Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
worked
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"worked"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
worked
s.
çalışılan
Technical
2
Teknik
worked
s.
işlenik
3
Teknik
worked
s.
işlenmiş
"worked"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 78 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
get worked up
f.
galeyana gelmek
2
Genel
be worked up
f.
heyecanlı olmak
3
Genel
be worked up
f.
kızgın olmak
4
Genel
worked up
s.
heyecanlanmış
5
Genel
worked up
s.
öfkelenmiş
Colloquial
6
Konuşma Dili
worked up
s.
heyecanlanmış
7
Konuşma Dili
worked up
s.
endişeli
8
Konuşma Dili
worked up
s.
öfkelenmiş
9
Konuşma Dili
worked up
s.
telaşlı
10
Konuşma Dili
worked up about (something)
s.
(bir şeye) canını sıkkın
11
Konuşma Dili
worked up about (something)
s.
(bir konuda) gergin
12
Konuşma Dili
worked up about (something)
s.
(bir konuda) endişeli
13
Konuşma Dili
worked up about (something)
s.
(bir konuda) telaşlı
14
Konuşma Dili
worked up over (something)
s.
(bir şeye) canını sıkkın
15
Konuşma Dili
worked up over (something)
s.
(bir konuda) gergin
16
Konuşma Dili
worked up over (something)
s.
(bir konuda) endişeli
17
Konuşma Dili
worked up over (something)
s.
(bir konuda) telaşlı
18
Konuşma Dili
so my hints worked
expr.
demek imalarım işe yaradı
Idioms
19
Deyim
get worked up (about something)
f.
bir şeye canını sıkmak
20
Deyim
be worked up (about something)
f.
bir şeye canını sıkmak
21
Deyim
be worked up (over something)
f.
bir şeye canını sıkmak
22
Deyim
get oneself worked up (about something)
f.
bir şeye canını sıkmak
23
Deyim
get oneself worked up (over something)
f.
bir şeye canını sıkmak
24
Deyim
get worked up (over something)
f.
bir şeye canını sıkmak
25
Deyim
be worked up
f.
gergin olmak
26
Deyim
be worked up
f.
endişeli olmak
27
Deyim
be worked up
f.
telaşlı olmak
28
Deyim
be worked up about (something)
f.
(bir konuda) gergin olmak
29
Deyim
be worked up about (something)
f.
(bir konuda) endişeli olmak
30
Deyim
be worked up about (something)
f.
(bir konuda) telaşlı olmak
31
Deyim
be worked up over (something)
f.
(bir konuda) gergin olmak
32
Deyim
be worked up over (something)
f.
(bir konuda) endişeli olmak
33
Deyim
be worked up over (something)
f.
(bir konuda) telaşlı olmak
Speaking
34
Konuşma
you haven't worked in months
expr.
aylardır çalışmıyorsun
35
Konuşma
how long have you worked here?
expr.
burada ne kadar çalıştın?
36
Konuşma
that worked out really well
expr.
bu çok işe yaramıştı
37
Konuşma
I know how hard you worked for all of this
expr.
bütün bunlar için ne kadar çok çalıştığını biliyorum
38
Konuşma
I have worked here for six years
expr.
ben burada altı yıldır çalışıyorum
39
Konuşma
we worked on a case last night
expr.
dün gece bir dava üstünde çalıştık
40
Konuşma
she/he worked late last night
expr.
dün geç saate kadar çalıştı
41
Konuşma
she/he worked late last night
expr.
dün gece geç saate kadar çalıştı
42
Konuşma
it's really worked out
expr.
çok işime yaradı
43
Konuşma
that worked out great
expr.
çok işime yaradı
44
Konuşma
whatever he did worked
expr.
her ne yaptıysa işe yaramış
45
Konuşma
I worked on the weekend
expr.
haftasonu çalıştım
46
Konuşma
whatever she did worked
expr.
her ne yaptıysa işe yaramış
47
Konuşma
it worked
expr.
işe yaradı
48
Konuşma
I have never worked in turkey
expr.
türkiye'de hiç çalışmışlığım yok
49
Konuşma
I have never worked in turkey
expr.
türkiye'de hiç çalışmadım
Trade/Economic
50
Ticaret/Ekonomi
days worked
i.
çalışılmış günler
51
Ticaret/Ekonomi
considered hours worked
i.
çalışılmış gibi sayılan süreler
52
Ticaret/Ekonomi
hour worked
i.
çalışma süresi
53
Ticaret/Ekonomi
number of years worked
i.
çalışılan yıl sayısı
54
Ticaret/Ekonomi
number of days worked
i.
çalışılan gün sayısı
55
Ticaret/Ekonomi
considered hours worked
i.
çalışılmış sayılan saatler
56
Ticaret/Ekonomi
considered hours worked
i.
çalışılmış sayılan süreler
57
Ticaret/Ekonomi
considered hours worked
i.
çalışılmış gibi sayılan saatler
58
Ticaret/Ekonomi
hours worked
i.
çalışılan saatler
Technical
59
Teknik
alloyed hot-worked steel
i.
alaşımlı sıcak işlenmiş çelik
60
Teknik
unalloyed cold-worked steel
i.
alaşımsız soğuk işlenmiş çelik
61
Teknik
finely worked
i.
hassas taşlama
62
Teknik
worked metal
i.
işlenmiş metal
63
Teknik
worked penetration
i.
işlenmiş penetrasyon
64
Teknik
cold worked steel
i.
soğuk işlenik çelik
65
Teknik
hot-worked alloy
i.
sıcak işlenik alaşım
66
Teknik
hot-worked steel
i.
sıcak işlenik çelik
67
Teknik
hot-worked structure
i.
sıcak işlenik yapı
68
Teknik
cold worked structure
i.
soğuk işlenmiş yapı
69
Teknik
cold worked steel
i.
soğuk işlenmiş çelik
70
Teknik
cold worked
s.
soğuk işlenmiş
71
Teknik
hot-worked
s.
sıcak işlenik
72
Teknik
cold worked
s.
soğuk işlenik
73
Teknik
hot-worked
s.
sıcak işlenmiş
Computer
74
Bilgisayar
date worked
i.
çalışma tarihi
75
Bilgisayar
hours worked
expr.
çalışılan saatler
Mechanic
76
Mekanik
cold worked
s.
soğuk şekillendirilmiş
Slang
77
Argo
get worked up
f.
galeyana gelmek
78
Argo
I worked my ass off to be a good husband
expr.
iyi bir koca olabilmek için canımı dişime taktım
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of worked
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy