grandmother - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
grandmother büyükanne n.
  • Such a grandmother would be done for.
  • Böyle bir büyükannenin işi bitmiş olurdu.
  • Grandmothers can chat online with their grandchildren – I am an expert at it.
  • Büyükanneler torunlarıyla online sohbet edebilirler, ki ben bu konuda uzmanım.
  • He assured his grandmother that 'yes, I love green peas, but I don't eat them'.
  • Büyükannesine 'evet, yeşil bezelyeyi seviyorum ama yemiyorum' diye güvence verdi.
Show More (336)
grandmother anneanne n.
  • Some grandmothers bake pies - and some of them trade to be millionaires.
  • Bazı anneanneler turta pişirir; bazıları da milyoner olmak için ticaret yapar.
  • My grandmother gets up early.
  • Anneannem erken kalkar.
  • My grandmother can fly.
  • Anneannem uçabilir.
Show More (20)
grandmother büyük anne n.
  • This is a picture of my grandmother.
  • Bu büyük annemin resmi.
  • She is very attentive to her grandmother.
  • Büyük annesine karşı çok naziktir.
  • Your voice reminds me of my late grandmother.
  • Senin sesin bana rahmetli büyük annemi hatırlatıyor.
Show More (19)
grandmother babaanne n.
  • He lives with his grandmother.
  • Babaannesiyle birlikte yaşıyor.
  • How old is your grandmother?
  • Babaannen kaç yaşında?
  • My grandmother is able to fly.
  • Babaannem uçabilir.
Show More (6)
grandmother nine n.
  • Today's my grandmother's birthday.
  • Bugün ninemin doğum günü.
  • My grandmother has become old.
  • Ninem yaşlandı.
  • My grandmother is still very active at eighty-five.
  • Ninem seksen beş yaşında hala çok aktif.
Show More (5)