Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
yasaklayan
"yasaklayan"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yasaklayan
enjoiner
i.
Law
2
Hukuk
yasaklayan
proscriptive
s.
"yasaklayan"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 41 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
abd'nin maine eyaletinde de yürürlükte olan, alkollü içeceklerin üretimini ve satışını yasaklayan yasalar
maine law
i.
2
Genel
(suç örgütünde, çetede) belirli faaliyetler hakkında konuşmayı veya bilgi ifşa etmeyi yasaklayan kural
omerta
i.
3
Genel
(suç örgütü, çete) belirli faaliyetler hakkında konuşmayı veya bilgi ifşa etmeyi yasaklayan yasa
omerta
i.
4
Genel
yasaklayan kimse
flemer
i.
5
Genel
köleliği yasaklayan
free-soil
s.
6
Genel
sigara içilmesini yasaklayan
smoke-free
s.
Colloquial
7
Konuşma Dili
1994-2011 arasında abd'de yürürlükte olan ve eşcinsellerin orduda görev almalarını yasaklayan fakat cinsel yönelimini gizli tutanlara karşı da ayrımcılığı önleyen bir kanun
don't ask, don't tell, don't harass, don't pursue
expr.
Idioms
8
Deyim
eşcinsel askerlerin cinsel kimlikleri hakkında konuşmasını yasaklayan kanun
dadt (don't ask, don't tell)
kısalt.
Trade/Economic
9
Ticaret/Ekonomi
fiyatları yükseltmek veya rekabeti önlemek üzere uygulamaları yasaklayan yasal düzenlemeler
antitrust legislation
i.
10
Ticaret/Ekonomi
senedin başkasına devrini yasaklayan ciro
restrictive endorsement
i.
11
Ticaret/Ekonomi
senedin ciro ile devredilmesini yasaklayan ciro
restrictive indorsement
i.
12
Ticaret/Ekonomi
fiyatları yükseltecek veya rekabeti önleyecek uygulamaları yasaklayan yasal düzenleme
antitrust law
i.
13
Ticaret/Ekonomi
fiyatları yükseltecek veya rekabeti önleyecek uygulamaları yasaklayan yasal düzenlemeler
antitrust laws
i.
14
Ticaret/Ekonomi
satıcının belirli markalara ait ürünleri üreticinin belirlediği minimum fiyatın altında satmasını yasaklayan anlaşmaya dair
fair-trade
s.
15
Ticaret/Ekonomi
asgari bir fiyatın altında satışı yasaklayan
protecting
s.
Law
16
Hukuk
tecavüz mağdurunun olaydan önceki cinsel yaşamına ilişkin detayların delil olarak kullanımını yasaklayan veya sınırlandıran yasa
rape shield law
i.
17
Hukuk
bir kişinin malvarlığını yurtdışına çıkarmasını yasaklayan karar
mareva injunction
i.
18
Hukuk
bir kişinin malvarlığını yurtdışına çıkarmasını yasaklayan karar
freezing order
i.
19
Hukuk
bir kişinin malvarlığını yurtdışına çıkarmasını yasaklayan karar
mareva regime
i.
20
Hukuk
bir kişinin malvarlığını yurtdışına çıkarmasını yasaklayan karar
mareva order
i.
21
Hukuk
dava hakkında medyaya konuşmayı yasaklayan emir
gag order
i.
22
Hukuk
haksız yakalama ya da tutuklamayı yasaklayan kanun
habeas corpus act
i.
23
Hukuk
haksız tutuklamayı yasaklayan kanun
habeas corpus act
i.
24
Hukuk
haksız yakalamayı yasaklayan kanun
habeas corpus act
i.
25
Hukuk
içkiyi yasaklayan kanun
blue law
i.
26
Hukuk
kısmi doğum kürtajını yasaklayan yasa
partial-birth abortion ban act
i.
27
Hukuk
kişinin memurluk gibi görevlerde çalışmasını yasaklayan suç
flagrant offence
i.
28
Hukuk
kişinin memurluk gibi görevlerde çalışmasını yasaklayan suç
flagrant offense
i.
29
Hukuk
toplumun refahını tehdit eden maddelerin tüketimini yasaklayan kanunlar
sumptuary laws
i.
30
Hukuk
toplumun refahını tehdit eden maddelerin tüketimini yasaklayan kanunlar
sumptuariae leges
i.
31
Hukuk
bir konunun tartışılmasını yasaklayan emir veya kural
gag
i.
32
Hukuk
bir davanın medyada tartışılmasını yasaklayan emir
gagging-order
i.
33
Hukuk
alkollü içecekleri yasaklayan kanun
dry law
i.
34
Hukuk
müdahale gerektiren sivil faaliyetlerine doğrudan kara ve hava kuvveti katılımını yasaklayan federal yasa
posse comitatus
i.
Politics
35
Siyasal
antarktika'ya atık boşaltılmasını ve nükleer deneyleri yasaklayan uluslararası bir anlaşma
antarctic treaty
i.
Biology
36
Biyoloji
uyarıcıya yanıt olarak hücre zarından geçişe izin veren veya geçişi yasaklayan molekül veya molekül parçası
gate
i.
Social Sciences
37
Sosyal Bilimler
kadınların düşük sosyal statülü erkekle evlenmelerini yasaklayan gelenek
hypergamy
i.
History
38
Tarih
yabancıların antik sparta'da ikametini yasaklayan ve onları sınır dışı eden bir uygulama
xenelasia
i.
39
Tarih
eşlerin erkeğe halk etkinliklerinde eşlik etmesini yasaklayan antik yunan geleneği
hetaerism
i.
Military
40
Askeri
genişletilmiş nükleer denemeleri yasaklayan antlaşma
comprehensive test ban treaty
i.
Printery
41
Matbaa
ingiltere’deki yayıncılar ve kitapçılar arasında yapılan ve 1995’e kadarki dönemde kitapçıların kitapçılarda satılan kitapların fiyatını düşürmesini yasaklayan eski bir anlaşma
net book agreement
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yasaklayan
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy