Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | telaşsız bir şekilde | unhurriedly zf. | ||
We ought to do that calmly and unhurriedly, in order to get everything right in budgetary and legal terms. Bütçe ve hukuk açısından her şeyi doğru yapmak için bunu sakin ve telaşsız bir şekilde yapmalıyız. More Sentences |
||||
Genel | telaşsız bir şekilde | unfussily zf. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yavaş ve telaşsız bir şekilde hareket etmek | drift f. |