varoş - Türkçe İngilizce Sözlük

varoş

"varoş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
General
varoş outskirts i.
Tom lives in a three-bedroom house on the outskirts of Boston.
Tom Boston'un varoşlarında üç yatak odalı bir evde yaşıyor.

More Sentences
varoş suburbs i.
I bought a house in the suburbs.
Varoşlarda bir ev aldım.

More Sentences
Common Usage
varoş suburb i.
General
varoş purlieu i.
varoş skirt i.
varoş faubourg i.
varoş subtopia i.
varoş slum i.
varoş barrio (isp) i.
varoş bustee i.
varoş skid road i.
varoş suburban s.
varoş lowbrowed s.
varoş low-lived s.
varoş suburban s.
Colloquial
varoş showbizzy s.
Politics
varoş suburb i.
Construction
varoş suburb i.
Social Sciences
varoş basti [india] i.
Archaic
varoş pourlieu i.
Slang
varoş skid row i.

"varoş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

Türkçe İngilizce
General
brezilya'da gecekondu veya varoş favela i.
varoş mahalle sakini slum dweller i.
varoş milyoneri slumdog millionaire i.
varoş kadın fishwife i.
varoş sınıf scum i.
varoş usulleri suburbia i.
varoş bölgeye ait inner-city s.
varoş bölge ile ilgili inner-city s.
varoş bölgede bulunan inner-city s.
varoş mahallede oturan suburb s.
varoş mahalleye özgü suburb s.
varoş mahalleye ait veya ilgili suburb s.
varoş mahallede oturan suburbial s.
varoş mahalleye özgü suburbial s.
varoş mahalleye ait veya ilgili suburbial s.
Colloquial
varoş gülü burbed out s.
varoş gülü gibi takmış takıştırmış/giyinip kuşanmış burbed out s.
Idioms
varoş/gecekondu mahallesi/muhiti other side of the tracks i.
varoş/gecekondu mahallesi/muhiti wrong side of the tracks i.
Politics
kentsel dönüşüm projesi kapsamında devletin şehrin fakir ve varoş semtlerindeki binaları yıkması slum clearance i.
Social Sciences
(hindistan) varoş basti i.
(hindistan) varoş busti i.
British Slang
marka giymeye çalışan varoş tip charver i.
Modern Slang
varoş davranma acting ghetto i.
varoş gibi davranma acting ghetto i.
varoş davranmak be acting ghetto f.
varoş gibi davranmak be acting ghetto f.