değiştirmek - Türkisch Englisch Wörterbuch

değiştirmek

Bedeutungen von dem Begriff "değiştirmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 107 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
değiştirmek switch v.
I switched dairy milk for plant-based alternatives.
Süt ürünlerini bitki bazlı alternatiflerle değiştirdim.

More Sentences
değiştirmek change v.
I’ve decided to change my network provider.
Şebeke sağlayıcımı değiştirmeye karar verdim.

More Sentences
değiştirmek shift v.
We have slightly shifted the priorities.
Öncelikleri biraz değiştirdik.

More Sentences
değiştirmek alter v.
It is not our intention to alter the existing dual structure; the main task is to optimise the way it works.
Niyetimiz mevcut ikili yapıyı değiştirmek değil; asıl görev, işleyiş şeklini optimize etmektir.

More Sentences
General
değiştirmek amend v.
Is he proposing to amend the current scheme?
Mevcut uygulamayı değiştirmeyi mi öneriyor?

More Sentences
değiştirmek affect v.
The war affected the way the Japanese view nuclear weapons.
Savaş, Japonların nükleer silahlara bakış açısını değiştirmiştir.

More Sentences
değiştirmek turn v.
She needs to turn her life around.
Hayatını değiştirmesi gerekiyor.

More Sentences
değiştirmek alternate v.
Alternate.
Değiştir.

More Sentences
değiştirmek vary v.
He should vary his style of writing to fit different audiences.
Yazma tarzını farklı kitlelere uyacak şekilde değiştirmelidir.

More Sentences
değiştirmek modify v.
Firstly, that the proposal we are currently analysing, although it is not being modified, improves the existing system.
İlk olarak, şu anda incelemekte olduğumuz teklif, değiştirilmemesine rağmen, mevcut sistemi iyileştirmektedir.

More Sentences
değiştirmek convert v.
Sometimes it's the converts who are the most devout.
Bazen en dindar olanlar din değiştirenlerdir.

More Sentences
değiştirmek change v.
Hi! I’d like to change this jacket for a larger size.
Merhabalar! Bu ceketi daha büyük bir bedenle değiştirmek istiyorum.

More Sentences
değiştirmek replace v.
He promises to replace the mug he broke.
Kırdığı fincanı yenisiyle değiştireceğine söz verdi.

More Sentences
değiştirmek exchange v.
Tom exchanged the red shirt Mary had given him for a blue one.
Tom Mary'nin ona verdiği kırmızı gömleği mavisiyle değiştirdi.

More Sentences
değiştirmek move on v.
Now, the debate has in actual fact moved on and altered its focus in many places in Europe.
Şu anda Avrupa'nın pek çok yerinde tartışma fiilen devam etmekte ve odak noktasını değiştirmiş bulunmaktadır.

More Sentences
değiştirmek swap v.
Tom wishes he could swap places with Mary.
Tom, Mary ile yer değiştirebilmeyi diledi.

More Sentences
değiştirmek switch v.
She offered to switch shifts to help me out.
Bana yardım etmek için vardiya değiştirmeyi teklif etti.

More Sentences
değiştirmek transfer v.
I have to transfer schools.
Okul değiştirmeliyim.

More Sentences
Phrasals
değiştirmek change out of v.
Change out of those wet clothes.
Şu ıslak kıyafetleri değiştir.

More Sentences
Trade/Economic
değiştirmek amend v.
The British Delegation of the PPE-DE Group has previously sought to amend reports which it did not support.
PPE-DE Grubunun İngiliz Delegasyonu daha önce desteklemediği raporları değiştirmeye çalışmıştır.

More Sentences
değiştirmek convert v.
You're preaching to the converted.
Din değiştirenlere vaaz veriyorsun.

More Sentences
değiştirmek trade v.
He recently traded in his jeep for a new Mercedes.
Yakın zamanda cipini yeni bir Mercedes ile değiştirdi.

More Sentences
değiştirmek exchange v.
They exchanged their camera for a guitar.
Fotoğraf makinelerini bir gitarla değiştirdiler.

More Sentences
Law
değiştirmek amend v.
The Council's common position is broadly in line with this amended proposal.
Konsey'in ortak pozisyonu, bu değiştirilmiş teklifle genel olarak uyumludur.

More Sentences
değiştirmek alter v.
There is, therefore, no need to alter the three-year requirement currently in force in Germany.
Bu nedenle Almanya'da halen yürürlükte olan üç yıl şartını değiştirmeye gerek yoktur.

More Sentences
Technical
değiştirmek shift v.
Tom shifted his hat.
Tom şapkasını değiştirdi.

More Sentences
değiştirmek exchange v.
I exchanged seats with her.
Onunla koltukları değiştirdim.

More Sentences
değiştirmek swap v.
Would you like to swap jobs?
İş değiştirmek ister misiniz?

More Sentences
değiştirmek switch v.
It may also cost less than switching fuels for ships which frequently travel on EU seas.
Ayrıca AB denizlerinde sıklıkla seyahat eden gemiler için yakıt değiştirmekten daha az maliyetli olabilir.

More Sentences
Computer
değiştirmek alter v.
It does not contain anything new which might alter my analysis.
Analizimi değiştirecek yeni bir şey içermemektedir.

More Sentences
değiştirmek manipulate v.
Does it really believe that confidence in genetically manipulated foodstuffs can be created in that way?
Genetiği değiştirilmiş gıda maddelerine yönelik güvenin bu şekilde yaratılabileceğine gerçekten inanıyor mu?

More Sentences
Telecom
değiştirmek modify v.
In 1996, when the Decision that we are seeking to modify today was adopted, this issue was discussed at length.
Bugün değiştirmeye çalıştığımız karar 1996 yılında kabul edildiğinde bu konu uzun uzadıya tartışılmıştı.

More Sentences
Military
değiştirmek divert v.
Planes can be diverted.
Uçakların yönü değiştirilebilir.

More Sentences
değiştirmek modify v.
The intention is to modify the common text and that requires a qualified majority.
Ortak metnin değiştirilmesi amaçlanmaktadır ve bunun için nitelikli çoğunluk gerekmektedir.

More Sentences
Common Usage
değiştirmek interchange v.
General
değiştirmek disguise v.
değiştirmek shuffle v.
değiştirmek barter v.
değiştirmek doctor v.
değiştirmek intersperse v.
değiştirmek commute v.
değiştirmek translate v.
değiştirmek interchange v.
değiştirmek metamorphose v.
değiştirmek permute v.
değiştirmek transmute v.
değiştirmek commuting v.
değiştirmek excamb v.
değiştirmek garble v.
değiştirmek juggle with v.
değiştirmek unmake v.
değiştirmek falsify v.
değiştirmek switch to v.
değiştirmek recast v.
değiştirmek swop v.
değiştirmek transmogrify v.
değiştirmek mutilate v.
değiştirmek qualify v.
değiştirmek diversify v.
değiştirmek transform v.
değiştirmek distort v.
değiştirmek commutate v.
değiştirmek revise v.
değiştirmek cast v.
değiştirmek modulate v.
değiştirmek variate v.
değiştirmek turn into v.
değiştirmek transmew [obsolete] v.
değiştirmek transume [obsolete] v.
değiştirmek transverse [obsolete] v.
değiştirmek enterlace [obsolete] v.
değiştirmek massage v.
değiştirmek moult v.
değiştirmek graduate [obsolete] v.
değiştirmek immute [obsolete] v.
değiştirmek metamorphize v.
değiştirmek metamorphise v.
değiştirmek mudge [scotland] v.
değiştirmek inflect v.
değiştirmek fashion v.
değiştirmek intervert [obsolete] v.
değiştirmek solarize [us] v.
değiştirmek solarise [uk] v.
değiştirmek supplace v.
değiştirmek chg (change) abrev.
Phrasals
değiştirmek pass into v.
değiştirmek flip back v.
değiştirmek swap over v.
değiştirmek swap out v.
değiştirmek twist up v.
değiştirmek change up v.
değiştirmek switch around v.
değiştirmek vary up v.
Colloquial
değiştirmek doctor up v.
Idioms
değiştirmek make over v.
değiştirmek ring the changes v.
Trade/Economic
değiştirmek diversify v.
değiştirmek transform v.
Law
değiştirmek falsify v.
değiştirmek qualify v.
değiştirmek devolve [obsolete] v.
Technical
değiştirmek substitute v.
değiştirmek convert v.
değiştirmek revise v.
Music
değiştirmek altern v.
Archaic
değiştirmek avert v.
değiştirmek innovate v.

Bedeutungen, die der Begriff "değiştirmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
yerini değiştirmek relocate v.
We want the practice to stop, not to be relocated.
Biz uygulamanın durdurulmasını istiyoruz, yerinin değiştirilmesini değil.

More Sentences
yenisiyle değiştirmek replace v.
They must be replaced.
Onlar yenisiyle değiştirilmeliler.

More Sentences
General
şeklini değiştirmek remodel v.
We spent a lot of money remodeling our home.
Evimizin şeklini değiştirmek için çokça para harcadık.

More Sentences
renk değiştirmek turn color v.
The leaves in the park have already started to turn colors.
Parktaki yapraklar zaten renk değiştirmeye başladı.

More Sentences
üstünü değiştirmek change v.
You'd better change your clothes.
Üstünü değiştirsen iyi olur.

More Sentences
başkasıyla değiştirmek replace v.
It looks like you've already been replaced.
Görünüşe göre çoktan başkasıyla değiştirilmişsin.

More Sentences
yer değiştirmek switch v.
Switch places with me.
Benimle yer değiştir.

More Sentences
yön değiştirmek (rüzgar) shift v.
The wind is shifting.
Rüzgar yön değiştiriyor.

More Sentences
el değiştirmek change hands v.
The amounts which change hands in the process run into billions.
Bu süreçte el değiştiren miktarlar milyarları bulmaktadır.

More Sentences
yer değiştirmek move v.
We will have between 70 and 80 carry-overs, which means that a great many appropriations will have to be moved around.
70 ila 80 arasında devreden ödeneğimiz olacak, bu da çok sayıda ödeneğin yer değiştirmesi gerekeceği anlamına geliyor.

More Sentences
vites değiştirmek shift gears v.
I shifted gears.
Vites değiştirdim.

More Sentences
yön değiştirmek change direction v.
The governments of the Union are not yet ready to change direction.
Birlik hükümetleri henüz yön değiştirmeye hazır değil.

More Sentences
şekil değiştirmek change shape v.
It is said that cats can change shape.
Kedilerin şekil değiştirebildikleri söylenilmektedir.

More Sentences
kökten değiştirmek revolutionize v.
The invention of the internet revolutionized the way people communicate.
İnternetin icadı, insanların iletişim kurma şeklini kökten değiştirdi.

More Sentences
kıyafet değiştirmek change clothes v.
I've changed clothes.
Kıyafetlerimi değiştirdim.

More Sentences
renk değiştirmek change color v.
But the truth changes color depending on the light.
Ancak hakikat ışığa bağlı olarak renk değiştirir.

More Sentences
değiştirmek (dönüştürmek vb) transform v.
Social media has completely transformed the connection and communication we have with one another.
Sosyal medya, birbirimizle kurduğumuz ilişkiyi ve iletişimi tümüyle değiştirdi.

More Sentences
değiştirmek (yılan derisini) shed v.
Snakes shed their skin every year.
Yılanlar her yıl derilerini değiştirir.

More Sentences
kuralları değiştirmek change the rules v.
This showed that it is possible to admit to a mistake and then change the rules.
Bu, bir hatayı kabul etmenin ve ardından kuralları değiştirmenin mümkün olduğunu gösterdi.

More Sentences
(yerini) değiştirmek shift v.
Sustainable transport systems cannot be achieved by modal shift actions alone.
Sürdürülebilir ulaşım sistemleri sadece mod değiştirme eylemleriyle sağlanamaz.

More Sentences
durumu değiştirmek change the situation v.
There are cities, countries, municipalities and regions that have done an incredible amount to change the situation.
Durumu değiştirmek için inanılmaz şeyler yapmış olan şehirler, ülkeler, belediyeler ve bölgeler var.

More Sentences
konuyu değiştirmek change the subject v.
Yet you say we can do nothing about it and we should change the subject.
Yine de bu konuda hiçbir şey yapamayacağımızı ve konuyu değiştirmemiz gerektiğini söylüyorsunuz.

More Sentences
yön değiştirmek change the direction v.
I can't change the direction of the wind, but I can adjust my sails to always reach my destination.
Rüzgarın yönünü değiştiremem ama gidilecek yere ulaşmak için her zaman yelkenlerimi ayarlayabilirim.

More Sentences
lastik değiştirmek change the tire v.
It took Tom a long time to change the tire.
Tom'un lastiği değiştirmesi uzun zaman aldı.

More Sentences
rota değiştirmek change course v.
I urge the Iraqi regime to change course and allow UN inspectors to be readmitted to Iraq now.
Irak rejimini rotasını değiştirmeye ve BM denetçilerinin Irak'a yeniden kabul edilmesine izin vermeye çağırıyorum.

More Sentences
dünyayı değiştirmek change the world v.
The Internet and television have changed the world.
İnternet ve televizyon dünyayı değiştirdi.

More Sentences
kanalı değiştirmek change the channel v.
Don't change the channel, I'm watching.
Kanalı değiştirme, izliyorum.

More Sentences
kilidi değiştirmek change the lock v.
You have to change the lock on the door.
Kapı üzerindeki kilidi değiştirmek zorundasın.

More Sentences
anayasayı değiştirmek amend the constitution v.
The Italian Prime Minister has therefore asked Parliament itself to amend the Constitution.
Bu nedenle İtalya Başbakanı Parlamento'dan Anayasa'da değişiklik yapmasını istedi.

More Sentences
şerit değiştirmek change lanes v.
When I'm in traffic, I change lanes all the time.
Ben trafikteyken her zaman şerit değiştiririm.

More Sentences
(deri) değiştirmek cast v.
Watching a snake cast its skin is fascinating.
Bir yılanı deri değiştirirken izlemek büyüleyicidir.

More Sentences
(vites) değiştirmek shift v.
Don't forget to press on the clutch pedal when shifting gears.
Vites değiştirirken debriyaj pedalına basmayı unutmayın.

More Sentences
yenisiyle değiştirmek change v.
He changed the batteries in the smoke detector.
Duman dedektörünün pillerini yenileriyle değiştirdi.

More Sentences
ile değiştirmek exchange v.
She exchanged the flats for stilettos.
Düz ayakkabılarını stilettolarla değiştirdi.

More Sentences
Common Usage
yer değiştirmek replace v.
General
yılbaşında bir bireyin belirli türdeki davranışlarını değiştirmek için aldığı karar new year's resolution n.
doğumu mümkün hale getirmek için rahimdeki ceninin pozisyonunu değiştirmek üzere uygulanan hareket manoeuver n.
(krikette) topun yönünü bacak tarafına doğru değiştirmek için eğik sopa ile yapılan vuruş glance n.
saf değiştirmek için rüşvet alma cooptation n.
fikrini değiştirmek think better of it v.
belirli bir amaca göre bir şeyi yapmak/değiştirmek tailor v.
yön değiştirmek haul v.
bir geminin yönünü değiştirmek about ship v.
şeklini değiştirmek transfigure v.
çocuk bezini değiştirmek diaper v.
ısıtarak değiştirmek change by heating v.
değiştirmek (kötü bir amaçla) doctor v.
tabiiyet değiştirmek expatriate v.
taktik değiştirmek change tactics v.
kanal değiştirmek switch over v.
vites değiştirmek change gears v.
değiştirmek (yılan derisini) slough off v.
ses tonunu değiştirmek inflect v.
yazıya sözcük veya cümle ekleyerek asıl metni değiştirmek interpolate v.
değiştirmek (çamaşır) change v.
kıyafet değiştirmek disguise v.
kılık değiştirmek masquerade v.
radyo sinyalini değiştirmek scramble v.
din değiştirmek tergiversate v.
yer değiştirmek change sides v.
inancını değiştirmek convert v.
fikrini değiştirmek change one's opinion v.
yön değiştirmek chop round v.
değiştirmek (deri) shed v.
hile yaparak fiyatları istediği şekilde değiştirmek manipulate v.
düşünüp fikrini değiştirmek think better of v.
yerini değiştirmek shift v.
şeklini değiştirmek change form v.
sözü değiştirmek shuffle v.
şeklini değiştirmek change the form of v.
perdesini değiştirmek transpose v.
yerini değiştirmek transpose v.
fikrini değiştirmek change somebody's mind v.
tamamen değiştirmek transmute v.
alt değiştirmek change the nappies v.
taktik değiştirmek change one's tactics v.
rengini değiştirmek weather v.
biçimini değiştirmek remodel v.
yerlerini değiştirmek reverse v.
rengini değiştirmek change the colour v.
mekanı değiştirmek change residence v.
yön değiştirmek come over v.
değiştirmek (düşünce) revise v.
hat değiştirmek shunt v.
yönünü değiştirmek deflect v.
değiştirmek (söz) specialize v.
ağız değiştirmek change one's tune v.
şeklini değiştirmek recast v.
değiştirmek (fikrini/planını) revise v.
biraz değiştirmek modify v.
yer değiştirmek change place v.
şeklini değiştirmek redecorate v.
şeklini değiştirmek reshape v.
değiştirmek kanun vb amend v.
yönünü değiştirmek change one's course v.
hal değiştirmek transmute v.
bebek altı değiştirmek change diaper v.
altını değiştirmek diaper v.
görevlerini değiştirmek reshuffle v.
yer değiştirmek replace by v.
yerini değiştirmek swap over v.
parti değiştirmek rat v.
kıyafetini değiştirmek change one's clothes v.
yüzeyini değiştirmek change surface v.
çamaşır değiştirmek change one's underwear v.
yönünü değiştirmek commutate v.
yoğunluğunu değiştirmek change intensity v.
deri değiştirmek molt v.
yön değiştirmek haul up v.
ayakkabının yüzünü değiştirmek revamp v.
kıyafetini ve şeklini değiştirmek disguise v.
yön değiştirmek shift v.
ses perdesini gereğine göre değiştirmek (konuşma ve şarkı söylemede) modulate v.
yön değiştirmek avert v.
renk değiştirmek colour v.
gömlek değiştirmek rebore v.
dini inançları değiştirmek change religious beliefs v.
renk değiştirmek color v.
değiştirmek (dönüşmek vb) transform into v.
makas değiştirmek switch v.
tabanını değiştirmek resole v.
pervane değiştirmek reprop v.
biçimini değiştirmek giysi bushel v.
yön değiştirmek (gemi) put about v.
yer değiştirmek translocate v.
fikrini değiştirmek change one's mind v.
yön değiştirmek chop about v.
lezzet değiştirmek change flavor v.
fikrini değiştirmek talk round v.
değiştirmek (biçimini) transform v.
kanuna aykırı olarak değiştirmek tamper with v.
üstünü değiştirmek change clothes v.
üstünü başını değiştirmek change clothes v.
nöbetçiyi değiştirmek relieve the watch v.
olarak kılık değiştirmek disguise as v.
el değiştirmek relay v.
fikrini değiştirmek recant v.
bebeğin altını değiştirmek diaper v.
deri değiştirmek slough v.
yön değiştirmek go about v.
lezzetini değiştirmek change taste v.
büyüklüğünü değiştirmek change magnitude v.
vites değiştirmek gear v.
gözden geçirerek değiştirmek (metni) revise v.
eş değiştirmek swing v.
durum değiştirmek change state v.
pozisyon değiştirmek change position v.
çocuk bezi değiştirmek diaper v.
parti değiştirmek tergiversate v.
sesini değiştirmek modulate v.
ses değiştirmek inflect v.
şeklini değiştirmek refashion v.
yönünü değiştirmek head off v.
ikide bir fikir değiştirmek chop and change v.
yer değiştirmek juggle v.
olayların gidişini bütünüyle değiştirmek turn the tide v.
adres değiştirmek change one's address v.
değiştirmek (kuralı/tasarıyı) amend v.
astarını değiştirmek reline v.
sağlamıyla değiştirmek replace v.
yön değiştirmek veer v.
anahtarı değiştirmek change key v.
ritmi birden değiştirmek syncopate v.
nöbet değiştirmek relieve guard v.
vites değiştirmek shift v.
bebeğin altını değiştirmek change diaper v.
biçimini değiştirmek inflect v.
sahip değiştirmek change hands v.
yön değiştirmek haul off v.
dönüşümlü olarak yer değiştirmek rotate v.
rengini değiştirmek change the colour of v.
yön değiştirmek put about v.
değiştirmek (yatak takımlarını) change v.
parti değiştirmek change one's allegiance v.
yönünü değiştirmek redirect v.
yerini değiştirmek change location v.
kılık değiştirmek disguise v.
büyüklüğü değiştirmek change size v.
yolunu değiştirmek shunt v.
durumu değiştirmek turn the scales v.
anlam değiştirmek change its meaning v.
oyunun yönünü değiştirmek switch play v.
tutum değiştirmek reorient v.
altını değiştirmek put a diaper on v.
altını değiştirmek replace the diaper (of a baby) v.
yerini değiştirmek displace v.
olarak değiştirmek change to v.
dinini değiştirmek change one's religion v.
yerlerini değiştirmek counterchange v.
yerini değiştirmek change one's place v.
yol değiştirmek change one's path v.
üzerini değiştirmek change one's clothes v.
üstünü değiştirmek change one's clothes v.
vardiya değiştirmek change one's shift v.
yol değiştirmek change one's road v.
yol değiştirmek change one's course v.
yönünü değiştirmek reorient v.
yerini değiştirmek swap one's place v.
bir şeyi başka bir amaçla kullanmak üzere değiştirmek repurpose v.
başka bir amaçla kullanılmak üzere değiştirmek repurpose v.
okul değiştirmek change one's school v.
fikir değiştirmek change mind v.
fikir değiştirmek change one's mind v.
frekans değiştirmek change frequency v.
doğasını değiştirmek unnature v.
altını değiştirmek change one's baby v.
tamamen değiştirmek transmute into v.
lambayı değiştirmek change bulb v.
ampülü değiştirmek change bulb v.
ampül değiştirmek replace bulb v.
tarihin akışını değiştirmek change the course of history v.
ampül değiştirmek change bulb v.
ampülü değiştirmek replace bulb v.
lambayı değiştirmek replace bulb v.
tarihin yönünü değiştirmek change the course of history v.
lamba değiştirmek change the lamp v.
marka değiştirmek rebrand v.
markanın ismini değiştirmek rebrand v.
ticari imajını değiştirmek rebrand v.
yönünü değiştirmek (gemi) snub v.
kararını değiştirmek change one's mind v.
kökten değiştirmek revolutionise v.
tarihin gidişatını değiştirmek change the course of history v.
konum değiştirmek changeover v.
yolunu değiştirmek derivate v.
görünüşünü değiştirmek disguise v.
rengini değiştirmek discolour v.
yön değiştirmek cut v.
gömlek değiştirmek reline v.
-i kökten değiştirmek revolutionize v.
bilet veya güzergahın rotasını değiştirmek re-route v.
-i kökten değiştirmek revolutionise v.
-e değiştirmek turn into v.
konu değiştirmek alternate one subject with another v.
sırasını değiştirmek transpose v.
(bebeğin vb) altını değiştirmek change nappy v.
deri değiştirmek moult v.
tüy değiştirmek moult v.
sırasını değiştirmek permutate v.
sırasını değiştirmek permute v.
kaderini değiştirmek change one's fate v.
kaderini değiştirmek change one’s destiny v.
segman değiştirmek rebore v.
anlamını değiştirmek juggle with v.
kapsamını değiştirmek juggle with v.
yerlerini değiştirmek transput v.
biçimini değiştirmek transform v.
yerlerini/sırasını değiştirmek transput v.
sırasını değiştirmek transput v.
perdesini değiştirmek transput v.
fikir değiştirmek change one's opinion v.
(tv'de) kanal değiştirmek turn over v.
yasa değiştirmek amend the law v.
(yılan) kabuk değiştirmek shed skin v.
mülkiyet değiştirmek change property v.
iklimi değiştirmek alter the climate v.
el değiştirmek pass in other hands v.
imaj değiştirmek change image v.
yenisiyle değiştirmek replace with the new one v.
yenisi ile değiştirmek replace with the new one v.
kedinin kumunu değiştirmek change the cat's litter v.
beslenme düzenini değiştirmek change one's eating pattern v.
beslenme düzenini değiştirmek change one's eating habit(s) v.
lastik değiştirmek change the tyre v.
bebeğin bezini değiştirmek change the diaper v.
bebeğin altını değiştirmek (halk kullanımı) diaper v.
bebeğin bezini değiştirmek change the nappy v.
yağını değiştirmek change the engine/motor oil of the car v.
bebeğin bezini değiştirmek diaper v.
bebeğin altını değiştirmek (halk kullanımı) change the nappy v.
bebeğin altını değiştirmek (halk kullanımı) change the diaper v.
yağını değiştirmek change the oil v.
zihniyeti değiştirmek change the mentality v.
(sandalyenin, koltuğun) kumaşını değiştirmek reupholster v.
işini değiştirmek change one's job v.
skoru değiştirmek change the score v.
saf değiştirmek change sides v.
safını değiştirmek change sides v.
(olarak) kılık değiştirmek disguise someone in something v.
bandajı değiştirmek change the bandage v.
orduyu değiştirmek change the army v.
açıyı değiştirmek change the angle v.
çoraplarını değiştirmek change one’s socks v.
bölgenin (dolayısıyla içindeki binaların) imar durumunu değiştirmek rezone v.
bir bölgenin veya bölgedeki binaların kullanım amacını değiştirmek rezone v.
telefon numarasını değiştirmek change one's telephone number v.
sınıf değiştirmek change class v.
doktorlara yönelik düşüncesini/tavrını vs değiştirmek make a difference in one's attitude toward doctors v.
(bir şeyi başka bir şeyle) değiştirmek swap something for something else v.
eş değiştirmek change partner v.
planını değiştirmek change one's plan v.
bir yasayı değiştirmek amend a law v.
kafesi değiştirmek change the cage v.
ifadesini değiştirmek change one's testimony v.
yönünü değiştirmek haul off v.
vitesi değiştirmek change gears v.
tamamen değiştirmek restructure v.
tamamen değiştirmek change completely v.
bir şeyi daha yenisiyle değiştirmek replace something with a newer one v.
(olumsuz anlamda) değiştirmek spoil v.
havasını değiştirmek de aerate v.
müşteri isteğine göre değiştirmek customize v.
doğasını değiştirmek denature v.
fikrini değiştirmek backpedal v.
geminin rotasını değiştirmek change the course of the ship v.
bebeğin altını değiştirmek change the baby's diaper v.
rengini değiştirmek discolor v.
tüy değiştirmek molt v.
müşteri isteğine göre değiştirmek customise v.
fikrini değiştirmek back-pedal v.
değiştirmek (söz) specialise v.
maç sonunda formalarını değiştirmek swap shirts at the end v.
(mektubun/kolinin) adresini değiştirmek readdress v.
boyut değiştirmek change dimension v.
fikirlerini değiştirmek realign v.
rotayı değiştirmek take a different tack v.
okul değiştirmek move schools v.
din değiştirmek proselytize v.
dinini değiştirmek proselytize v.
dinini değiştirmek proselytise v.
din değiştirmek proselytise v.
görevini değiştirmek retask v.
pansumanı değiştirmek change the dressing v.
düşüncesini/davranışını/duruşunu değiştirmek budge v.
yönetimini değiştirmek tack v.
izlediği yolu değiştirmek tack v.
tutumunu değiştirmek tack v.
din değiştirmek abjure v.
kuzey yarımkürede saat yönünün tersine yönde ve güneyde saat yönünde yön değiştirmek back v.
kanal değiştirmek switch channel v.
aniden yön değiştirmek cant v.
yönünü değiştirmek airt v.
simya ile değiştirmek alchemise v.
simya ile değiştirmek alchemize v.
(mektubun, kolinin) adresini değiştirmek re-adress v.
ayrılan yeri değiştirmek rebook v.
rezervasyonu değiştirmek rebook v.
oyuncu kadrosunu değiştirmek recast v.
rolü oynayan kişiyi değiştirmek recast v.
yeniden değiştirmek rechange v.
yeniden değiştirmek re-change v.
yeniden değiştirmek re-alter v.
tarihini değiştirmek redate v.
şeklini değiştirmek redefine v.
şeklini değiştirmek redo v.
biçimini değiştirmek redo v.
yönünü değiştirmek reduce [obsolete] v.
(planı, fikri) değiştirmek reframe v.
temel detayları değiştirmek reframe v.
(bebeğin) altını değiştirmek change v.
ayakkabı değiştirmek change feet v.
biçimsel olarak değiştirmek change integrity v.
el değiştirmek change owners v.
mal sahibini değiştirmek change owners v.
duruşunu değiştirmek change posture v.
karakterini/doğasını değiştirmek checker v.
tekrar yer değiştirmek rejuggle v.
yeniden değiştirmek rejuggle v.
kilit değiştirmek rekey v.
nöbet değiştirmek relay v.
tekrar değiştirmek remodify v.
şeklini değiştirmek new-model v.
din değiştirmek tergiverse v.
parti değiştirmek tergiverse v.
görüş değiştirmek tergiverse v.
yön değiştirmek throw about v.
niteliğini değiştirmek tint v.
at sürerken dizgin tutan eli değiştirmek change a horse v.
at sürerken dizgin tutan eli değiştirmek change hand v.
lüzumsuz yere sürekli fikir değiştirmek haw and gee v.
(sahnelenen oyunda) yerel özellikleri veya çevreyi değiştirmek shift the scene v.
fikrini değiştirmek turn round v.
partisini değiştirmek turn round v.
kanuna aykırı olarak değiştirmek touch [obsolete] v.
cinsiyetini değiştirmek transition v.
hal değiştirmek transmove v.
değerini değiştirmek transvaluate v.
şeklini değiştirmek transmake v.
yerini değiştirmek transplace v.
taraf değiştirmek turn v.
fikrini değiştirmek turn v.
yenisiyle değiştirmek antiquate v.
sıcaklığını değiştirmek attemper v.
vites değiştirmek change gear v.
fikrini değiştirmek unbethink v.
tarzını değiştirmek enterlace [obsolete] v.
yolunu değiştirmek jump v.
birden yön değiştirmek zig v.
fikrini değiştirmek unthink v.
birden yön değiştirmek zag v.
ahlaksız gerekçelerle değiştirmek jigger v.
daha pahalısıyla değiştirmek upscale v.
özelliğini değiştirmek leaven v.
yönünü değiştirmek bend v.
hizalamak için yerini değiştirmek jump v.
yer değiştirmek lash v.
yenisiyle değiştirmek make up v.
(bir şeyi) kendi çıkarları doğrultusunda hileli veya adil olmayan yollarla değiştirmek manipulate v.
belirli bir amaç doğrultusunda, rotayı veya sevkiyat yerini değiştirmek gibi istikamette ve konumda bir dizi değişiklikler yapmak manoeuver v.
daha iyi bir yere gelmeye çalışmak veya taktik değiştirmek manoeuver v.
taktik düzeni değiştirmek manoeuver v.
fikir değiştirmek whiffle v.
plan değiştirmek whiffle v.
yön değiştirmek whimple v.
yüzeyini değiştirmek resurface v.
kullanılmayacak hale getirecek şekilde değiştirmek bogotify v.
tüy değiştirmek mew v.
değiştirmek (renk veya kürk) mew [obsolete] v.
embriyolojik gelişim sırasında pozisyon değiştirmek migrate v.
organik süreç sırasında pozisyon değiştirmek migrate v.
ağırlık merkezini değiştirmek migrate v.
(yüz) ifadelerini değiştirmek wreathe v.
yönünü değiştirmek wry [obsolete] v.
fikrini değiştirmek haul v.
davranışını değiştirmek haul v.
yön değiştirmek break v.
(at) belirlenen yürüyüş şeklini değiştirmek break v.
(renk tonunu) başka bir renk veya ton ekleyerek değiştirmek break v.
yanlış şekilde değiştirmek misalter v.
yerlerini değiştirmek renverse v.
yer değiştirmek repone v.
yenisiyle değiştirmek repone v.
taraf değiştirmek change sides v.
çanın yerini belirli kurallara göre değiştirmek hunt v.
yönünü değiştirmek light v.
tüy değiştirmek mue [obsolete] v.
deri değiştirmek mue [obsolete] v.
kılıf değiştirmek obscure v.
hileyle değiştirmek gimmick v.
görünüşünü değiştirmek obvert v.
aniden yönünü değiştirmek chop v.
fikrini değiştirmek chop v.
fikir değiştirmek chop v.
yapısını değiştirmek denaturise [uk] v.
doğasını değiştirmek denaturise [uk] v.
yapısını değiştirmek denaturize [us] v.
doğasını değiştirmek denaturize [us] v.
yön değiştirmek depart v.
uygunsuz şekilde değiştirmek desecrate v.
safını değiştirmek desert v.
keskin şekilde yön değiştirmek dip v.
kıvamını değiştirmek graduate [obsolete] v.
kıyafetini ve şeklini değiştirmek guise v.
maskeli oyucu olarak kılık değiştirmek guise [dialect] [uk] v.
basınç veya sıcaklık etkisiyle eğilip bükülerek şekil değiştirmek heave v.
kılık değiştirmek mumchance v.
birden yön değiştirmek overcome [obsolete] v.
bakışları sürekli yön değiştirmek roll v.
hal değiştirmek run v.
lambayı değiştirmek relamp v.
sırasını değiştirmek commute v.
dizilişini değiştirmek commute v.
(bina, inşaat ile) arazinin kullanım amacını değiştirmek develop v.
(resmen kurulmuş bir şeyin) statüsünü değiştirmek disestablish v.
(genel kabulle kurulmuş şeyin) statüsünü değiştirmek disestablish v.
biçimini değiştirmek disform v.
düzenini değiştirmek disform v.
kılık değiştirmek disliken [obsolete] v.
görünüşünü değiştirmek disliken [obsolete] v.
hedefi değiştirmek displace v.
yerini değiştirmek disposition v.
şekli/biçimi değiştirmek transhape v.
şekli/biçimi değiştirmek transshape v.
pozisyonunu değiştirmek disturb v.
kanuna aykırı olarak değiştirmek disturb v.
yönü değiştirmek reverse the direction v.
özel ihtiyaç doğrultusunda değiştirmek custom-tailor v.
yönünü değiştirmek cut v.
yönünü değiştirmek cut v.
ücretini düşürmek için statüsünü değiştirmek downgrade v.
(çalıntı sığır veya atların üzerindeki) dağlama işaretini değiştirmek duff [australia] v.
(sığır veya atları) çalıp üzerindeki dağlama işaretini değiştirmek duff [australia] v.
istenen sonucu verecek şekilde yapısını değiştirmek pack v.
şekil değiştirmek polymorph v.
görünüşünü değiştirmek counterfeit [obsolete] v.
bir şeyi özünü bozmadan değiştirmek pivot v.
(alanın) sınırlarını değiştirmek deacon v.
(satılacak ürüne) yabancı madde katıp değiştirmek deacon v.
rengini değiştirmek discomplexion [obsolete] v.
renk tonunu değiştirmek discomplexion [obsolete] v.
önceden değiştirmek prealter v.
önden değiştirmek prealter v.
daha iyisi ile değiştirmek preempt v.
önceden değiştirmek premodify v.
hedefe uygunluk algısını değiştirmek screw v.
bakış açısını değiştirmek screw v.
(davranışı) olumlu yanıtları pekiştirerek değiştirmek shape v.
(kıyafetini) değiştirmek shift v.
kıyafet değiştirmek shift v.
yerini değiştirmek slip v.
aniden şeklini değiştirmek snap v.
birdenbire yönünü değiştirmek snap v.
miktarını/ölçüsünü değiştirmek push v.
büyü ile değiştirmek sorcerise [uk] v.
büyü ile değiştirmek sorcerize [us] v.
dümen çevirerek bir diğeri ile değiştirmek suppose v.
yön değiştirmek change v.
fikrini değiştirmek move v.
yön değiştirmek turn v.
vasıtasıyla değiştirmek anlamı veren son ek -ize suf.