commit - Türkisch Englisch Wörterbuch

commit

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "commit" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 54 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
commit v. işlemek (suç vb)
The only crime they have committed is to endorse a referendum on democracy.
İşledikleri tek suç demokrasi referandumuna destek vermektir.

More Sentences
General
commit v. yapmak
They know full well that they should not commit these acts.
Bu eylemleri yapmamaları gerektiğini çok iyi biliyorlar.

More Sentences
commit v. suç işlemek
He was falsely accused of committing arson.
Haksız yere kundakçılık suçu işlemekle suçlandı.

More Sentences
commit v. adamak
Firstly, we want Europe to commit itself to playing a leading role in global affairs.
İlk olarak, Avrupa'nın küresel meselelerde öncü bir rol oynamaya kendini adamasını istiyoruz.

More Sentences
commit v. söz vermek
The new sheriff is committed to reducing crime in the town.
Yeni şerif kasabadaki suç oranını azaltacağına söz verdi.

More Sentences
commit v. teslim etmek
They will not commit themselves.
Kendilerini teslim etmeyecekler.

More Sentences
commit v. kalkışmak
Tom has tried to commit suicide before.
Tom daha önce de intihara kalkışmıştı.

More Sentences
commit v. taahhüt etmek
We must commit to giving our utmost support, financial and otherwise, to achieve this.
Bunu başarmak için mali ve diğer konularda elimizden gelen desteği vermeyi taahhüt etmeliyiz.

More Sentences
commit v. zorunda kalmak
The torture made him confess to crimes he had not committed.
İşkence yüzünden işlemediği suçları itiraf etmek zorunda kaldı.

More Sentences
commit v. bağlanmak
Henry thinks it is too soon to commit, but his girlfriend thinks otherwise.
Henry bağlanmak için çok erken olduğunu düşünse de kız arkadaşı aksi düşüncede.

More Sentences
commit v. duruşmaya çıkmak
Daniel was committed for trial yesterday at the district court.
Daniel dün bölge mahkemesinde duruşmaya çıkarıldı.

More Sentences
commit v. yatırmak
We committed my brother to the hospital last night.
Ağabeyimi dün gece hastaneye yatırdık.

More Sentences
Law
commit v. taahhüt etmek
It has managed to commit all the available funds in thirteen Member States.
On üç Üye Devlette mevcut tüm fonları taahhüt etmeyi başarmıştır.

More Sentences
commit v. yapmak
Indeed I believe the Commission is committed to such a review.
Gerçekten de Komisyonun böyle bir inceleme yapmaya kararlı olduğuna inanıyorum.

More Sentences
Common Usage
commit v. işlemek
General
commit v. önermek
commit v. söz vererek bağlamak
commit v. emanet etmek
commit v. vaat etmek
commit v. tevdi etmek
commit v. vadetmek
commit v. görev vermek
commit v. üstlenmek
commit v. havale etmek
commit v. resmi olarak bir yere kapatmak (ruh sağlığı tesisi)
commit v. resmi olarak gözaltında tutmak (ruh sağlığı tesisi)
commit v. tasfiye etmek üzere bir yere koymak
commit v. güvende tutmak için bir yere koymak
commit v. kalıcı bir formda bırakmak
commit v. saklamak için kaydetmek
commit v. tehlikeye atmak
commit v. fikrini ifade etmek
commit v. görüşünü belirtmek
commit v. ileride kullanmak üzere ayırmak
commit v. muhafaza etmek üzere ayırmak
commit v. irade etmek
commit v. (zaman, para vb.) ayırmak
commit v. (suç vb.) işlemek
Trade/Economic
commit v. yatırım yapmak
Law
commit v. ifa etmek
commit v. irtikap etmek
commit v. ilzam etmek
commit v. icra etmek
commit v. (kanun teklifini, tasarıyı) komiteye havale etmek
Computer
commit n. işleme
commit n. kalıcı değişiklik yapma
commit v. kaydı güncellemek
commit expr. teslim et
commit expr. yap
Military
commit n. bir veya daha fazla hava önleme füzesinin veya sam filosunun hedef hattını kesmeye tahsis edilmesi
commit v. (askeri kuvvetlere) harekete geçmelerini emretmek
Card
commit n. eski bir fransız kart oyunu
commit n. eski bir fransız kart oyunundan türemiş bir amerikan kart oyunu
Ottoman Turkish
commit v. irtikap etmek

Bedeutungen, die der Begriff "commit" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 160 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
commit suicide v. intihar etmek
There are still strange cases of people committing suicide while in police custody.
Polis gözetimindeyken intihar eden insanlarla ilgili hala garip vakalar var.

More Sentences
General
commit an offence v. suç işlemek
Sami committed an offence.
Sami bir suç işledi.

More Sentences
commit murder v. cinayet işlemek
What's his motive for committing murder?
Onun cinayeti işleme sebebi nedir?

More Sentences
commit a murder v. cinayet işlemek
Dan was accused of committing a murder.
Dan bir cinayet işlemekle suçlandı.

More Sentences
commit [obsolete] v. bağlamak
This is an own-initiative report which does not impose a policy or commit us to specific measures.
Bu, bir politika dayatmayan ya da bizi belirli tedbirlere bağlamayan bir kendi inisiyatif raporudur.

More Sentences
Phrasals
commit (someone or something) to (something) v. (birini/bir şeyi bir şeye) adamak
And he is committed to a better future for the French people.
Ve kendini Fransız halkı için daha iyi bir geleceğe adamıştır.

More Sentences
Idioms
(make/commit) a faux pas v. gaf yapmak
He committed a faux pas when he asked whether she was pregnant.
Hamile olup olmadığını sorarak bir gaf yaptı.

More Sentences
(make/commit) a faux pas v. pot kırmak
He committed a faux pas when he asked whether she was pregnant.
Onun hamile olup olmadığını sorduğunda pot kırdı.

More Sentences
Law
commit murder v. cinayet işlemek
The man committed murder.
Adam cinayet işledi.

More Sentences
commit a crime v. suç işlemek
Fadil asked Dania to commit a crime.
Fadıl, Dania'dan bir suç işlemesini istedi.

More Sentences
commit adultery v. zina yapmak
The penis is what commits adultery.
Zinayı yapan penistir.

More Sentences
Politics
commit war crime v. savaş suçu işlemek
Is it really more important to allow American soldiers to commit war crimes than to build a safer world?
Amerikan askerlerinin savaş suçu işlemesine izin vermek, daha güvenli bir dünya inşa etmekten gerçekten daha mı önemli?

More Sentences
Common Usage
commit an offense v. suç işlemek
General
commit a crime v. cürüm işlemek
commit sin v. günah işlemek
commit a serious crime v. ağır suç işlemek
commit oneself v. fikrini söylemek
commit one's prestige v. itibarıyla oynamak
commit a sin v. günaha girmek
commit to memory v. ezberlemek
commit oneself v. ne düşündüğünü söylemek (bir konuda)
commit perjury v. yalan yere yemin etmek
commit suicide v. canına kıymak
commit oneself to v. söz vermek
commit murder v. adam vurmak
commit to prison v. hapse mahkum etmek
commit a murder v. elini kana bulamak
commit a theft v. hırsızlık yapmak
commit an error v. hata işlemek
commit an error v. hata yapmak
commit to paper v. yazmak
commit to the ground v. gömmek
commit a sin v. günah işlemek
commit to the ground v. toprağa vermek
commit a fault v. kabahat etmek
commit to writing v. yazmak
commit a foul v. hata yapmak
commit an illegal act v. suç işlemek
commit to prison v. hapsetmek
commit memory v. ezberlemek
commit a serious offense v. ağır suç işlemek
commit to paper v. kaleme almak
commit adultery v. eşini aldatmak
commit violence v. şiddet göstermek
commit violence v. şiddet uygulamak
commit suicide v. canına kastetmek
commit violation v. ihlalde bulunmak
commit oneself v. görev edinmek
commit hara-kiri v. harakiri yapmak
commit arson v. kundakçılık yapmak
commit arson v. kasıtlı yangın çıkarmak
commit oneself to v. kendini adamak
commit to someone v. (evlenerek) birisine bağlanmak
commit blunder v. hata/gaf yapmak
commit perjury v. yalan beyanda bulunmak
commit a red light violation v. kırmızı ışık ihlalinde bulunmak
commit suicide v. kendini öldürmek
commit a robbery v. soygun yapmak
try to commit suicide v. intihara teşebbüs etmek
be convicted of two counts of murder and two counts of conspiracy to commit murder v. iki cinayet işlemekten ve iki cinayet tasarlamaktan suçlu bulunmak
commit an impiety v. tanrılara karşı saygısızlık etmek
commit [obsolete] v. birleştirmek
Phrasals
commit something to memory v. bir şeyleri ezberlemek
commit something to memory v. bir şeyleri aklına kazımak
commit oneself on something v. bir şeyi yapmaya karar/söz vermek
commit oneself to something v. kendisini adamak
commit oneself on something v. kendini bir şey yapmaya adamak
commit (oneself or something) for (something) v. (kendinin/bir şeyin bir şeye) dahil olmasını kabul etmek
commit (oneself or something) for (something) v. (kendini/bir şeyi bir şeye) adamak
commit (oneself or something) for (something) v. (kendinin/bir şeyin bir şeye) katılacağını taahhüt etmek
commit (oneself or something) for (something) v. (kendinin/bir şeyin bir şeye) katılacağına dair söz vermek
commit (oneself or something) for (something) v. (kendini/bir şeyi bir şey) için tahsis etmek
commit (oneself or something) for (something) v. (vaktini/bir şeyi bir şeye) ayırmak
commit someone or something for something v. birinin/bir şeyin bir şeye dahil olmasını kabul etmek
commit someone or something for something v. birini/bir şeyi bir şeye adamak
commit someone or something for something v. birinin/bir şeyin bir şeye katılacağını taahhüt etmek
commit someone or something for something v. birinin/bir şeyin bir şeye katılacağına dair söz vermek
commit someone or something for something v. birini/bir şeyi bir şey için tahsis etmek
commit someone or something for something v. vaktini/bir şeyi bir şeye ayırmak
commit oneself to someone or something v. kendini birine/bir şeye adamak
commit oneself to someone or something v. birine/bir şeye sadık olmak
commit someone or something to something v. birini/bir şeyi bir şeye tahsis etmek
commit someone or something to something v. birini/bir şeyi bir şeye vermek
commit (someone or something) to (something) v. (bir şeyi) yapmaya karar/söz vermek
commit (someone or something) to (something) v. (bir şeyi) kabul etmek
commit (someone or something) to (something) v. (bir şeye) razı olmak
commit (someone or something) to (something) v. (özel bir ilişkiye) girmek
commit (someone or something) to (something) v. (özel bir ilişkiye) başlamak
commit (someone or something) to (something) v. (özel bir ilişkiye) kendini adamak/bırakmak
commit (someone or something) to (something) v. birine bağlanmak
commit for v. -e dahil olmasını kabul etmek
commit for v. '-e adamak
commit for v. '-e katılacağını taahhüt etmek
commit for v. '-e katılacağına dair söz vermek
commit for v. için tahsis etmek
commit for v. '-e ayırmak
commit oneself on v. yapmaya karar/söz vermek
commit oneself on v. kendini adamak
commit to v. bağlanmak
commit to v. kendini adamak
commit (with) v. müsabakaya katılmak
commit (with) v. boy ölçüşmek
Colloquial
commit to prison v. hapse göndermek
Idioms
commit something to memory v. aklına kazımak
commit something to memory v. bir şeyi hafızaya kazımak
commit something to memory v. birşeyi ezberlemek
commit something to memory v. belleğe kazımak
commit a solecism v. dilbilgisi hatası yapmak
commit something to memory v. ezberleyerek öğrenmek
commit to memory something v. ezberlemek
commit to memory something v. ezberleyerek öğrenmek
commit something to memory v. ezberlemek
commit a solecism v. gramer hatası yapmak
(make/commit) a faux pas v. utanç verici bir hareket yapmak
(make/commit) a faux pas v. utanç verici bir söylemde bulunmak
(make/commit) a faux pas v. uygunsuz bir harekette/ifadede bulunmak
(make/commit) a faux pas v. toplumda hoş karşılanmayacak bir harekette bulunmak
(make/commit) a faux pas v. toplumda hoş karşılanmayacak bir şey söylemek
(make/commit) a faux pas v. yanlış adım atmak
Trade/Economic
commit fraudulent acts v. hileli işlemlerde bulunmak
to commit a fraud v. sahtecilik yapmak
Law
commit and involve n. borç ve taahhüt altına sokmaya
attempt to commit a crime n. suça teşebbüs
inciting to commit crime n. suç işlemeye tahrik
commit and represent n. temsil ve ilzama
conspiracy to commit murder n. cinayet komplosu
conspiracy to commit genocide n. soykırım planlama suçu
commit murder v. adam öldürmek
commit homicide v. adam öldürmek
commit a felony v. ağır suç işlemek
commit jointly v. birlikte irtikap etmek
commit a felony v. cürüm işlemek
commit homicide v. cinayet işlemek
commit an offence v. cürüm işlemek
commit to prison v. cezaevine yollamak
commit to prison v. cezaevine göndermek
commit an offense v. cürüm işlemek
commit to prison v. hapishaneye göndermek
commit to prison v. hapsetmek
commit a tortious act v. haksız fiil işlemek
commit a burglary v. hırsızlık amacıyla eve girmek
commit to prison v. hapishaneye yollamak
commit a burglary v. ev soymak
commit felony v. suç işlemek
commit adultery v. zina suçu işlemek
commit adultery v. zina etmek
commit [uk] v. (birinin) mahkemede yargılanmasını emretmek
Politics
commit a bill v. yasa tasarısını komiteye tevdi etmek
commit a bill v. yasa tasarısını komiteye sevk etmek
Computer
forced commit n. işlem dışı teslim etme
commit limit n. kaydetme sınırı
commit point n. kesinleştirme noktası
commit point sql n. kesinleştirme noktası
forced commit n. tamamlanmaya zorlanan
commit changes expr. değişiklikleri uygula
commit changes expr. değişiklikleri onayla
commit changes expr. değişiklikleri işle
commit on close expr. kapanışta kaydet
Medical
try to commit suicide v. intihar girişiminde bulunmak
Sport
commit an off-the-ball foul v. topsuz alanda faul yapmak