Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
the odds
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"the odds"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 37 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
odds
i.
ihtimal
2
Genel
odds
i.
şans
3
Genel
odds
i.
fark
4
Genel
odds
i.
kavga
5
Genel
odds
i.
anlaşmazlık
6
Genel
odds
i.
üstünlük
7
Genel
odds
i.
olasılık
8
Genel
odds
i.
eşitsizlik
9
Genel
odds
i.
avantaj
10
Genel
odds
i.
(bahiste) ikramiye oranı
11
Genel
odds
i.
bir olayın gerçekleşme olasılığının gerçekleşmeme olasılığına oranı
12
Genel
odds
i.
bir şeyin diğerini geçme miktarı
13
Genel
odds
i.
bir şeyin diğerini geçme derecesi
14
Genel
odds
i.
bir şeyin diğerinden az olma miktarı
15
Genel
odds
i.
bir şeyin diğerinden az olma derecesi
16
Genel
odds
i.
bir yarışmacının diğerine göre sahip olduğuna karar verilen avantaj
17
Genel
odds
i.
önem
18
Genel
odds
i.
kar
19
Genel
odds
i.
kazanç
20
Genel
odds
i.
yüzde
21
Genel
odds
i.
kullanım
22
Genel
odds
i.
bozuşma
23
Genel
odds
i.
çekişme
24
Genel
odds
i.
çelişki
25
Genel
odds
i.
uyuşmazlık
26
Genel
odds
i.
lütuf
27
Genel
odds
i.
iyilik
28
Genel
odds
i.
özel muamele
29
Genel
odds
i.
özel ilgi
30
Genel
odds
i.
özel sevgi
Medical
31
Medikal
odds
olupolmamasılık
Psychology
32
Psikoloji
odds
i.
bahis oranı
Sport
33
Spor
odds
i.
yarışmadaki tüm yarışmacıların şansını eşitlemek için daha zayıf olana önceden verilen belirli sayıdaki puan
34
Spor
odds
i.
yarışmadaki tüm yarışmacıların şansını eşitlemek için daha zayıf olana önceden verilen puan avantajı
Wagering
35
Bahisçilik
odds
i.
bookmakerlerin bahisçilere sunduğu oranlar
Archaic
36
Eski Kullanım
odds
i.
avantajlı durumda olma
37
Eski Kullanım
odds
i.
avantajlı konumda olma
"the odds"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 114 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrases
1
İfadeler
the odds are that
expr.
ihtimali var ki
2
İfadeler
may the odds be ever in your favor (hunger games quote)
expr.
şans sonsuza dek sizinle olsun
3
İfadeler
(the) odds are (that)
expr.
büyük ihtimalle
4
İfadeler
(the) odds are (that)
expr.
büyük olasılıkla
5
İfadeler
(the) odds are (that)
expr.
yüksek ihtimalle
6
İfadeler
(the) odds are (that)
expr.
muhtemelen
7
İfadeler
(the) odds are against (something)
expr.
(bir şey) pek mümkün değil
8
İfadeler
(the) odds are against (something)
expr.
her şey (bir şeyin) karşısında
9
İfadeler
(the) odds are against (something)
expr.
(bir şey) uzak ihtimal
10
İfadeler
(the) odds are against (something)
expr.
(bir şey) pek olası değil
11
İfadeler
(the) odds are against (something)
expr.
(bir şey) için pek şans yok
Colloquial
12
Konuşma Dili
beat the odds
f.
bir güçlüğü aşmak
13
Konuşma Dili
beat the odds
f.
bir zorluğu aşmak
14
Konuşma Dili
beat the odds
f.
üstesinden gelmek
15
Konuşma Dili
beat the odds
f.
zoru başarmak
16
Konuşma Dili
what are the odds
expr.
olasılığı/ihtimali ne/kaç?
17
Konuşma Dili
what are the odds
expr.
vay be şansa bak! şansa bak! kör talih!
18
Konuşma Dili
over the odds
expr.
astronomik (fiyat)
19
Konuşma Dili
over the odds
expr.
beklenenin üzerinde (fiyat)
20
Konuşma Dili
over the odds
expr.
çok yüksek (fiyat)
21
Konuşma Dili
over the odds
expr.
çok pahalı
22
Konuşma Dili
over the odds
expr.
fahiş
23
Konuşma Dili
over the odds
expr.
normalin üzerinde (fiyat)
Idioms
24
Deyim
pay over the odds
f.
bir servet ödemek
25
Deyim
pay over the odds
f.
değerinden fazla para ödemek
26
Deyim
pay over the odds
f.
ederinden daha fazla ödemek
27
Deyim
stack the odds against
f.
engellemek
28
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
29
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
30
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
31
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
32
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
33
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
34
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
35
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
36
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
37
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
hileyle (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
38
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
(başka birinin/bir şeyin) kazanması için/kazanacağı şekilde ayarlamak
39
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
(birine/bir şeye) haksız kazanç sağlatmak
40
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
41
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
42
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
43
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
44
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
45
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
46
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
47
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
48
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
49
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
50
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
hileyle (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
51
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
(başka birinin/bir şeyin) kazanması için/kazanacağı şekilde ayarlamak
52
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) haksız kazanç sağlatmak
53
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
54
Deyim
shout the odds
f.
sinirle bağırmak
55
Deyim
shout the odds
f.
bağırıp çağırmak
56
Deyim
shout the odds
f.
tehditkar şekilde bağırmak
57
Deyim
shout the odds
f.
tehditler savurmak
58
Deyim
shout the odds
f.
inatçı ve yüksek sesle konuşmak
59
Deyim
shout the odds
f.
dediğim dedik bir tavırla konuşmak
60
Deyim
stack the odds against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı hile yapmak
61
Deyim
stack the odds against (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) oyuna getirmek
62
Deyim
stack the odds against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı haksız avantaj sağlamak
63
Deyim
stack the odds against (someone or something)
f.
hile yaparak (birine/bir şeye) karşı avantaj sağlamak
64
Deyim
stack the odds against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) çalım atmak
65
Deyim
stack the odds against (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) aleyhine çevirmek
66
Deyim
the odds are in favor of something
expr.
gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel
67
Deyim
the odds are stacked in favor of somebody/something
expr.
kartlar/şans (birinden) yana
68
Deyim
the odds are stacked in favor of somebody/something
expr.
şansı yaver gidiyor
69
Deyim
the odds are stacked in favor of somebody/something
expr.
(birinin) kazanma şansı/olasılığı daha yüksek
70
Deyim
against the odds
expr.
bütün olanaksızlıklara rağmen
71
Deyim
against all the odds
expr.
bütün engellere rağmen
72
Deyim
against all the odds
expr.
her şeye rağmen
73
Deyim
the odds are stacked against me
expr.
ibre benden yana değil
74
Deyim
the odds are stacked against me
expr.
kazanmam/başarılı olmam pek mümkün değil. ibre benden yana değil
75
Deyim
the odds are stacked against me
expr.
kazanma/başarılı olma ihtimalim düşük/zayıf
76
Deyim
the odds are stacked against me
expr.
şansım yaver gitmiyor
77
Deyim
against all the odds
expr.
tüm zorluklara rağmen
78
Deyim
against all the odds
expr.
tüm olanaksızlıklara rağmen
79
Deyim
against all the odds
expr.
tüm tuhaflıklara rağmen
80
Deyim
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
her şey (birinin/bir şeyin) lehine
81
Deyim
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
tüm şartlar (birinin/bir şeyin) başarılı olması için uygun
82
Deyim
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
tüm şartlar (birinin) bir şeyin lehine
83
Deyim
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) şartları başarmak için çok uygun
84
Deyim
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) başarmak için tüm şartlara sahip
85
Deyim
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
kartlar/şans (birinden/bir şeyden) yana
86
Deyim
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) bu şartlarda başarılı olma olasılığı çok yüksek
87
Deyim
at odds with the world
expr.
hayatından memnun olmayan
88
Deyim
at odds with the world
expr.
hayatta ne yapacağına karar vermemiş
89
Deyim
at odds with the world
expr.
başkalarıyla çelişki halinde
90
Deyim
at odds with the world
expr.
başkalarına aykırı
91
Deyim
the cards/odds are stacked against somebody/something
expr.
durum/şans/ihtimaller (birinden/bir şeyden) yana değil
92
Deyim
the cards/odds are stacked against somebody/something
expr.
durum/ihtimaller (birinin/bir şeyin) lehine değil
93
Deyim
the odds are against (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) hiç/neredeyse hiç şansı yok
94
Deyim
the odds are against (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) başarıya ulaşması çok zor/pek mümkün değil
95
Deyim
the odds are against (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) başarması pek olası değil
96
Deyim
the odds are against (someone or something)
expr.
şartlar (birinin/bir şeyin) aleyhine
97
Deyim
the odds are against something/somebody doing something
expr.
(birinin/bir şeyin) bir şey yapmada hiç/neredeyse hiç şansı yok
98
Deyim
the odds are against something/somebody doing something
expr.
(birinin/bir şeyin) başarıya ulaşması çok zor/pek mümkün değil
99
Deyim
the odds are against something/somebody doing something
expr.
(birinin/bir şeyin) başarması pek olası değil
100
Deyim
the odds are stacked against (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) hiç/neredeyse hiç şansı yok
101
Deyim
the odds are stacked against (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) başarıya ulaşması çok zor/pek mümkün değil
102
Deyim
the odds are stacked against (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) başarması pek olası değil
103
Deyim
the odds are stacked against (someone or something)
expr.
şartlar (birinin/bir şeyin) aleyhine
104
Deyim
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(birinin/bir şeyin) şansı yüksek
105
Deyim
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(birinin/bir şeyin) başarıya ulaşması mümkün
106
Deyim
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
(birinin/bir şeyin) başarması olası
107
Deyim
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
şartlar (birinin/bir şeyin) lehine
108
Deyim
the odds are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
durum/şartlar (birinden/bir şeyden) yana
Speaking
109
Konuşma
what's the odds?
expr.
ne çıkar?
110
Konuşma
what's the odds?
expr.
ne yazar?
111
Konuşma
what's the odds?
expr.
ne fark eder?
112
Konuşma
the odds are stacked against me
expr.
şartlar benim aleyhime
113
Konuşma
the odds are against one
expr.
talih yüzüne gülmüyor
Wagering
114
Bahisçilik
shortening the odds
i.
bahislerin fazla yapıldığından oran miktarının alçaltılması
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of the odds
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy