Geçmiş

zoraki

"zoraki" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 26 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	zoraki	forced s.
2	Yaygın Kullanım	zoraki	constrained s.
General
3	Genel	zoraki	studied s.
4	Genel	zoraki	constrained s.
5	Genel	zoraki	contrived s.
6	Genel	zoraki	strained s.
7	Genel	zoraki	farfetched s.
8	Genel	zoraki	ghastly s.
9	Genel	zoraki	stiff s.
10	Genel	zoraki	scarce s.
11	Genel	zoraki	far-fetched s.
12	Genel	zoraki	unwilling s.
13	Genel	zoraki	reluctant s.
14	Genel	zoraki	agonistic s.
15	Genel	zoraki	agonistical s.
16	Genel	zoraki	captive s.
17	Genel	zoraki	recherche [french] s.
18	Genel	zoraki	nonnatural s.
19	Genel	zoraki	brittle s.
20	Genel	zoraki	willy nilly zf.
21	Genel	zoraki	forcedly zf.
22	Genel	zoraki	reluctantly zf.
23	Genel	zoraki	barely zf.
Colloquial
24	Konuşma Dili	zoraki	on sufferance expr.
Trade/Economic
25	Ticaret/Ekonomi	zoraki	involuntary s.
Archaic
26	Eski Kullanım	zoraki	compulsive s.

"zoraki" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	zoraki dinleyiciler	captive audience i.
2	Genel	zoraki evlilik	forced marriage i.
3	Genel	zoraki gülümseme	tight smile i.
4	Genel	iki taraf arasındaki zoraki birleşim	shotgun marriage i.
5	Genel	zoraki geri vermek	disgorge f.
6	Genel	zoraki anlatmak	cough up f.
7	Genel	zoraki gülmek	force a laugh f.
8	Genel	(bir şeyden) zoraki vazgeçmek	disgorge f.
9	Genel	zoraki iş yaptırılmış	coerced s.
10	Genel	zoraki/zorlama	far-fetched s.
11	Genel	zoraki olmayan	uncontrived s.
12	Genel	zoraki olmayan	unstrained s.
13	Genel	zoraki olmayan	indeterminate s.
14	Genel	zoraki olmayan	fashionless s.
15	Genel	zoraki bir şekilde	strainedly zf.
16	Genel	zoraki bir şekilde	hokily zf.
17	Genel	zoraki olmadan	unforcedly zf.
Colloquial
18	Konuşma Dili	zoraki razı eden kişi	arm-twister i.
19	Konuşma Dili	zoraki gülümseme	crooked smile i.
20	Konuşma Dili	zoraki yapmak	do something willy-nilly f.
21	Konuşma Dili	(birine) zoraki yüklenmiş	upon (one) s.
Idioms
22	Deyim	zoraki gülümseme	plastic grin i.
23	Deyim	zoraki gülümseme	plastic smile i.
24	Deyim	birine ısrarla/zoraki bir şey yaptıran kimse	arm-twister i.
25	Deyim	zoraki davranmak	bite the biscuit f.
Trade/Economic
26	Ticaret/Ekonomi	zoraki satış	compulsory sale i.
Politics
27	Siyasal	zoraki göç	forced emigration i.
Computer
28	Bilgisayar	zoraki satırbaşları	forced line breaks i.
Literature
29	Edebiyat	17. yüzyıl italyan edebiyatında zoraki karşıtlıklar ve süslü metaforlar içeren bir üslup	marinism i.