Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
claim non concédé par lettres patentes
notice of secondary liability hand
h-ebenen-linse
korallenbeere
16. yy. ingiliz mimarisinin çağdaş bir uyarlaması
take against
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"take against"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
take against
f.
birine karşı olmaya başlamak
2
Genel
take against
f.
karşı cephe almak
3
Genel
take against
f.
hoşlanmamaya başlamak
4
Genel
take against
f.
düşman olmak
"take against"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 69 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Idioms
1
Deyim
take up arms (against someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı silahlanmak
The indigenous population
took up arms
against the settlers.
Yerli halk yerleşimcilere
karşı silahlandı.
More Sentences
General
2
Genel
take criminal action against
f.
cezai işlem uygulamak
3
Genel
take out a summons against somebody
f.
mahkemeye vermek
4
Genel
take a stand against
f.
karşısında durmak
5
Genel
take a stand against
f.
karşı durmak
6
Genel
take a stand against
f.
karşısına dikilmek
7
Genel
take legal action against
f.
hakkında yasal işlem başlatmak
8
Genel
take precautions against
f.
e karşı tedbirler almak
Phrasals
9
Öbek Fiiller
take out (something) against (one)
f.
(birine) karşı (bir şikayette, ihbarda) bulunmak
10
Öbek Fiiller
take out (something) against (one)
f.
birisini ihbar etmek
11
Öbek Fiiller
take out (something) against (one)
f.
birisini şikayet etmek
12
Öbek Fiiller
take (something) out against (one)
f.
(birine) karşı (bir şikayette, ihbarda) bulunmak
13
Öbek Fiiller
take (something) out against (one)
f.
birisini ihbar etmek
14
Öbek Fiiller
take (something) out against (one)
f.
birisini şikayet etmek
15
Öbek Fiiller
take out (something) against (one)
f.
birine karşı suç duyurusunda bulunmak
16
Öbek Fiiller
take out (something) against (one)
f.
birinin aleyhinde şikayette bulunmak
17
Öbek Fiiller
take out (something) against (one)
f.
biri hakkında yakalama emri çıkartmak
18
Öbek Fiiller
take (something) out against (one)
f.
birine karşı suç duyurusunda bulunmak
19
Öbek Fiiller
take (something) out against (one)
f.
birinin aleyhinde şikâyette bulunmak
20
Öbek Fiiller
take (something) out against (one)
f.
biri hakkında yakalama emri çıkartmak
21
Öbek Fiiller
take against (one)
f.
(birine) karşı cephe almak
22
Öbek Fiiller
take against (one)
f.
(birine) karşı olmaya başlamak
23
Öbek Fiiller
take against (one)
f.
(birinden) hoşlanmamaya başlamak
24
Öbek Fiiller
take against (one)
f.
(birine) karşı düşman olmak
Idioms
25
Deyim
take up arms against someone
f.
birine karşı silahlanmak
26
Deyim
take sides against someone
f.
birine karşı taraf tutmak
27
Deyim
take action against someone
f.
birine karşı yasal işlem başlatmak
28
Deyim
take sides against someone
f.
birine karşı saflarını birleştirmek
29
Deyim
take revenge against someone
f.
biriyle ödeşmek
30
Deyim
take revenge against someone
f.
birinden intikamını almak
31
Deyim
take action against someone
f.
birine karşı yasal işleme girişmek
32
Deyim
take revenge against someone
f.
birinden öcünü almak
33
Deyim
take up arms against someone
f.
birisine karşı silahlanmak
34
Deyim
take up arms against someone
f.
kavgaya hazırlanmak
35
Deyim
take up (the) cudgels against (someone or something)
f.
(birine ya da bir şeye) karşı tek yumruk olmak
36
Deyim
take up (the) cudgels against (someone or something)
f.
(birine ya da bir şeye) karşı çıkmaya hazırlanmak
37
Deyim
take up (the) cudgels against (someone or something)
f.
(birine ya da bir şeye) karşı mücadeleye girişmek
38
Deyim
take a firm line (on or against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak
39
Deyim
take a firm line (on or against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) tutumundan vazgeçmemek
40
Deyim
take a firm line (on or against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
41
Deyim
take a firm line (on or against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
42
Deyim
take a firm line (on or against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) duruşunu inatla sürdürmek
43
Deyim
take a firm line/stand (on/against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak
44
Deyim
take a firm line/stand (on/against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) tutumundan vazgeçmemek
45
Deyim
take a firm line/stand (on/against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
46
Deyim
take a firm line/stand (on/against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
47
Deyim
take a firm line/stand (on/against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) duruşunu inatla sürdürmek
48
Deyim
take a firm stand (on or against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak
49
Deyim
take a firm stand (on or against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) tutumundan vazgeçmemek
50
Deyim
take a firm stand (on or against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
51
Deyim
take a firm stand (on or against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
52
Deyim
take a firm stand (on or against something)
f.
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) duruşunu inatla sürdürmek
53
Deyim
take a stand against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı durmak
54
Deyim
take a stand against (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) karşısına dikilmek
55
Deyim
take a stand against (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) karşısında durmak
56
Deyim
take action against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı yasal işlem başlatmak
57
Deyim
take action against (someone or something)
f.
(biri/bir şey) hakkında yasal takip başlatmak
58
Deyim
take action against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı hukuki süreç başlatmak
59
Deyim
take revenge (against/on someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) intikam/öç almak
60
Deyim
take revenge against (someone or something) for (something)
f.
(birinden/bir şeyden bir şeyin) intikamını/öcünü almak
61
Deyim
take revenge against (someone or something) for (something)
f.
(birinden/bir şeyden bir şey) için intikam/öç almak
62
Deyim
take revenge against (someone or something) for (something)
f.
(birine/bir şeye bir şeyi) ödetmek
63
Deyim
take sides against
f.
-e karşı saflarını birleştirmek
64
Deyim
take sides against
f.
-e karşı taraf tutmak
65
Deyim
take sides against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı saflarını birleştirmek
66
Deyim
take sides against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı taraf tutmak
Law
67
Hukuk
take action against
f.
yasal takibe almak
68
Hukuk
take legal proceedings against
f.
yasal takibe almak
69
Hukuk
take legal action against somebody
f.
yasal yollara başvurmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of take against
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy