 |
Deyim |
mucizevi ve sıradışı bir şey olacağının habercisi |
bell, book, and candle i.
|
|
18 |
Deyim |
sıradışı çocuk |
an enfant terrible i.
|
|
19 |
Deyim |
sıradışı iddialar sıradışı kanıtlar gerektirir |
extraordinary claims require extraordinary evidence expr.
|
|
Politics |
|
20 |
Siyasal |
uçakların kimyasal madde püskürttüğü için gökyüzünde sıradışı izler bıraktığı iddia edilen komplo teorisi |
chemtrail i.
|
|
Telecom |
|
21 |
Telekom |
sıradışı dönem |
anomalistic period i.
|
|
Medical |
|
22 |
Medikal |
sıradışı semptom/bulgu/belirti |
unusual symptom i.
|
|
23 |
Medikal |
sıradışı yerleşim |
uncommon localisation i.
|
|
|
Linguistics |
|
24 |
Dilbilim |
sıradışı kodlama |
aberrant decoding i.
|
|
Art |
|
25 |
Sanat |
sıradışı sanatsal objeler |
curios i.
|
|
Librarianship |
|
26 |
Kütüphanecilik |
sıradışı konuları işleyen kitaplar |
curiosa i.
|
|
Slang |
|
27 |
Argo |
olağanüstü veya sıradışı şey |
lallapalooza i.
|
|
28 |
Argo |
olağanüstü veya sıradışı şey |
lollapaloosa i.
|
|
29 |
Argo |
bilim, teknik, bilgisayar, edebiyat gibi bir veya birden fazla konu üzerinde bilgili ve aşırı saplantılı olan, zeki, kültürlü, yetenekli ve entelektüel özelliklere sahip sıradışı veya tuhaf kişi |
geek i.
|
|
30 |
Argo |
garip ya da sıradışı olan insan ya da nesne |
lalapalooza i.
|
|
31 |
Argo |
garip ya da sıradışı olan |
lalapalooza i.
|
|
32 |
Argo |
sıradışı ve etkileyici örnek |
lollapalooza i.
|
|
33 |
Argo |
bilim, teknik, bilgisayar, edebiyat gibi bir veya birden fazla konu üzerinde bilgili ve aşırı saplantılı olan, zeki, kültürlü, yetenekli ve entelektüel özelliklere sahip sıradışı veya tuhaf kişi |
geke i.
|
|
34 |
Argo |
türünün sıradışı örneği |
pip i.
|
|