uyanık - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

uyanık



"uyanık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 90 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
uyanık awake s.
uyanık waking s.
uyanık vigilant s.
General
uyanık wake i.
uyanık uptake i.
uyanık argus i.
uyanık bright s.
uyanık prudent s.
uyanık as sharp as a needle s.
uyanık guarded s.
uyanık shrewd s.
uyanık nimble s.
uyanık wakeful s.
uyanık hep s.
uyanık hip s.
uyanık alert s.
uyanık heady s.
uyanık woken s.
uyanık sleepless s.
uyanık wide awake s.
uyanık watchful s.
uyanık leery s.
uyanık arguseyed s.
uyanık alive s.
uyanık awoken s.
uyanık cagey s.
uyanık aware s.
uyanık enterprising s.
uyanık woke s.
uyanık sharp s.
uyanık wary s.
uyanık waking s.
uyanık conscious s.
uyanık smart s.
uyanık waked s.
uyanık canny s.
uyanık astir s.
uyanık unwinking s.
uyanık fly s.
uyanık crisp s.
uyanık as fresh as a daisy s.
uyanık leerier s.
uyanık resourceful s.
uyanık awaked s.
uyanık shrewdest s.
uyanık vigilant s.
uyanık awake s.
uyanık on the ball s.
uyanık open-eyed s.
uyanık wide-awake s.
uyanık knowing s.
uyanık argus-eyed s.
uyanık acknowne s.
uyanık ready-witted s.
uyanık nimble-minded s.
uyanık nimblewitted s.
uyanık needle-sharp s.
uyanık trig [scottish] s.
uyanık uncandid s.
uyanık ywar s.
uyanık lidless s.
uyanık hawk-eyed s.
uyanık bright-eyed s.
uyanık guardful [obsolete] s.
uyanık conny s.
uyanık fendy [dialect] s.
uyanık slippy s.
uyanık slumberless s.
uyanık snack s.
uyanık sprack [dialect] [uk] s.
uyanık with ed.
Colloquial
uyanık heads up [us] s.
uyanık heads-up s.
Idioms
uyanık a fast worker i.
uyanık box clever i.
uyanık a smart cookie i.
uyanık a smart cookie [us] i.
uyanık one smart cookie [us] i.
uyanık fresh as a daisy s.
uyanık on the job zf.
uyanık on the watch expr.
uyanık on the ball expr.
uyanık with it expr.
uyanık on the alert expr.
uyanık on toes expr.
uyanık on watch expr.
Archaic
uyanık breme s.
uyanık brim s.
uyanık sprag s.
Slang
uyanık switched on s.

"uyanık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 191 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
uyanık olma waking i.
General
uyanık olma being awake i.
uyanık olma vigil i.
uyanık olma consciousness i.
uyanık olma tenseness i.
uyanık olma durumu wakefulness i.
uyanık olma waking i.
uyanık olma vigilance i.
uyanık kalma vigil i.
uyanık rüya waking dream i.
uyanık ve zeki kimse nimblewit i.
uyanık olmama unwatchfulness i.
karşı uyanık olmak get hip to f.
uyanık olmak know what's what f.
geçinmek için uyanık ve kurnaz olmak live by one's wits f.
uyanık olmak got hip to f.
uyanık kalmak keep awake f.
yeterince uyanık olmadığından fırsatı kaçırmak be asleep at the switch f.
uyanık olmamak be asleep at the switch f.
uyanık olmak be on the alert f.
hala uyanık olmak be still awake f.
uyanık olmak be awake f.
gece geç saatlere kadar uyanık kalmak stay up late f.
uyanık kalmak wake f.
uyanık olmak come to attention f.
uyanık tutmak keep awake f.
uyanık davranmamak be unwary f.
uyanık tutmak bewake f.
gece boyu uyanık kalmak overwatch [obsolete] f.
geç saatlere kadar uyanık kalmak sleep in f.
uyanık olmayan unenterprising s.
yarı uyanık semiconscious s.
en uyanık leeriest s.
uyanık olmayan unwary s.
en uyanık sharpest s.
daha uyanık shrewder s.
tamamen uyanık wide-awake s.
tamamen uyanık wide awake s.
daima uyanık/ihtiyatlı ever-vigilant s.
yarı uyanık half-awake s.
daima uyanık/dikkatli ever alert s.
uyanık olmayan unalert s.
uyanık olmayan unvigilant s.
uyanık olmayan unwatchful s.
uyanık olmayan unalive s.
uyanık olmayan unawake s.
uyanık olmayan unenergetic s.
uyanık olmayan slowgoing s.
uyanık olmayan unenterprising s.
uyanık olmayan unguarded s.
uyanık olmayan unobservant s.
uyanık olmayan unvigilant s.
uyanık olmayan unwatchful s.
uyanık olmayan unalert s.
kısmen uyanık half-conscious s.
uyanık ve tetikte open-eyed s.
aşırı uyanık overcunning s.
son derece uyanık overknowing s.
uyanık bir şekilde enterprisingly zf.
uyanık bir biçimde warily zf.
uyanık bir şekilde watchfully zf.
uyanık bir şekilde uncandidly zf.
uyanık olmadan unwatchfully zf.
uyanık bir şekilde unwinkingly zf.
dikkatli, özenli ve uyanık bir şekilde observingly zf.
uyanık bir şekilde politicly zf.
uyanık bir şekilde slippily zf.
Phrasals
uyanık olmak look about one f.
uyanık olmak leave up f.
(bir şey) konusunda uyanık olmak look out for (something) f.
(bir saate) kadar uyanık kalmak stay up until (some hour) f.
(bir şeye) karşı uyanık olmak tune in (to something) f.
(birine/bir şeye) karşı uyanık olmak wise up to (someone or something) f.
(birine/bir şeye) karşı uyanık olmasını sağlamak/uyandırmak wise up to (someone or something) f.
Proverb
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak hayırlıdır foresight is better than hindsight
korkulu rüya görmektense uyanık olmak yeğdir foresight is better than hindsight
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir better (be) safe than sorry [cliché]
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir better safe than sorry
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir it's better to be safe than sorry
Colloquial
uyanık, yetenekli avukat legal-eagle i.
bütün gece uyanık olan kimse all-nighter i.
birine/bir şeye karşı uyanık onto someone/something s.
uyanık kal stay awake expr.
uyanık ol don't take any wooden nickels expr.
(birine/bir şeye karşı) uyanık on the alert (for someone or something) expr.
(birine/bir şeye karşı) uyanık on the alert (for someone or something) expr.
Idioms
uyanık, yetenekli avukat legal eagle i.
uyanık olmak be a tiptoe f.
uyanık olmak take care f.
dikkatli ve uyanık olmak be on the qui vive f.
dikkatli/uyanık/açıkgöz/canlı olmak be on the ball f.
dikkatli/uyanık/açıkgöz/canlı olmak have something on the ball f.
dikkatli/uyanık/açıkgöz/canlı olmak have on the ball f.
uyanık/tetikte olmak keep one's eye out (for something) f.
uyanık olmak be with it f.
uyanık olmak have one's eyes open f.
uyanık/tetikte olmak keep an eye out for f.
(uyku anlamında) uyanık olmak be in the land of the living f.
uyanık/tetikte olmak have an eye out f.
uyanık/tetikte olmak have one's eye out (for something) f.
uyanık olmak know what's what f.
uyanık olmak be on the ball f.
uyanık olmak know what's going on f.
uyanık/tetikte olmak have an eye out (for something) f.
uyanık/tetikte olmak keep an eye out (for something) f.
uyanık olmak know the score f.
uyanık olmak keep an eye open f.
(birisi/bir şey) için uyanık/tetikte olmak have an eye out for (someone or something) f.
(birisi/bir şey) için uyanık/tetikte olmak have (one's) eye out for (someone or something) f.
yeterince uyanık olmadığından fırsatı kaçırmak be sleeping at the switch f.
uyanık olmamak be sleeping at the switch f.
yeterince uyanık olmadığından fırsatı kaçırmak be sleeping at the wheel f.
uyanık olmamak be sleeping at the wheel f.
uyanık olmak have one's ear to the ground f.
uyanık olmak have (or keep) an ear to the ground f.
uyanık olmak keep your ear (close) to the ground f.
uyanık olmak have your ear (close) to the ground f.
uyanık olmak keep an ear (close) to the ground f.
uyanık olmak have an ear (close) to the ground f.
daima uyanık olmak always be on (one's) guard f.
daima uyanık olmak always be on (one's) guard f.
uyanık tutmak keep someone up f.
uyanık olmak be boxing clever [uk] f.
uyanık olmak be looking over (one's) shoulder f.
uyanık olmak be looking over your shoulder f.
uyanık olmak be no (or nobody's) fool f.
uyanık olmak be nobody's fool f.
uyanık olmak be no fool f.
uyanık olmak be on guard f.
yeterince uyanık olmamak be sleeping on the job f.
yeterince uyanık olmamak be asleep on the job f.
(birine/bir şeye) karşı uyanık olmak be wise to (someone or something) f.
(birine/bir şeye) karşı uyanık olmak be/get wise to somebody/something f.
(birine/bir şeye) karşı uyanık olmak get hip to (someone or somebody) f.
(biri/bir şey) için uyanık/tetikte olmak have (one's) eye out for (someone or something) f.
(biri/bir şey) için uyanık/tetikte olmak have an eye out for (someone or something) f.
uyanık olmak keep an ear (close) to the ground f.
uyanık olmak keep your ear (close) to the ground f.
uyanık olmak have an ear (close) to the ground f.
uyanık olmak have your ear (close) to the ground f.
uyanık/tetikte olmak have eye out f.
dikkatli/uyanık/açıkgöz/canlı olmak have something/a lot on the ball [us] f.
uyanık olmak hold jiggers [us] f.
(birine/bir şeye) karşı uyanık/tetikte olmak keep (one's) eye out for (someone or something) f.
(birine/bir şeye) karşı uyanık/tetikte olmak keep (one's) eyes out (for someone or something) f.
(birine/bir şeye) karşı uyanık/tetikte olmak keep (one's) eyes skinned (for someone or something) f.
(birine/bir şeye) karşı uyanık/tetikte olmak keep (one's) eye skinned (for someone or something) f.
(birine/bir şeye) karşı uyanık/tetikte olmak keep a sharp lookout (for something or someone) f.
uyanık olmak keep an eye out f.
(birine/bir şeye) karşı uyanık olmak keep an eye out for (someone or something) f.
(birine/bir şeye) karşı uyanık olmak keep an eye peeled (for something or someone) f.
uyanık/tetikte olmak keep eye out f.
uyanık ol/olmak keep your ear to the ground f.
uyanık ol/olmak have your ear to the ground [uk] f.
geçinmek için uyanık ve kurnaz olmak live by wits f.
geçinmek için uyanık ve kurnaz olmak live by your wits f.
geçinmek için uyanık ve kurnaz olmak live on your wits f.
(birine/bir şeye) karşı uyanık olmak pay attention (to someone or something) f.
uyanık olmak stand jiggers [us] f.
yeterince uyanık olmayan sleeping at the switch s.
uyanık olmayan sleeping at the switch s.
korkulu rüya görmektense uyanık kalmak evladır better be sure than sorry expr.
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir better safe than sorry expr.
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir better to be safe than sorry expr.
çok uyanık no flies on expr.
çok uyanık no flies on one expr.
çok uyanık no flies on somebody expr.
Medical
spontan soluyan uyanık hasta spontaneously breathing awake patient i.
uyanık hasta awake patient i.
uyanık sedasyon conscious sedation i.
yarı uyanık semicomatose s.
Anatomy
uyanık fakat rahatlamış ve uykulu olan kimsenin ensefalogramındaki normal beyin dalgası theta rhythm i.
uyanık fakat rahatlamış ve uykulu olan kimsenin ensefalogramındaki normal beyin dalgası theta wave i.
Psychology
uyanık bilinç waking consciousness i.
uyanık koma coma vigil i.
uyanık varsanı hypnopompic hallucinations i.
uyanık görülen canlı rüya wake initiated lucid dream i.
Physiology
genellikle uyanık bir gevşeme durumu ile ilişkilendirilen elektriksel ritim alpha i.
genellikle uyanık bir gevşeme durumu ile ilişkilendirilen elektriksel ritim alpha wave i.
genellikle uyanık bir gevşeme durumu ile ilişkilendirilen elektriksel ritim alpha rhythm i.
Religious
(hinduizm'de) uyanık olma jagra i.
ibadet olarak uyanık kalınan bir dini bayramın arifesi vigil i.
uyku saatleri sırasında uyanık kalma vigil i.
Slang
uyanık tip player (playa) (rap slang) i.
zeki/uyanık olmak know shit from shinola f.
zeki/uyanık olmak tell shit from shinola f.
uyanık olmak know one's ass from a hole in the ground f.
yarı uyanık half under s.
çok uyanık too far north s.
çok uyanık cunning as a dunny rat expr.
uyanık mısın? you up exclam.