| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | theirs zm. | onlarınki | ||
|
These exist in the national parliaments and ours would match theirs. Bunlar ulusal parlamentolarda mevcuttur ve bizimki de onlarınkine uygun olacaktır. More Sentences |
||||
| Genel | theirs zm. | onların | ||
|
Let us ensure that our resolve does not falter and thereby weaken theirs. Kararlılığımızın sarsılmamasını ve böylece onların kararlılıklarının zayıflamamasını sağlayalım. More Sentences |
||||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Phrases | ||
| İfadeler | theirs not to reason why expr. | sorgulamak onlara düşmez |
| İfadeler | theirs not to reason why expr. | sorgulamak onların işi değil |
| İfadeler | theirs not to reason why expr. | karşı gelemezler |
| İfadeler | theirs not to reason why expr. | karşı gelecek konumda/durumda değiller |
| Proverb | ||
| Atasözü | know your own faults before blaming others for theirs | iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır |
