Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
the mark
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"the mark"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 186 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
mark
i.
iz
2
Yaygın Kullanım
mark
i.
işaret
3
Yaygın Kullanım
mark
f.
işaretlemek
General
4
Genel
mark
i.
nişan
5
Genel
mark
i.
bellik
6
Genel
mark
i.
emare
7
Genel
mark
i.
nişane
8
Genel
mark
i.
yer
9
Genel
mark
i.
leke
10
Genel
mark
i.
alman markı
11
Genel
mark
i.
şöhret
12
Genel
mark
i.
puan
13
Genel
mark
i.
numara
14
Genel
mark
i.
yara yeri
15
Genel
mark
i.
mark
16
Genel
mark
i.
standart
17
Genel
mark
i.
çizik
18
Genel
mark
i.
hedef
19
Genel
mark
i.
belirti
20
Genel
mark
i.
not
21
Genel
mark
i.
dağ
22
Genel
mark
i.
liyakat
23
Genel
mark
i.
eser
24
Genel
mark
i.
ün
25
Genel
mark
i.
belgi
26
Genel
mark
i.
spor başlama çizgisi
27
Genel
mark
i.
kalıntı
28
Genel
mark
i.
alamet
29
Genel
mark
i.
not (derste)
30
Genel
mark
i.
damga
31
Genel
mark
i.
şiar
32
Genel
mark
i.
norm
33
Genel
mark
i.
(okulda) not
34
Genel
mark
i.
im
35
Genel
mark
i.
marka
36
Genel
mark
i.
belirteç
37
Genel
mark
i.
çizgi
38
Genel
mark
i.
röper
39
Genel
mark
i.
belirtke
40
Genel
mark
i.
yara izi
41
Genel
mark
i.
gaye
42
Genel
mark
i.
hedef
43
Genel
mark
i.
(iki ülke arasındaki) sınır
44
Genel
mark
i.
(yarışta) başlangıç noktası
45
Genel
mark
i.
isabet
46
Genel
mark
i.
dikkat
47
Genel
mark
i.
sahiplik, üretim yeri veya kalite bildiren isim, logo veya herhangi bir işaret
48
Genel
mark
i.
sahiplik belirtmek için hayvanın kulağına atılan çentik veya postuna yapılan işaret
49
Genel
mark
i.
imza yerine geçen işaret (haç, çizgi)
50
Genel
mark
i.
önem
51
Genel
mark
i.
öne çıkma
52
Genel
mark
i.
fark etme
53
Genel
mark
i.
belirgin özellik
54
Genel
mark
i.
onaylanmış kalite standardı
55
Genel
mark
i.
kalıcı etki
56
Genel
mark
i.
13 şilin ve 4 peniye eşdeğer bir ingiliz ve iskoç para birimi
57
Genel
mark
i.
avrupa ülkelerinde özellikle altın ve gümüşte kullanılan, 227 gram'a eşdeğer çeşitli ağırlık birimlerine verilen ad
58
Genel
mark
i.
gaz ocağının üzerinde bulunan sıcaklık ayarlarından biri
59
Genel
mark
i.
belirli bir modelin varyasyonlarından birini ifade etmekte kullanılan bir sözcük
60
Genel
mark
i.
konum bildirmesi veya rehberlik yapması için konmuş şey
61
Genel
mark
i.
gezginlere bulundukları yeri bildirmeye yarayan belirgin nesne
62
Genel
mark
i.
havaya atılan hedefi vuracak kimsenin hedefin serbest bırakılması için verdiği talimat
63
Genel
mark
i.
olayların gerçek yüzü
64
Genel
mark
i.
doğru ve gerçek olma
65
Genel
mark
i.
ağaç kütüğündeki sahiplik belirten damga
66
Genel
mark
i.
postanın üzerinde yer alan ve genellikle postanenin ismini ve postalanma saatini belirten resmi işaret
67
Genel
mark
i.
genellikle olumlu yönde olan kalıcı veya güçlü izlenim
68
Genel
mark
i.
liyakat değerlendirmesi
69
Genel
mark
i.
derecelendirme
70
Genel
mark
i.
bir oyuncunun sahnedeki veya setteki önceden belirlenmiş konumunu gösteren bant parçası veya tebeşir çizgisi
71
Genel
mark
i.
çeşitli depolama ortamına zamanlama veya sayım amaçlı basılan veya çentik olarak atılan küçük bir işaret
72
Genel
mark
i.
seviye
73
Genel
mark
i.
Alman markı
74
Genel
mark
i.
para
75
Genel
mark
f.
puanlamak
76
Genel
mark
f.
numaralamak
77
Genel
mark
f.
damga vurmak
78
Genel
mark
f.
etiketlemek
79
Genel
mark
f.
not vermek
80
Genel
mark
f.
çizmek
81
Genel
mark
f.
marke etmek
82
Genel
mark
f.
damgalamak
83
Genel
mark
f.
mimlemek
84
Genel
mark
f.
markalamak
85
Genel
mark
f.
yazmak
86
Genel
mark
f.
dikkat etmek
87
Genel
mark
f.
belirtmek
88
Genel
mark
f.
damgasını vurmak
89
Genel
mark
f.
hesaba katmak
90
Genel
mark
f.
dikkate almak
91
Genel
mark
f.
imlemek
92
Genel
mark
f.
işaretlemek
93
Genel
mark
f.
göstermek
94
Genel
mark
f.
not atmak
95
Genel
mark
f.
işaret koymak
96
Genel
mark
f.
(ölüm yıldönümü vb) anmak
97
Genel
mark
f.
kutlamak
98
Genel
mark
f.
notlandırmak
99
Genel
mark
f.
yoklama defterine işaretlemek
100
Genel
mark
f.
yoklama almak
101
Genel
mark
f.
leke bırakmak
102
Genel
mark
f.
açıklamak
103
Genel
mark
f.
fark etmek
104
Genel
mark
f.
farkına varmak
105
Genel
mark
f.
dikkat etmek
106
Genel
mark
f.
göz önüne almak
107
Genel
mark
f.
göz önünde bulundurmak
108
Genel
mark
f.
doğal izler bırakmak
109
Genel
mark
f.
farklı olmasını sağlamak
110
Genel
mark
f.
sivriltmek
111
Genel
mark
f.
ayırt edici özellik olmak
112
Genel
mark
f.
(bir şeye) dikkati çekmek
113
Genel
mark
f.
belirgin bir izlenim edinmek
114
Genel
mark
f.
sınırlarını çizmek
115
Genel
mark
f.
işaretleyerek seçmek
116
Genel
mark
f.
işaretlercesine seçmek, tayin etmek veya mahkum etmek
117
Genel
mark
f.
gözlemlemek
118
Genel
mark
f.
ayakları ilerlemeden yürürcesine hareket ettirmek
119
Genel
mark
f.
mekanik ve basmakalıp şekilde davranmak
120
Genel
mark
f.
gelişmeleri beklerken ilerlemeyi geçici olarak durdurmak
121
Genel
mark
f.
avın kaçtığı ya da gizlendiği yeri görüp akılda tutmak
122
Genel
mark
f.
çizgi veya sınırla ayırmak
123
Genel
mark
f.
çizgi ile ayırıyormuş gibi sınırını çizmek
124
Genel
mark
f.
iz bırakmak
125
Genel
mark
f.
ile işaretlemek
126
Genel
mark
f.
yıldönümü olmak
127
Genel
mark
f.
(dönüm noktası) olmak
128
Genel
mark
f.
öne çıkmak
129
Genel
mark
f.
(sınav kağıdı, ödev) okumak
130
Genel
mark
f.
markaja almak
131
Genel
mark
f.
işaret etmek
Colloquial
132
Konuşma Dili
mark
i.
enayi
133
Konuşma Dili
mark
i.
safdil
134
Konuşma Dili
mark
i.
keriz
135
Konuşma Dili
mark
i.
saf
136
Konuşma Dili
mark
i.
hırsızlık veya dolandırıcılık için seçilen kurban
137
Konuşma Dili
mark
i.
soyulacak/dolandırılacak kurban
138
Konuşma Dili
mark
i.
soymak/dolandırmak için göze kestirilen kurban
Trade/Economic
139
Ticaret/Ekonomi
mark
i.
alamet
140
Ticaret/Ekonomi
mark
i.
çizgi
141
Ticaret/Ekonomi
mark
i.
damga
142
Ticaret/Ekonomi
mark
i.
finlandiya'nın 1999'a kadar tedavülde kalan temel para birimi
143
Ticaret/Ekonomi
mark
i.
danzig serbest şehri'nin 1919-1923 yıllarında kullandığı temel para birimi
144
Ticaret/Ekonomi
mark
fiyat etiketi koymak
145
Ticaret/Ekonomi
mark
işaret
146
Ticaret/Ekonomi
mark
marka
Politics
147
Siyasal
mark
i.
bir topluluğun özgür üyelerinin ortak malı olan toprak parçası
Industry
148
Sanayi
mark
i.
genellikle bir serinin parçası olan ürün veya cihazın spesifik bir modeli
Technical
149
Teknik
mark
marka
Computer
150
Bilgisayar
mark
im
151
Bilgisayar
mark
işaretle
152
Bilgisayar
mark
imle
Automotive
153
Otomotiv
mark
model numarası
154
Otomotiv
mark
işaret
Marine
155
Denizcilik
mark
i.
suyun derinliğini belirtmek için ölçüm kordonuna çeşitli aralıklarla yerleştirilmiş düğüm veya parça
156
Denizcilik
mark
i.
açık denize giden yük gemilerinin yan kısımlarının tam ortasında bulunan ve yaz sezonu yük çizgisini gösteren işaret
157
Denizcilik
mark
şamandra
Logic
158
Mantık
mark
i.
(mantıkta) ayırt edici vasıf
Marine Biology
159
Deniz Biyolojisi
mark
üreme halkası
Zoology
160
Zooloji
mark
i.
atın kesici dişlerinin taç yüzeyinde bulunan ve zamanla aşınması sebebiyle yaş tahmini yapılmasına imkan veren dar ve derin oyuk
Linguistics
161
Dilbilim
mark
i.
belirti
Religious
162
Dini
mark
i.
dört incil yazarından biri
163
Dini
mark
i.
markos incili
164
Dini
mark
i.
dört incil'den ikincisi
Military
165
Askeri
mark
i.
(abd ordusunda) üretimdeki bir askeri ekipmanın edinilme sırasını göstermek için bir numara ile birlikte kullanılan adlandırma
166
Askeri
mark
f.
ayakları ilerlemeden yürürcesine hareket ettirmek
Sport
167
Spor
mark
i.
ulaşılan veya elde edilen nokta
168
Spor
mark
i.
rekor
169
Spor
mark
i.
(bowlingde) tek atışta bütün lobutların devrilmesi
170
Spor
mark
i.
(bowlingde) ikinci atışta bütün lobutların devrilmesi
171
Spor
mark
i.
(çim topu oyununda) sahada sabit duran, iki tarafından basık bir top
172
Spor
mark
i.
(bowlingde) bir kuka türü
173
Spor
mark
i.
(ragbide) kendi 22 m'lik sahasında duran bir oyuncunun rakip tarafından ileriye doğru atılan bir topu yakalaması ve "mark" diye bağırarak serbest vuruş yapmaya hak kazanması
174
Spor
mark
i.
(avustralya futbolunda) serbest vuruş hakkı verilmesi ile sonuçlanan, en az 10 m'lik bir mesafeden yapılan vuruşla gelen topu yakalama
175
Spor
mark
i.
(boksta) sporcunun diz altı şortunun belirlediği ve midesine denk gelen sınıra veya bu sınırın üstüne yumruk atma
176
Spor
mark
i.
(ragbide) serbest vuruşun veya penaltı vuruşunun yapılabildiği nokta
177
Spor
mark
f.
rekor kırmak
178
Spor
mark
f.
(rakip takımın oyuncusuna karşı) defans yapmak
179
Spor
mark
f.
(birinin golf topunu) egzersiz sahasından alıp yerine bir işaret bırakmak
180
Spor
mark
markaja almak
Football
181
Futbol
mark
i.
(avustralya futbolunda) serbest vuruş hakkı verilmesi ile sonuçlanan, en az 10 m'lik bir mesafeden yapılan vuruşla gelen topu yakalama
Card
182
İskambil
mark
f.
kartın arkasına veya ucuna hile amacıyla belirsiz bir işaret koymak
Archaic
183
Eski Kullanım
mark
i.
küçük bir bölge veya prenslik türü
Slang
184
Argo
mark
i.
dolandırıcının gözüne kestirdiği kurban
185
Argo
mark
i.
keriz
186
Argo
mark
i.
kolay aldanan kimse
"the mark"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 198 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
hitting the mark
i.
isabet
2
Genel
an identifying mark on the suspect
i.
şüphelinin üzerinde kimlik tespitinde yardımı dokunabilecek bir işaret (dövme/ben vb)
3
Genel
cause to hit the mark
f.
rast getirmek
4
Genel
overshoot the mark
f.
aşırılığa kaçmak
5
Genel
overstep the mark
f.
su koyvermek
6
Genel
hit the mark
f.
rast gelmek
7
Genel
miss the mark
f.
hedefi tutturamamak
8
Genel
be up to the mark
f.
istenilen derecede olmak
9
Genel
overstep the mark
f.
aşırı gitmek
10
Genel
be wide of the mark
f.
hedeften uzak olmak
11
Genel
miss the mark
f.
tahmini yanlış çıkmak
12
Genel
hit the mark
f.
hedefi vurmak
13
Genel
hit the mark
f.
isabet etmek
14
Genel
overstep the mark
f.
haddini aşmak
15
Genel
overstep the mark
f.
çizgiyi aşmak
16
Genel
toe the mark
f.
kurallara uymak
17
Genel
hit the mark
f.
tahmini doğru olmak
18
Genel
miss the mark
f.
ıskalamak
19
Genel
overstep the mark
f.
çizmeyi aşmak
20
Genel
hit the mark
f.
isabet ettirmek
21
Genel
hit the mark
f.
başarmak
22
Genel
overstep the mark
f.
çok ileri gitmek
23
Genel
overstep the mark
f.
çok olmak
24
Genel
mark down the price
f.
fiyatı düşürmek
25
Genel
mark down the price
f.
fiyatı indirmek
26
Genel
overshoot the mark
f.
aşırı gitmek
27
Genel
mark down the prices
f.
fiyatları aşağı çekmek
28
Genel
mark down the prices
f.
fiyatları düşürmek
29
Genel
mark down the price
f.
fiyatı aşağı çekmek
30
Genel
mark up the price
f.
fiyatı yükseltmek
31
Genel
mark up the price
f.
fiyatı arttırmak
32
Genel
mark up the price
f.
fiyatı artırmak
33
Genel
mark down the price
f.
fiyatı (aşağı) çekmek
34
Genel
make speeches to mark the meaning and importance of the day
f.
günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapmak
35
Genel
just enough off the mark
f.
ıskalamak
36
Genel
just enough off the mark
f.
ucu ucuna kaçırmak
37
Genel
put a question mark in the minds
f.
kafalarda soru işareti yaratmak
38
Genel
put a question mark in the minds
f.
kafalarda soru işareti bırakmak
39
Genel
beside the mark
s.
münasebeti olmayan
40
Genel
beside the mark
s.
konu dışı
41
Genel
beside the mark
s.
alakasız
42
Genel
on the mark
zf.
isabetli
43
Genel
below the mark
zf.
istenilen derecede değil
44
Genel
up to the mark
zf.
en ince noktasına kadar
Phrases
45
İfadeler
at the six-month mark
expr.
altıncı ayda
Colloquial
46
Konuşma Dili
close to the mark
s.
kabul sınırını aşmış
47
Konuşma Dili
near to the mark
s.
kabul sınırını aşmış
48
Konuşma Dili
god save the mark!
expr.
aman tanrım!
49
Konuşma Dili
up to the mark
expr.
durumu normal
50
Konuşma Dili
up to the mark
expr.
her zamanki gibi
51
Konuşma Dili
near to the mark
expr.
hemen hemen doğru
52
Konuşma Dili
close to the mark
expr.
hemen hemen doğru
53
Konuşma Dili
up to the mark
expr.
iyi
54
Konuşma Dili
beside the mark
expr.
konuyla alakasız
55
Konuşma Dili
beside the mark
expr.
konuyla ilgisiz
56
Konuşma Dili
beside the mark
expr.
konu dışı
57
Konuşma Dili
god save the mark!
expr.
ne diyeceğimi bilemiyorum!
58
Konuşma Dili
beside the mark
expr.
söz konusu değil
59
Konuşma Dili
beside the mark
expr.
söz konusu edilemez
Idioms
60
Deyim
late off the mark
i.
müdahalede geç kalma
61
Deyim
spot on the mark
i.
tam isabet
62
Deyim
spot on the mark
i.
tamamen doğru
63
Deyim
spot on the mark
i.
kesinlikle doğru
64
Deyim
spot on the mark
i.
harfiyen doğru
65
Deyim
spot on the mark
i.
tam olarak doğru
66
Deyim
spot on the mark
i.
nokta atışı
67
Deyim
spot on the mark
i.
mükemmel şekilde isabetli
68
Deyim
spot on the mark
i.
eksiksiz
69
Deyim
spot on the mark
i.
kusursuz
70
Deyim
toe the mark
f.
yarış veya maçın başlamasına hazır olduğunu göstermek için ayak veya elle başlama çizgisine dokunmak
71
Deyim
be wide of the mark
f.
beklenilenden çok uzakta olmak/kalmak
72
Deyim
fall short of the mark
f.
beklentileri karşılayamamak
73
Deyim
bring up to the mark
f.
belli bir standarda getirmek
74
Deyim
get off the mark
f.
bir maçta ilk sayıyı yapmak
75
Deyim
get off the mark
f.
bir maçta ilk golü atmak
76
Deyim
fall wide of the mark
f.
beklenilenden çok uzakta olmak/kalmak
77
Deyim
hit the mark
f.
büyük ikramiye kazanmak
78
Deyim
fall short of the mark
f.
beklentilerin altında olmak
79
Deyim
fall short of the mark
f.
beklentilerin altında kalmak
80
Deyim
toe the mark
f.
bekleneni yapmak
81
Deyim
bring up to the mark
f.
belli bir düzeye getirmek
82
Deyim
bring up to the mark
f.
doğru seviyeye getirmek
83
Deyim
fall wide of the mark
f.
hedeften/amaçtan çok uzakta olmak
84
Deyim
be quick off the mark
f.
hemen/derhal müdahale etmek
85
Deyim
overstep the mark
f.
haddini aşmak
86
Deyim
toe the mark
f.
emirlere uymak
87
Deyim
be wide of the mark
f.
hedeften/amaçtan çok uzakta olmak
88
Deyim
be wide of the mark
f.
ıskalamak
89
Deyim
overshoot the mark
f.
ileri gitmek
90
Deyim
mark the occasion
f.
kutlamak
91
Deyim
toe the mark
f.
söyleneni yapmak
92
Deyim
hit the mark
f.
turnayı gözünden vurmak
93
Deyim
be slow off the mark
f.
(müdahale etmede) ağır kalmak
94
Deyim
hit the something mark
f.
-e seviyesine gelmek/yükselmek
95
Deyim
walk the chalk mark
f.
katı bir şekilde uymak
96
Deyim
walk the chalk mark
f.
katı bir şekilde yerine getirmek
97
Deyim
be wide of the mark
f.
hatalı olmak
98
Deyim
be wide of the mark
f.
kusurlu olmak
99
Deyim
be wide of the mark
f.
doğruluktan/gerçeklikten uzak olmak
100
Deyim
be wide of the mark
f.
yanlış olmak
101
Deyim
be wide of the mark
f.
haksız olmak
102
Deyim
be wide of the mark
f.
uzaktan yakından alakası olmamak
103
Deyim
fall wide of the mark
f.
hatalı olmak
104
Deyim
fall wide of the mark
f.
kusurlu olmak
105
Deyim
fall wide of the mark
f.
doğruluktan/gerçeklikten (çok) uzak olmak
106
Deyim
fall wide of the mark
f.
(tamamen) yanlış olmak
107
Deyim
fall wide of the mark
f.
(tamamen) haksız olmak
108
Deyim
fall wide of the mark
f.
uzaktan yakından alakası olmamak
109
Deyim
be off the mark
f.
hatalı olmak
110
Deyim
be off the mark
f.
yanlış olmak
111
Deyim
be close to the mark
f.
hedefe neredeyse ulaşmış olmak
112
Deyim
be close to the mark
f.
hedefe yaklaşmak
113
Deyim
be close to the mark
f.
hemen hemen/neredeyse doğru olmak
114
Deyim
be close to/near the mark
f.
neredeyse/hemen hemen doğru olmak
115
Deyim
be close to/near the mark
f.
yaklaşık olarak doğru olmak
116
Deyim
be close to/near the mark
f.
hedefe neredeyse ulaşmış olmak
117
Deyim
be close to/near the mark
f.
hedefe yaklaşmak
118
Deyim
be not up to the mark
f.
pek iyi olmamak
119
Deyim
be not up to the mark
f.
hayal kırıklığı olmak
120
Deyim
be not up to the mark
f.
beklendiği gibi olmamak
121
Deyim
be not up to the mark
f.
yeterli olmamak
122
Deyim
be not up to the mark
f.
yetersiz olmak
123
Deyim
be not up to the mark
f.
tatmin/memnun edici olmamak
124
Deyim
be quick off the mark
f.
hemen/derhal harekete geçmek
125
Deyim
be quick off the mark
f.
hızlı hareket etmek
126
Deyim
be quick off the mark
f.
hızlı harekete geçmek
127
Deyim
be quick off the mark
f.
derhal müdahale etmek
128
Deyim
be quick off the mark
f.
hızlı idrak etmek
129
Deyim
be slow off the mark
f.
yavaş harekete geçmek
130
Deyim
be slow off the mark
f.
yavaş müdahale etmek
131
Deyim
be slow off the mark
f.
yavaş idrak etmek
132
Deyim
be slow off the mark
f.
ağır kanlı olmak
133
Deyim
be slow off the mark
f.
ağır hareket etmek
134
Deyim
be slow off the mark
f.
tepkileri/hareketleri ağır olmak
135
Deyim
be slow off the mark
f.
tepkileri/hareketleri yavaş olmak
136
Deyim
be up to the mark
f.
beklentiyi karşılamak
137
Deyim
be up to the mark
f.
istendiği gibi olmak
138
Deyim
be up to the mark
f.
beklendiği gibi olmak
139
Deyim
be up to the mark
f.
istenilen/beklenen düzeyde olmak
140
Deyim
be wide of the mark
f.
doğruluktan/gerçeklikten çok uzak olmak/kalmak
141
Deyim
be wide of the mark
f.
tamamen yanlış/hatalı olmak
142
Deyim
be wide of the mark
f.
uzaktan yakından alakası olmamak
143
Deyim
fall wide of the mark
f.
doğruluktan/gerçeklikten çok uzak olmak/kalmak
144
Deyim
fall wide of the mark
f.
tamamen yanlış/hatalı olmak
145
Deyim
fall wide of the mark
f.
uzaktan yakından alakası olmamak
146
Deyim
hit the mark
f.
tahmini doğru çıkmak
147
Deyim
hit the mark
f.
isabet ettirmek
148
Deyim
hit the mark
f.
hedefi vurmak
149
Deyim
miss the mark
f.
yanlış çıkmak
150
Deyim
miss the mark
f.
ıskalamak
151
Deyim
miss the mark
f.
hedefi tutturamamak
152
Deyim
wide off the mark
s.
konu dışı
153
Deyim
quick off the mark
s.
hemen/derhal müdahale eden
154
Deyim
quick off the mark
s.
hemen/derhal harekete geçen
155
Deyim
quick off the mark
s.
hızlı hareket eden
156
Deyim
quick off the mark
s.
hızlı
157
Deyim
quick off the mark
s.
atik
158
Deyim
up to the mark
expr.
alışılmış nitelikte
159
Deyim
up to the mark
expr.
amaca uygun
160
Deyim
dead on the mark
expr.
doğrudan doğruya
161
Deyim
close to the mark
expr.
hemen hemen doğru
162
Deyim
near the mark
expr.
hemen hemen doğru
163
Deyim
up to the mark
expr.
isteneni karşılayacak nitelikte
164
Deyim
up to the mark
expr.
istenen düzeyde
165
Deyim
slow off the mark
expr.
kalın kafalı
166
Deyim
dead on the mark
expr.
tam karşısında
167
Deyim
near the mark
expr.
yaklaşık olarak doğru
168
Deyim
way off the mark
expr.
yanlış/hedeften uzak
169
Deyim
wide of the mark
expr.
yanlış/hedeften uzak
170
Deyim
off the mark
expr.
yanlış
171
Deyim
close to the mark
expr.
yaklaşık olarak doğru
172
Deyim
off the mark
expr.
yanlış/hedeften uzak
173
Deyim
far off the mark
expr.
çok yanlış
174
Deyim
far off the mark
expr.
tamamen yanlış
175
Deyim
far off the mark
expr.
çarpıtılmış
176
Deyim
far off the mark
expr.
konudan uzak
177
Deyim
far off the mark
expr.
konudan sapmış/uzağa çekilmiş
178
Deyim
not up to the mark
expr.
yetersiz
179
Deyim
not up to the mark
expr.
beklenen/gereken düzeyde değil
180
Deyim
not up to the mark
expr.
beklendiği gibi değil
181
Deyim
not up to the mark
expr.
pek iyi değil
182
Deyim
not up to the mark
expr.
tatmin edici değil
183
Deyim
not up to the mark
expr.
beklenenin altında
Law
184
Hukuk
beside the mark
expr.
konudan hariç
185
Hukuk
beside the mark
expr.
münasebeti olmayan
186
Hukuk
beside the mark
expr.
mevzudan hariç
187
Hukuk
beside the mark
expr.
sadetten hariç
Hunting
188
Silah/Atıcılık
wide of the mark
s.
hedefi ıskalayan (kurşun, mermi)
Music
189
Müzik
to the mark
f.
işarete dönmek
Painting
190
Resim
mark the dimensions on
f.
kotlamak
Slang
191
Argo
the mark of cain
i.
leke
192
Argo
the mark of cain
i.
sabıka
193
Argo
the mark of cain
i.
kara
194
Argo
the mark of cain
i.
sicilde leke
195
Argo
the mark of cain
i.
siciline işleme
196
Argo
the mark of cain
i.
adı çıkma
197
Argo
the mark of cain
i.
damga
198
Argo
the mark of cain
i.
yüz kızartıcı bir durumun izi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of the mark
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy