yankılanmak - Türkçe İngilizce Sözlük

yankılanmak

"yankılanmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yankılanmak echo f.
The room echoes with his voice.
Oda onun sesiyle yankılanıyor.

More Sentences
General
yankılanmak resound f.
This music resounds in my ears and has become the song of my life.
Bu müzik kulaklarımda yankılanıyor ve hayatımın şarkısı haline geldi.

More Sentences
Common Usage
yankılanmak rebound f.
General
yankılanmak reverberate f.
yankılanmak din f.
yankılanmak resonate f.
yankılanmak re-echo f.
yankılanmak reecho f.
yankılanmak boing f.
yankılanmak repercuss f.
yankılanmak reply f.
yankılanmak revoice f.
yankılanmak ring f.
yankılanmak roar f.
yankılanmak peal f.
yankılanmak sing f.
yankılanmak surrebound f.
Archaic
yankılanmak redouble f.
yankılanmak hurtle f.

"yankılanmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
(bir şeyde/yerde) yankılanmak resound through (something or some place) f.
Noise respects no frontiers; noise penetrates every wall and resounds through every space.
Gürültü hiçbir sınıra saygı duymaz; gürültü her duvarı deler ve her alanda yankılanır.

More Sentences
General
tekrar yankılanmak re-echo f.
ile yankılanmak echo with something f.
tekrar yankılanmak reecho f.
alçak ve derin bir sesle yankılanmak rumble f.
Phrasals
çınlamak/yankılanmak resound throughout something f.
ile yankılanmak reverberate with f.
-den yankılanmak reverberate through f.
-ile çınlamak/yankılanmak resound with f.
(bir şey/yer) boyunca yankılanmak resound through (something or some place) f.
(bir şeyde/yerde) baştan başa duyulmak/yankılanmak resound through (something or some place) f.
bir şey boyunca yankılanmak resound through something f.
bir şey boyunca yankılanmak resound throughout something f.
(bir şeyin/yerin) her yerinde yankılanmak resound throughout (something or some place) f.
(bir şey/yer) boyunca yankılanmak resound throughout (something or some place) f.
(bir şeyde/yerde) yankılanmak resound throughout (something or some place) f.
ile yankılanmak echo with f.
(bir ses vs.) ile yankılanmak echo with f.
-de yankılanmak resound through f.
baştan başa duyulmak/yankılanmak resound through f.
(bir şeyle) yankılanmak resound with (something) f.
(bir şeyden/bir yerden) yankılanmak reverberate through (something or some place) f.
(bir şeyin/bir yerin) her tarafında yankılanmak reverberate through (something or some place) f.
(bir şeyin/bir yerin) her tarafında yankılanmak reverberate throughout (something or some place) f.
(bir şeyle) yankılanmak reverberate with (something) f.
Idioms
(bir yer) bir ses vs. ile yankılanmak echo with something f.
Archaic
gürültüyle yankılanmak rebellow f.