tutuşturmak - Türkçe İngilizce Sözlük

tutuşturmak

"tutuşturmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
tutuşturmak ignite f.
A small spark often ignites a big flame.
Küçük bir kıvılcım genellikle büyük bir alevi tutuşturur.

More Sentences
General
tutuşturmak slip f.
Tom slipped Mary a note.
Tom Mary'nin eline bir not tutuşturdu.

More Sentences
tutuşturmak kindle f.
The wood was kindled, the flames arose, and a mouldering heap of ashes was soon all that remained of Mrs Askew and her fellow martyrs.
Odunlar tutuşturuldu, alevler yükseldi ve kısa bir süre sonra Bayan Askew ve diğer şehitlerden geriye sadece bir kül yığını kaldı.

More Sentences
tutuşturmak emblaze f.
tutuşturmak deflagrate f.
tutuşturmak inflame f.
tutuşturmak thrust into f.
tutuşturmak fire f.
tutuşturmak set on fire f.
tutuşturmak set fire to f.
tutuşturmak enkindle f.
tutuşturmak burn f.
tutuşturmak conflagrate f.
tutuşturmak slip into f.
tutuşturmak light f.
tutuşturmak set alight f.
tutuşturmak lunt f.
tutuşturmak ignite f.
tutuşturmak accend f.
tutuşturmak tind [dialect] f.
tutuşturmak enfire f.
tutuşturmak decoct [obsolete] f.
tutuşturmak illume [obsolete] f.
tutuşturmak imblaze f.
tutuşturmak teend f.
tutuşturmak fester f.
tutuşturmak flagrate f.
tutuşturmak strike f.
Idioms
tutuşturmak set something on fire f.
tutuşturmak set fire to something f.
Technical
tutuşturmak anneal f.
tutuşturmak reverberate (upon) f.
tutuşturmak reverberate (over) f.
Construction
tutuşturmak ignite f.
Automotive
tutuşturmak light f.
Archaic
tutuşturmak illuminate f.
tutuşturmak teend f.

"tutuşturmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kibritle tutuşturmak apply a match to f.
eline tutuşturmak slip f.
bir şeyi bir çivi veya raptiyeyle bir yere tutuşturmak tack on f.
yeniden tutuşturmak reignite f.
perçin ile bağlamak/tutuşturmak rivet something on to something f.
perçin ile bağlamak/tutuşturmak rivet something on f.
yeniden tutuşturmak reenkindle f.
yeniden tutuşturmak reflame f.
yeniden tutuşturmak reignite f.
yeniden tutuşturmak reinflame f.
yeniden tutuşturmak relight f.
çırayı tutuşturmak light a fire f.
yanlış şekilde tutuşturmak miskindle f.
(benzin) tutuşturmak impinge f.
yiyeceği alkollü içkiye bulayıp tutuşturmak flame f.
Phrasals
bir şeyi bir şeyle tutuşturmak light something with something f.
eline tutuşturmak throw on f.
(bir şeyi bir şeye) perçinle tutuşturmak rivet (something) onto (something) f.
ile tutuşturmak light with f.
(bir şey) tutuşturmak set (something) off f.
Idioms
eteklerini tutuşturmak ring (one's) chimes f.
(birinin/bir şeyin) götünü tutuşturmak build a fire under (someone or something) f.
Technical
çivilerle tutuşturmak tack f.
Archaic
(parayı) bahse tutuşturmak sport f.