|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
zararsız kılan |
overpowering i.
|
|
2 |
Genel |
zararsız yalan |
a white lie i.
|
|
3 |
Genel |
zararsız yalan |
fib i.
|
|
4 |
Genel |
zararsız yalan |
white lie i.
|
|
5 |
Genel |
zararsız ışık |
safelight i.
|
|
|
6 |
Genel |
zararsız kimse |
innocent i.
|
|
7 |
Genel |
zararsız eğlence |
innocent amusement i.
|
|
8 |
Genel |
zararsız geçiş hakkı |
innocents passage i.
|
|
9 |
Genel |
zararsız hale getirme |
disarmament i.
|
|
10 |
Genel |
mayını zararsız hale getirme |
mine disposal i.
|
|
11 |
Genel |
zararsız kılma |
overpowering i.
|
|
12 |
Genel |
zararsız yalan |
tarradiddle i.
|
|
13 |
Genel |
zararsız testler |
non-destructive testing i.
|
|
14 |
Genel |
saldırgan görünen ama aslında zararsız olan (ordu) |
paper tiger i.
|
|
15 |
Genel |
avcı türlerin tadını sevmedikleri veya kendileri için zehirli olan bir hayvanla karıştırması sonucu avlanmaktan kurtulan, genellikle yenilebilir ve zararsız hayvan |
mimic i.
|
|
16 |
Genel |
rahatsız edici ancak zararsız şey |
hijinks i.
|
|
17 |
Genel |
zararsız kimse |
innocence i.
|
|
18 |
Genel |
zararsız şey |
innocuity i.
|
|
19 |
Genel |
zararsız hale getirme |
disarmature [obsolete] i.
|
|
20 |
Genel |
eğlenceli ve zararsız yaramazlık |
skylark i.
|
|
21 |
Genel |
zararsız hale getirmek |
disarm f.
|
|
22 |
Genel |
zararsız hale getirmek |
pare somebody's claws f.
|
|
23 |
Genel |
zararsız duruma getirmek |
disarm f.
|
|
24 |
Genel |
zararsız hale getirmek |
overpower f.
|
|
25 |
Genel |
zararsız hale getirmek |
render something harmless f.
|
|
26 |
Genel |
zararsız hale sokmak |
make something harmless f.
|
|
27 |
Genel |
zararsız hale sokmak |
render something harmless f.
|
|
28 |
Genel |
zararsız kılmak |
make something harmless f.
|
|
29 |
Genel |
zararsız kılmak |
render something harmless f.
|
|
30 |
Genel |
zararsız hale getirmek |
make something harmless f.
|
|
31 |
Genel |
zararsız hale getirmek |
immunize f.
|
|
32 |
Genel |
zararsız hale getirmek |
immunise f.
|
|
33 |
Genel |
etkisini veya şiddetini (zararsız seviyelere) düşürmek |
control f.
|
|
34 |
Genel |
kadar zararsız |
as harmless as s.
|
|
35 |
Genel |
iklim zararsız |
climate neutral s.
|
|
36 |
Genel |
zararsız hale getiren |
disarming s.
|
|
37 |
Genel |
çevreye zararsız |
environmentally benign s.
|
|
38 |
Genel |
zararsız bir şekilde |
harmlessly zf.
|
|
39 |
Genel |
zararsız bir şekilde |
unharmfully zf.
|
|
Phrasals |
|
40 |
Öbek Fiiller |
(bilgisayar programcılığında) bir koddan bir unsuru çıkarıp yerine zararsız fakat gereksiz bir bilgi koymak |
dummy out f.
|
|
Colloquial |
|
41 |
Konuşma Dili |
saftirik/zararsız adam |
quality joe i.
|
|
Idioms |
|
42 |
Deyim |
felakete yol açan zararsız eylem/karar |
a camel's nose (under the tent) i.
|
|
43 |
Deyim |
daha büyük, istenmeyen bir duruma yol açabilecek küçük, zararsız eylem |
a camel's nose (under the tent) i.
|
|
44 |
Deyim |
zararsız hale getirmek |
pull one's teeth f.
|
|
45 |
Deyim |
tehlikeli/düşmanca bir şeyi zararsız hale getirmek |
take the teeth out of f.
|
|
|
46 |
Deyim |
zararsız hale getirmek |
declaw f.
|
|
47 |
Deyim |
zararsız hale getirmek |
draw the fangs f.
|
|
Law |
|
48 |
Hukuk |
zararsız vukuat |
non-hazardous events i.
|
|
Technical |
|
49 |
Teknik |
beklenmedik zararsız kapanış |
orderly close-down i.
|
|
50 |
Teknik |
otomatik zararsız kapanma |
graceful shutdown i.
|
|
Computer |
|
51 |
Bilgisayar |
otomatik zararsız kapanma |
graceful shutdown i.
|
|
52 |
Bilgisayar |
zararsız ve uygun içeriklere sahip olduğu varsayılan internet sitelerinin listesi |
white list i.
|
|
Informatics |
|
53 |
Bilişim |
zararsız virüs |
nondestructive virus i.
|
|
Construction |
|
54 |
İnşaat |
betona zararsız |
nonaggressive s.
|
|
Medical |
|
55 |
Medikal |
hastanın zararlı olduğuna şartlanmasından ötürü hastalık semptomları yaratan zararsız ilaç/madde |
nocebo i.
|
|
56 |
Medikal |
hücrelerin zararsız bir biçimde ortadan kaldırılması |
safe disposal of cells i.
|
|
57 |
Medikal |
genellikle zararsız olup konakçı canlının hastalığa direnci düşünce patojenik hale gelebilen mikroorganizmanın sebep olduğu (enfeksiyon) |
opportunist s.
|
|
58 |
Medikal |
genellikle zararsız olup konakçı canlının hastalığa direnci düşünce patojenik hale gelebilen mikroorganizmaya ait |
opportunistic s.
|
|
59 |
Medikal |
genellikle zararsız olup konakçı canlının hastalığa direnci düşünce patojenik hale gelebilen mikroorganizma kaynaklı (enfeksiyon) |
opportunistic s.
|
|
Pathology |
|
60 |
Patoloji |
rahim boynunda genellikle zararsız doku büyümesi şeklinde görülen tümörler |
cervical polyps i.
|
|
61 |
Patoloji |
genellikle zararsız olup konakçı canlının hastalığa direnci düşünce patojenik hale gelebilen bir mikroorganizma veya virüsün sebep olduğu enfeksiyon |
opportunistic infection i.
|
|
Pharmaceutics |
|
62 |
Eczacılık |
kimyasallar vasıtasıyla zararsız hale getirilmiş ve bağışıklığı harekete geçirmekte kullanılan bir bakteriyel toksin madde |
toxoid i.
|
|
63 |
Eczacılık |
kimyasallar vasıtasıyla zararsız hale getirilmiş ve bağışıklığı harekete geçirmekte kullanılan bir bakteriyel toksin madde |
anatoxin i.
|
|
Chemistry |
|
64 |
Kimya |
istenmeyen maddeleri çıkarmak veya zararsız hale getirmek için kullanılan madde |
scavenger i.
|
|
Biology |
|
65 |
Biyoloji |
laboratuvar koşullarında zararsız veya daha az virülan hale gelme süreci |
attenuation i.
|
|
66 |
Biyoloji |
retiküloendotelyal sistemi zararsız malzemelerle doldurarak fagositik becerilerini azaltma süreci |
blackade i.
|
|
67 |
Biyoloji |
başka bir böceğin yuvasında zararsız şekilde yaşayan veya üreyen böcek |
guest i.
|
|
68 |
Biyoloji |
çoğunlukla zararsız çürükçüllerden oluşan, micrococcaceae familyasına mensup bir bakteri cinsi |
sarcina i.
|
|
69 |
Biyoloji |
zararsız (mikroorganizma) |
avirulent s.
|
|
70 |
Biyoloji |
genellikle zararsız olup konakçı canlının hastalığa direnci düşünce patojenik hale gelebilen mikroorganizmaya ait |
opportunist s.
|
|
71 |
Biyoloji |
genellikle zararsız olup konakçı canlının hastalığa direnci düşünce patojenik hale gelebilen mikroorganizma ile ilişkili |
opportunist s.
|
|
72 |
Biyoloji |
genellikle zararsız olup konakçı canlının hastalığa direnci düşünce patojenik hale gelebilen mikroorganizmaya ait |
opportunistic s.
|
|
73 |
Biyoloji |
genellikle zararsız olup konakçı canlının hastalığa direnci düşünce patojenik hale gelebilen mikroorganizma ile ilişkili |
opportunistic s.
|
|
Marine Biology |
|
74 |
Deniz Biyolojisi |
kuzeye özgü, planktonla beslenip yavaş yüzen büyük ve zararsız bir köpek balığı |
basking shark (cetorhinus maximus) i.
|
|
75 |
Deniz Biyolojisi |
tropik sularda bulunan zararsız bir köpekbalığı |
basking shark (rhincodon typus) i.
|
|
76 |
Deniz Biyolojisi |
tropik sularda bulunan zararsız bir köpekbalığı |
whale shark (rhincodon typus) i.
|
|
77 |
Deniz Biyolojisi |
küçük, zararsız bir çekiçbaşlı köpekbalığı |
bonnet head i.
|
|
78 |
Deniz Biyolojisi |
küçük, zararsız bir çekiçbaşlı köpekbalığı |
sphyrna tiburio i.
|
|
Zoology |
|
79 |
Zooloji |
kocaman olmasına rağmen sakin ve zararsız olan hayvan |
gentle giant i.
|
|
Botanic |
|
80 |
Botanik |
insanlar için zararsız bir zehir üreten, yaprak dökmeyen bir güney amerika bitkisi |
barbasco (jacquinia barbasco) i.
|
|
81 |
Botanik |
insanlar için zararsız bir zehir üreten çeşitli güney amerika bitkilerine verilen ad |
barbasco i.
|
|
Geology |
|
82 |
Jeoloji |
cocuklara zararsız |
childproof s.
|
|
Military |
|
83 |
Askeri |
bombaları zararsız hale getirme birliği |
bomb disposal unit i.
|
|
84 |
Askeri |
hava savunma topçusunun zararsız veya tesirsiz hale getirilmesi |
anti-aircraft artillery neutralization i.
|
|
85 |
Askeri |
hava savunma topçusunun zararsız hale getirilmesi |
flak neutralization i.
|
|
86 |
Askeri |
izlenen unsurun zararsız hale getirilmesi |
neutralize track i.
|
|
87 |
Askeri |
mayını zararsız hale getirme |
mine disposal i.
|
|
88 |
Askeri |
mayının zararsız hale getirilmesi |
mine neutralisation i.
|
|
89 |
Askeri |
limpet mayınını zararsız hale getirme cihazı |
limpet mine disposal equipment i.
|
|
90 |
Askeri |
mayını zararsız hale getirme |
mine neutralisation i.
|
|
91 |
Askeri |
zararsız geçiş |
innocent passage i.
|
|
92 |
Askeri |
patlayıcı mayınları zararsız duruma getirip araziyi temizleme |
mine-clearing i.
|
|
93 |
Askeri |
zararsız hale getirmek |
overpower f.
|
|
Reptiles |
|
94 |
Sürüngenler |
amerika'nın güney batısında görülen büyük zararsız bir yılan |
red rat snake (pantherophis guttatus) i.
|
|
95 |
Sürüngenler |
birleşik devletler'in güneydoğusundaki ağaçlık bölgelerde yaşayan zararsız bir yılan |
red-bellied snake (storeria occipitamaculata) i.
|
|
96 |
Sürüngenler |
küçük ve zararsız bir ot yılanı |
viperine grass snake (natrix maura) i.
|
|
97 |
Sürüngenler |
yaygın ve zararsız bir kral yılanı |
thunder snake (lampropeltis triangulum) i.
|
|
98 |
Sürüngenler |
sıcak bölgelerde yaygın bulunan zararsız bir kertenkele familyası |
anguid lizard i.
|
|
99 |
Sürüngenler |
abd'nin kuzeydoğusunda görülen büyük, zararsız bir yılan |
corn snake (elaphe guttata) i.
|
|
100 |
Sürüngenler |
amerika'nın kuzeyinde bulunan büyük ve zararsız bir yılan |
black rat snake (elaphe obsoleta) i.
|
|
101 |
Sürüngenler |
kırbaç yılanıgiller familyasına mensup, kamçılı yılan gibi zararsız yeni dünya yılanlarını kapsayan bir cins |
masticophis i.
|
|
102 |
Sürüngenler |
kırbaç yılanıgiller familyasına mensup, kamçılı yılan gibi zararsız yeni dünya yılanlarını kapsayan bir cins |
genus masticophis i.
|
|
103 |
Sürüngenler |
güney amerika'ya özgü uzun, parlak yeşil renkli ve zararsız bir ağaç yılanı |
whip snake i.
|
|
104 |
Sürüngenler |
güney amerika'ya özgü uzun, parlak yeşil renkli ve zararsız bir ağaç yılanı |
emerald whip snake i.
|
|
105 |
Sürüngenler |
güney amerika'ya özgü uzun, parlak yeşil renkli ve zararsız bir ağaç yılanı |
philodryas viridissimus i.
|
|
106 |
Sürüngenler |
güney amerika'ya özgü uzun, parlak yeşil renkli ve zararsız bir ağaç yılanı |
whipsnake i.
|
|
107 |
Sürüngenler |
güney amerika'ya özgü uzun, parlak yeşil renkli ve zararsız bir ağaç yılanı |
whip-snake i.
|
|
108 |
Sürüngenler |
güney amerika'ya özgü uzun, parlak yeşil renkli ve zararsız bir ağaç yılanı |
philodryas viridissimus i.
|
|
109 |
Sürüngenler |
kuzey amerika'ya özgü, rahatsız edildiğinde başını veya boynunu şişirip ölü taklidi yapan zararsız bir yılan |
puff adder i.
|
|
110 |
Sürüngenler |
kuzey amerika'ya özgü, rahatsız edildiğinde başını veya boynunu şişirip ölü taklidi yapan zararsız bir yılan |
sand viper i.
|
|
111 |
Sürüngenler |
çeşitli zararsız kuzey amerika yılanlarına verilen ad |
hoop snake i.
|
|
112 |
Sürüngenler |
abd'nin güneydoğusuna özgü köstebekleri avlayan zararsız bir yılan |
brown king snake (lampropeltis rhombomaculata) i.
|
|
113 |
Sürüngenler |
orta amerika'ya özgü zararsız bir kertenkele |
galliwasp (diploglossus monotropis) i.
|
|
114 |
Sürüngenler |
jamaika'ya özgü zararsız bir kertenkele |
galliwasp (diploglossus monotropis) i.
|
|
115 |
Sürüngenler |
güney amerika, hindistan, avustralya, afrika ve kuzey amerika'da yaşayan zararsız ağaç yılanlarını içeren bir cins |
dendrophis i.
|
|
116 |
Sürüngenler |
kırbaç yılanıgiller familyasına mensup dipsas cinsi zararsız yılanlara verilen ad |
dipsas i.
|
|
117 |
Sürüngenler |
amerika'ya özgü büyük ve zararsız bir yılan |
prairie snake (masticophis flavigularis) i.
|
|
118 |
Sürüngenler |
avrupa'ya özgü zararsız bir yılan |
smooth snake (coronella austriaca) i.
|
|
Slang |
|
119 |
Argo |
zararsız kimse |
sook i.
|
|