Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | yüklü para | considerable amount of money i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yüklü para cezası | hefty fine i. |
Genel | yüklü miktarda nakit para taşımak | carry a lot of cash f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | yüklü miktarda para akıtmak | pump in f. |
Idioms | ||
Deyim | birine yeterince (yüklü bir miktarda) para bırakmak | set somebody up for life f. |
Deyim | büyük/yüklü miktarda para kaybetmek | lose money hand over fist f. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | yüklü miktarda para | nut i. |
Ticaret/Ekonomi | şirket yöneticisinin şirketteki görevi sona erdiğinde kendisine yüklü bir para ödenmesi durumu | golden handshake i. |
Ticaret/Ekonomi | (sigorta şirketi, banka, emeklilik fonu) borsaya yüklü para yatırabilen büyük kuruluş | institution i. |
Slang | ||
Argo | yüklü miktarda para | poultice [australia] i. |